Reyyanın ne diyeceğini çok merak ediyordum.
Hemen lafı uzatmadan "seni dinliyorum reyyan" dedim.
Reyyan elini kaldırarak "şuraya doğru yürüyelim mi?" dedi
Eliyle gösterdiği yer Balıklı Göl idi.
"Olur yürüyelim" dedim ikimizde yürümeye başladık. Oradaki bankalardan birine oturup Reyyanın artık konuşmasını istiyordum.
"Seni dinliyorum Reyyancım" dedim Reyyan ismini bastıra bastıra.
Reyyan boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Asya Azadla biz Azadla biz"
"Reyyan kekeleme seni dinliyorum"
"Azadla biz önceden sevgiliydik ve ufak bir yakınlaşmamız oldu"
"Ne kadar ufak bir yakınlaşma"
"Öpüştük daha ilerisinede gidecektik ama ben istemedim"
Hayret odasına gecelikle gidiyorsunda neden altına yatmadın acaba aptal seni aptal
"Eee Reyyan?"
"Asya bugün Azadı yanıma çağırmamın tek sebebi ona olan özlemimi dindirmek içindi"
Yesinler senin yalanını Reyyan altına yatamadın ya bu onun kuyruk acısı
"Sıra bende Reyyan ben konuşacam"
"Asya daha bitmedi"
"Reyyan kes ve beni dinle"
"Sana konağa geldiğim ilk günden beri gıcık oluyorum ve hala daha gıcığım sana evet bunu yüzüne söylüyorum arkandan konuşmuyorum en azından.
Ayrıca seni Azaddan uzak durman için kaç defa uyardım ama sen ne yaptın hala beni dinlemedin.
Ama ben sana şimdi ne yapacam biliyor musun?"
"Asya kalkalım artık ben gitmek istiyorum"
Reyyan ayağa kalkmıştı onun ayağa kalkmasını fırsat bilerek bende ayağa kalktım.
Reyyanın saçından tutarak onu gölün içine daldırıp daldırıp çıkardım.
Reyyan bir şeyler diyordu ama ben anlamıyordum.
Sadece glup glup sesler geliyordu.
"Ben sana Azaddan kocamdan uzak dur dedim"
"Ama sen ne yaptın merdivende ayağıma ayağını taktın"
Sesim iyice yükselmişti ve sinirlenmiştim.
"Sana kaç kere dedim kocamı rahat bırak diye ama sen ne yaptın kocamın odasına gecelikle gittin"
Reyyanın kafasını sudan çıkarmıştım reyyan sadece ağlıyordu ve öksürüyordu.
Biraz nefes alması için müddet tanıdım ve sonra tekrar onu suyun içine daldırdım.
"Kocamın adını bile duymayım artık ağzından"
"Yoksa o küçük dilini keserim senin"
"Azadımdan uzak dur bu seni son uyarışım"
Reyyanı sudan çıkarıp onu kenara bıraktım sonra arkama bile bakmadan çıkışa doğru yürüdüm.
Umarım reyyan anlamıştır yoksa bidahakine onu bu kadar kibar uyarmam.
İçeriye girdiğimde Azad masada oturuyordu beni görünce hemen yanıma geldi.
"Hayatım neredesin sen?"
"Küçük bir işim vardı hallettim geldim"
"Ne işiymiş o?"
"Küçük bir iş" dedim gülerek
"Lavabo nerede acaba makyajımı tazelemem gerekiyor"
Azad korumalarından birine kaş göz işareti yaptıktan sonra koruma yanımda bitti.
"Beni takip edin Asya Hanım" dedi
Onu takip ettiğimde beni lavaboya getirmişti.
"Sen kapıda bekle içeriye kimseyi alma"
İçeri girdiğimde kimse yoktu.
Aynanın karşına geçip makyajımı tazeledim.
Maskaram biraz akmıştı onu silip yeniden sürdüm.
Dudağıma biraz kırmızı rujumu sürüp içeriden çıktım.
Müzik sesleri hala devam ediyordu ve dans şarkısı çalmaya başlamıştı.
"Sen Yanımdayken" çalıyordu ve Azadla bizim düğünümüzde de bu şarkı çalmıştı.
Azad beni ayakta karşılanmıştı elini uzatıp "Bana eşlik eder misin güzelim?" dedi.
"Ederim bebek kokulum"
İkimiz gelin ve damadın yanında yerimizi alıp dans etmeye başladık.
Azadın gözlerine bakarak şarkının sözlerini söylemeye başladım.Elime doğdu gül yüzün ah
Kana kana içtim dünümü
Yüzüme güldü ilk sözün ah
Yana yana seçtim günümüSen Yanımdayken o tozlu yollar aşka gider
Ah sen sonumuzu yazsan inan
Dayanamam ölürüm ben
Ayrılık bize günah
Sonunda yansam bırakmam ahAzad kulağıma doğru eğilerek "Hayatıma renk kattığın için teşekkür ederim hayatım"
Utanarak yere bakmıştım ve bende ona "hayatına renk verdiysem ne mutlu bana" dedim.Sonra halaya geçtik her zamanki gibi halaybaşını kimseye kaptırmamıştım.
