Bölüm-8

564 48 0
                                    

"Bak sen de söylüyorsun, benim sadece askerimsin. Ve bu da sana benim hayatıma müdahalede bulunabileceğin anlamına gelmez."elindeki ilaç kutularını aldım.

"Gökalp Mete, ne oluyor ?"Ferit baba yanımızdaydı. Yani konuşmalara şahit olmuştu.

"Bir şey yok baba, ben çocukları kaldırayım da şunları hazırlasınlar."Almila'ya aldırmadan kitaplığı kenara çekip merdivenlerden hızlıca indim.

Çelik kapının şifresini girdikten sonra içeri girdim.

"Koğuş kalk. Hadi hadi."her yeri inleten sesimle bizimkiler uyanmıştı. Artık bir zahmet uyansınlar.

"Çömezler siz yüzünüzü yıkayın, yataklarınızı toplayın, yukarı Ferit babaya kahvaltı için yardıma çıkın. Diğerleri de yatakları toplayıp yukarı çıksınlar."onlar dediklerimi yaparken ben de cebimden telefonu çıkarıp Selim Albayı aradım.

"Günaydın komutanım."

"Sana da günaydın, ne yaptınız ?"

"Dün Ferit babaya geldik. Ona durumu anlattım."

"Ne dedi ?"

"Yeni bir yer bulmanın bizim için zaman kaybı olacağını söyledi, bence de öyle."

"Şimdi neredesiniz peki ?"

"Dükkanında gizli bir sığınak var. Bizi oraya indirdi, dün gece orada kaldık. İstediğimiz kadar burada kalabileceğimizi söyledi. Gerekirse istihbarat yardımı da sağlarım dedi. Sizinle konuşmadan kesin bir şey söylemedim ama bence onun bize çok yardımı dokunur. Onun buralarda eli kolu çok uzun, hem de tanıyoruz. Açıkçası ben sıcak baktım, ama siz eğer olmaz derseniz hemen şimdi yeni bir yere geçebiliriz."biraz sessizlik oldu.

"Yok Gökalp, kalın. Haklısın, bundan sonra Dilsiz de bizimle."

"Emredersiniz komutanım, başka bir şey yoksa...."

"Aslında var, siz Pençe-Kilit Operasyonu bölgesindesiniz. Gizliden destek çıkmanız iyi olur. Yakınlarda bir tim var, irtibata geçtik, mühimmatları azalmış. Etrafları kuşatılmış, buradan askeri yardım sağlamak akşamı bulur. Siz Dilsiz'in de yardımıyla mühimmat desteği bulun bir yerden, o timi oradan çıkarın. Acele edin."

"Emredersiniz komutanım."telefonu kapattım. O sırada yanıma Kürşad geldi.

"Başlıyor muyuz ?"başımı salladım.

"Başlıyoruz."hızlı adımlarla yukarı çıktık.

"Çocuklar önlükleri çıkarın, silahları kuşanma vakti."gözleri parladı.

"Emredersiniz komutanım."elindekileri bıraktılar.

"Ferit baba, yardımına ihtiyacımız var."daima hazırdı.

"Emrin olur. Aşağıda konuşalım."yeniden hepimiz aşağı indik.

"Bize bir time yetecek kadar mühimmat lazım, acil."

"Size mi ?"

"Evet, bize. Bunlar Pençe-Kilit'e yardım için. Yakınlarda bir tim çembere alınmış. Yardıma gideceğiz."cebinden telefonu çıkardı.

"Tamam, ben hallederim."biraz uzaklaştı. Az sonra yeniden geldi.

"Yarım saat sonra sokağın girişinde bir kamyon olacak. O size gerekli her şeyi getirecek."

"Güzel, birlikte çıkmamız göze batar. Üç kişilik gruplarla beş dakika arayla sokağın girişinde buluşuyoruz. Anlaşıldı mı ?"hepsine baktım.

"Anlaşıldı komutanım."onayladılar.

"Poyraz, Tolga benimle; Yaman, Asaf, Kürşad'la; Ensar, Erdem, Almila'yla; Ömer, Boran siz de Turan'la çıkacaksınız. İlk biz, sonra sırasıyla siz."

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin