Sahilde yürüyorum, ama yalnız değilim.
Yüzümüze güneş vuruyor, onun ela gözleri ile saçları parıl parıl parlıyor.
Bu sahne ona dair aklımda kalan en son şey. Son el ele tutuşma, son bakışma, son gülüşler...
Bilseydim, bilseydim o an'ın sonlarımız olduğunu, sımsıkı sarılırdım eline, hiç bırakmamacasına.
Denize öyle bir bakıyor ki, biliyor, hissediyor sanki son kez baktığını. Doya doya içine çekiyor o kokuyu.
'Beni bırakmanı istemiyorum, hep yanımda ol istiyorum.'diyor nazlı nazlı.
'Bir gün çalarlar kapını, alırsın haberimi. Sonra al bayrağa sarılı tabutum geçer gözünün önünden. O zaman bile benim seni bırakmadığımı bil, olur mu ?'diyorum.
'O nasıl söz öyle ?'diyor üzüldüğünü belli ederek.
'Gerçek bu. Ben ölsemde seni bırakmayacağım, sana bir şey olmasın ve hep yanımda ol, tamam mı ?'diyorum.
O an, bir el silah sesi.
Yanımda, elimi tutan beden yere yığılıyor. Kalbinin tam ortasında bir delik var. Canımdan can gidiyor.
'Gökçe, dayan dayan, iyi olacaksın.'diyorum ağlayarak.
'Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ?'diyor zar zor.
'Bilmez miyim biliyorum tabii ki, ama sen yorma kendini. Ambulans çağırın, ambulans.'diye bağırıyorum etrafa toplanan insanlara.
'Dur, bir dinle.'diyor.
'Söyle yarim.'diyorum saçlarını okşayarak.
'Eğer bana bir şey olursa, ağlama. Üzül, ama ağlama. Dim dik ayakta dur, yıkılma. Beni de unutma. Gökyüzüne bak, sonra üç kere ismimi söyle ben orada olacağım. Ama benden sonra yine sev tamam mı ? Sen sevmeyi de sevilmeyi de o kadar çok hak ediyorsun ki, güzel yürekli adam.'diyor öksüre öksüre.
'Nasıl seveyim senden sonra, hem sana bir şey olmayacak. Bizim seninle daha düğünümüz olacak, benim sana benzeyen dünyalar güzeli bir kızım olacak. Biz çok mutlu olacağız sevgilim.'diyorum.
'Sana ölüyorum adam, senin kucağında. Terliyken su içme olur mu ? Bir de sen duştan sonra saçlarını kurutmuyorsun, bir türlü değiştiremedim bu huyunu. Bundan sonra kurut, hasta olma.'diyor son nefesiyle ve ardından gözler kapanıyor.
'Yapma yapma yapma, Gökçe'm, yapmaaaaa !'
~
Nefes nefese uyandım yataktan. Terler içinde kalmışım. Baş ucumdaki saate baktım, altı buçuk.
Yataktan kalkıp dolabı açtım. Su dolu cam kabı aldım. Bardağa doldurdum, tam içecekken durdum.
'Terliyken soğuk su içme.'sözleri yankılandı kulağımda. Başıma bir ağrı musallat oldu. Masaya dayandım.
O sırada Kürşad geldi odadan. Yatakta beni göremeyince etrafa bakındı ve sonra gördü.
"Kardeşim, iyi misin ?"
"Bilmiyorum ki kardeşim, beynim zonkluyor."birlikte geçip koltuğa oturduk.
"Gidelim mi hastaneye ?"
"Yok canım o kadar değil, geçer şimdi."
"Bir şey olmuş sana, betin benzin atmış. Yine mi başladı kâbuslar ?"
"Hiç bitmiyor ki, ne zaman gözlerimi kapasam hep aynı sahneler. Ben böyle bir adam değildim biliyorsun değil mi kardeşim ? Ben sevebiliyordum yaa. İnsan sevmekten korkar mı ? Korkuyorum artık, sevip kaybetmekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTALP
Non-FictionBen ne kendimi acındıracağım, ne de derdimi anlatacağım. Benim tek amacım uğruna önce ölüp sonra üniformamı giydiğim, gökte dalgalanan bayrağına kurban olduğum, taşına toprağına ismimi gömdüğüm vatanım, yaşasın, var olsun. Kanla çizdiğimiz sınırları...