"Anne ben okula gidiyorum"
"Okuldan gelince sana çok güzel bir haberimiz var" dedi babam.
Babam iki elinide birbirine sürttüğüne göre çok kötü bir haberin olacağını düşünüyordum.
Ama babamın tabiriyle iyi bir haberse benim cehennemi yaşacağıma işar...
Dün akşam Azada alınan hediyeleri açıyordum. Bunu neden sabahın bu saatinde yapıyordum bilmiyorum ama çok merak etmiştim. Azada sordum tabi açmadan önce "Hediyelerini yerleştiriyim mi?" dedim. Oda onayladı galiba kafasını salladı. Sonra yastığa gömülerek uyudu. Azad uyurken bende sessizce hediye paketlerini açıyordum tabi ne kadar sessiz olabilirsem. Herkes çok güzel hediyeler almıştı. Saat kıyafet parfüm... Bir tane hediye ilgimi çekmişti. Kıyafet alınmıştı ama içinden not çıkmıştı. Notu elime aldım ve okumaya başladım.
"Azad bu doğum gününde de seninle birlikte olamadım. Her an karşındaydım ama sen beni hiç görmedin. Hiç görmediğin gibi tanımadığın kızın biriyle evlendin. Asya bunu okur mu okumaz mı bilmiyorum ama seni hala ilk günkü gibi seviyorum." Reyyan
Bu ne lan? Reyyan çıngıraklısı Azadıma mektup yazmış bide Asya bunu okur mu okumaz mı demiş çıngıraklı sen kiminle dans ettiğini bilmiyorsun senin ağzının payını verme vakti gelmiş geçiyorda. Seni bu konaktan göndermessem benim de adım Asya değil.
İçimden öyle bir sinir akıyor ki yerimde duramıyordum. Bir şey yapmam gerekiyordu. "Azad" diye bağırdım. Azad korkuyla uyanarak "ne oldu asya?" Elimde ki kağıdı gözüne sokarak "bu bu ne demek oluyor ha!" Azad elimdeki kağıdı alarak okumaya başladı. Azadda sinirlenmişti siniri gözünden belli oluyordu. "Asya bu ne ben bilmiyorum Reyyanı hiç sevmedim aramızda da hiçbir şey geçmedi" "Azad bu kızın sana yanıp bittiği her halinden belli" Sakin olmaya çalışıyordum ama olamıyordum. "Azad bak sende bu kızı seviyorsan ben aranızdan çekili..." "Asya öyle bir şey olmayacak bir daha duymak istemiyorum ben seni seviyorum" "Ne olacak ya bu Reyyan Çıngıraklısı" "Reyyana ben ağzının payını verecem" Azad beyimiz Reyyan çıngıraklısına acaba ne diyecekti ?
Üzerime çiçekli eteğimi ve siyah askılımı giyip odadan çıkmıştım.
Asya'nın kombini:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Azad aşağıda kahvaltı masasında oturuyordu. Reyyanda yanında oturuyordu. Kafayı yiyecektim Masaya doğru ilerlediğimi fark eden inci anne beni mutfağa çağırmıştı. İnci anne sende hiç olmadık bir zamanda yanına çağırıyorsun. Elalemin çıngıraklısı Azadımın yanında "Kızım bak evliliğinizin 5.ayına giriyorsunuz giyimin kuşamın çok güzel hanım hanımcık hanımcık bir gelin oldun kızım oldun. Azadımla da çok güzel yakışıyorsunuz. Uzun lafın kısası kızım Korkmaz Ailesi olarak torun istiyoruz." Neeeeeeeeee???????? Torun mu? Azadla ben bebek mi yapacaktık? Hayorrrrrrr? Bebek yok torun yok? "İnci anne biraz erken değil mi?" "Kızım erken değil" Yalan uydur Asya yalan uydur "İnci anne zaten bizde Azadla bebek düşünüyoruz ama benim okulu bitirmemi bekliyoruz" "Hmm oh oh iyi o zaman" İnci anne sevinmişti yüzünden belli oluyordu. Tezgahın üzerindeki kızartma tabağını alıp. Masaya götürüyordum. Reyyan ve Azad bir şey konuşuyordu Tabağı masaya tak diye koyunca ikisininde yönü bana dönmüştü. Reyyan "iyi misin Asya" dedi. Kızım boğarım ben seni organlarını mafyaya bile vermeden sokaktaki köpeklere dağıtırım belalıyım diyorum anlamıyor musun? "Evet gayet iyiyim" Reyyan beni umursamayarak hala Azadla konuşmaya devam ediyordu. Çocukluklarının beraber geçtiğini hiç bitmesini istemediklerini felan söylüyorlardı. Azad beyde odada ben ağzının payını verecem diye indi sohbet ediyordu. Onları umursamayarak mutfağa gittim. Tezgahın üzerindeki çay bardaklarını alıp masaya götürdüm ve yine tak diye masaya koydum. Azad bana bakıyordu ona ne var bakışı atıp tekrar mutfağa yöneldim. İnci anne " kızım sadece domates ve salatalıklar var onlarıda getir" dedi. "Tamam" diyip mutfağa gittim. Nihayetinde Reyyan cadolozu Azadın yanından kalkmıştı ve o kalkar kalkmaz Azadın yanına oturmuştum. Reyyanada o benim kocam bakışımı ihmal etmedim. Saate bakarak "benim okula gitmem gerekiyor" dedim. Azad kalkmıştı ama onu yerle bir edecek sözümü söyledim. "Azad teşekkür ederim bugün beni Halil abi bırakacak okula" Biraz burnun sürtsün iyi oldu. Azad sinirlenmişti ama annesi ve babasının yanında da hiçbir şey söyleyemeden kalktığı sandalyeye tekrar oturmuştu. "Size afiyet olsun" diyerek konağın kapısına doğru yürümeye başladım. Halil abi beni okuluma bırakmıştı. Ona teşekkür edip arabadan indim. Bahçeye doğru yürümeye başladım. Bugünde her şey sıradan geçmişti. Ben notlarımı almıştım ve gün sonu gelmişti.
Dışarıda Azadın arabasını görmüştüm. Ama ben binmeyecektim ona trip atıyordum ve Azad bunun farkındaydı. "Asya binecek misin artık?" İstemeye istemeye bindim arabasına o kendi kendine bir şeyler konuşuyordu ben sadece kısa cevaplar veriyordum. Konağın önüne geldiğimizde ona bir şey demeden odama çıktım. Üzerime siyah eşofmanımı ve pembe askılımı giyip yatağın içine girdim. Çok geçmeden Azad İçeri girmişti. "Ne oldu güzelim hasta mısın?" Hastayım Azad beni sen hasta ettin "Gayet iyiyim sadece okul yordu biraz uzanmak istedim" "Asya sana bir şey söylemem gerek" "Ne oldu Azad?" "Reyyan yarın gidiyor" Ohh yandan yandan gitsin çıngıraklı "Neden gidiyor?" "Teyzem rahatsızlanmış onun yanında kalıp tekrar gelecek buraya" İnşallah hiç gelmez bir dahada o çıngıraklının yüzünü bir daha görmem "Hmm teyzene geçmiş olsun dileklerimi ilet" Azad odadan çıkmıştı bende hemen yatağın içinden çıkıp onu balkondan izliyordum. Merdivenden aşağı inip oradaki sandalyelerden birine oturmuştu. Sonra Reyyan oturdu yanına onunla bir şeyler konuşmaya başladı. Onları gizlice izliyordum ve beni görmeleri imkansızdı. Reyyan çıngıraklısından nefret ediyorum nefret