Ciğerim sökülene kadar halay çekmiştim.
Sonra takı merasimi gerçekleşti.
Damat Azadın yakın arkadaşı olduğu için geline altın kemer almıştı. Para takmak ayıp olurmuş.
"Korkmaz ailesinden geline bir altın kemer"
Takı merasiminden sonra fazla durmadan eve gitmek için yola çıktık.
Durduk yere canım çiğköfte çekmişti.
"Azad bana çiğköfte alır mısın açık bir dükkan bulduğunda"
"Hayatım senin canın çiğköfte mi çekti?"
"Evet"
Azad arabayı sürerken açık bir çiğköfte dükkanı olduğunu gördüm heyecanla "Azad bak şurası açık" dedim.
Azad arabayı sağa çekip durdu.
"Orada mı yiyelim yoksa paket mi olsun" dedi
"Evde yiyelim" dedim
Azad gitmişti telefonu arabada kalmıştı.
Elime telefonu alıp karıştırmaya başladım.
İlk önce WhatsAppa girdim.
Kız ismi yoktu hepsi erkek ismiydi ve hepsinin profilinde kendi fotoğrafları vardı.
Instagrama girdim kızları takip ediyordu ama neredeyse hepsinin soyadı Korkmazdı.
Sadece bir kişi hariç "Reyyan Soylu"
Demek Reyyan çıngıraklısını takip ediyordun
Mesajlaşma yoktu hemen takipten çıktım sonra engelle tuşuna basıp engelledim.
Azadla ikimizin olduğu fotoğrafı profil resmi yaptım. Sonra hemen telefonu bıraktım.
Çok geçmeden Azad elinde poşetlerle geldi.
Poşetleri bana verir vermez hemen yemeye başladım.
"Hayatım bu kadar acıktığını neden daha önce söylemedin?"
"Aşkım düğünde 3 tane pasta yedim fark etmedin mi?"
Azad şaşırarak bana bakmıştı.
"Seni görende hanım hanımcık kibar bir kız sanar şu ağzına bak çiğköftenin sosu bulaşmış bide 3 tane pasta yedim diyor"
"Torpido gözünde peçete var"
Peçeteyle ağzımın sos olan yerlerini silmiştim ve çok geçmeden konağın önünde olduğumuzu gördüm.
Arabadan indim ve içeriye girdik.
Etraf sessizdi ya herkes uyumuştu yada daha gelmemişlerdi. Azadla birlikte odamıza çıktık.Odamıza girdiğimize göre kaos başlasın.
Üzerimi çıkarırken Azad sinirle baktım "Reyyan seni ne bok demeye çağırmış"
Azad ilk başta şaşırmıştı galiba bok dememe şaşırmıştı ama sinirliydim.
"Sadece konuşmak için çağırmış"
"Aynen koltuğun üzerinde uzun uzun konuşmuşundur"
"Asya ne diyorsun sen?"
"Azad ben çocuk değilim bana yalan söyleme reyyan önceden sevgili olduğunuzu söyledi onunla öpüşmeni söylemiyorum bile"
"Asya sen nereden biliyorsun?"
"Azad reyyan söyledi diyorum beni dinlemiyor musun?"
"Ben sana söyleyecektim Asya"
"Ne zaman söyleyecektin hiçbir zaman değil mi?"
"Reyyanın odana gecelikle bile girdiğini biliyorum Azad sen beni ayakta uyutmuşsun"
"Asya yemin ederim anlatacaktım"
İyice sinirlenmeye başlamıştım.
"Ne zaman Azad ne zaman söyleyecektin?"
Komodinin üzerindeki abajuru alıp duvara fırlattım. Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.
Makyaj masamın üzerindeki bütün her şeyi aşağı indirmiştim.
"Asya sakin ol"
"Ne sakin ol Azad reyyana niye tokat attın sen önce onu söyle"
"Gözüm hiçbir şeyi görmüyordu ve reyyana çok sinirliydim o yüzden tokat attım"
"Azad yalan bari söyleme"
"Asya yalan söylemiyorum"
"Sana sadece tek bir soru soruyorum terasa çıktığında reyyanla ne oldu ne konuştun?"
"Gel hayatım yatağımıza otur anlatayım"
Azad beni kolumdan tutup yatağa oturttu.
"Bak güzelim reyyan bana beni özlediğini ona tekrar dönmemi söylemek için çağırmış bende onu reddettim benim karım var artık ben evliyim dedim peşimi bırak dedim. Sonra aşağı indim reyyanda arkamdan geldi. Onu benden daha çok seviyorsun değil mi azad dedi onu senden alacam dedi bende sinirlendim ve tokat attım her şey bu kadar başka bir şey geçmedi aramızda"
Azada sadece uyumak istiyorum dedim.
Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp geceliğimi giydim.•Lütfen bölüm hakkındaki yorumlarınızı belirtin 🙏
![](https://img.wattpad.com/cover/315468428-288-k999008.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Urfa Gelini / Texting
Short Story"Anne ben okula gidiyorum" "Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam. Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum. Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...