"Komutanım iyi misiniz ? Komutanım ?"bana sesleniyorlardı. Kendimi toparladım ve cevap verdim.
"İ-iyim tamam."doğruldum.
"Komutanım şimdi ne yapacağız ?"
"Bekleyeceğiz Asaf, bekleyeceğiz. Dayımın adamları bize bir şey ulaştıracak, onlar gelene kadar beklemedeyiz."
Hepimiz bir yerlere çöküp bekliyorduk.
Dayımın planı zorlu ve iyiydi, ama bazı noktalarda kafama oturmayan yerler var. Bizim işimizde her şey planlandığı gibi gitmez her zaman. Bir yerlerden bi' çatlak çıkabilir her daim.
Bir saaten fazla olmuştu. Hava aydınlanmıştı artık.
Almila gelip yanıma çöktü. Elindeki su dolu matarayı bana uzattı.
"Biraz su iç, kendine gelirsin."elindekini alıp bir yudum içtim.
"Kardeşlerimi almadan ben kendime gelemem Almila. İçimde bir his var, o ş******zler kesin kardeşlerime bir şey yaptılar. Almila ben onların ailelerinin kapısını çalmak istemiyorum."
"Kötü düşünme. Kurtaracağız onları. Ailelerinin kapılarını kendileri çalacak."ona döndüm.
"Kurtaracağız değil mi ?"gülümsedi. Elini, dizimin üzerindeki koluma koydu.
"Kurtaracağız."
Derin bir nefes aldım.
"Komutanım gelenler var."kapının arkasından dışarıyı kontrol eden Tolga seslendi.
Hemen yerlerimizden kalktık, duvara dayadığım silahımı alıp kapıya doğru ilerledim.
"Kim, görebiliyor musun ?"
"Komutanım siviller, ama teçhizatları mevcut. Örgütten değil bunlar. Beklediğimiz kişiler olabilirler."
"Onu birazdan göreceğiz, kaç kişiler ?"
"Beş kişi komutanım, en öndeki adamın elinde siyah bir çanta var."
"Dayım beş kişi geleceğini söylemişti. Dikkatli olun, çıkıyoruz."
Yavaş ve dikkatli bir şekilde kapıdan çıktık.
Bizim çıktığımızı gören adamlar otuzbeş kırk metre uzakta durdular.
"Kurtalp !"en öndeki adam kod adımı bağırdı.
"Semrük !"ben de dayımınkini.
"Dayı !"adam yine bağırdı.
"Yeğen !"diyerek karşılık verdim. Bunlar bir şifreydi.
Tamam, artık emindim. Bunlar dayımın adamlarıydı.
İşlem tamamlanınca iki taraf da birbirine yaklaştı.
"Getirdiniz mi ?"adamın elindeki çantayı gösterdim başımla.
"Evet, getirdik."Ömer'e çantayı alması için bi' bakış attım.
O da gidip adamın elindeki çantayı aldı.
"Çanta zaman ayarlı, içinde bir süre onları oyalayacak şeyler var. Çanta açıldığında mekanizma devreye girecek ve otuz dakika sonra infilak edicek."
"Anlaşıldı tamam, sağ olun. Siz gidebilirsiniz."
"Biz operasyon sonuçlanana kadar uzaktan izleme yapacağız. Bir durum olduğunda bize rahatça ulaşabileceksiniz. Dayınız Semrük böyle emretti."
"Peki, tamam."adamlar gitti.
"Komutanım, o adam çanta infilak edecek mi dedi ?"
"Aynen öyle dedi Erdem. Çantanın bazı yerlerinde toz şeklinde patlayıcı var. Adamın anlattığı gibi, açıldıktan otuz dakika sonra infilak edecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTALP
Non-FictionBen ne kendimi acındıracağım, ne de derdimi anlatacağım. Benim tek amacım uğruna önce ölüp sonra üniformamı giydiğim, gökte dalgalanan bayrağına kurban olduğum, taşına toprağına ismimi gömdüğüm vatanım, yaşasın, var olsun. Kanla çizdiğimiz sınırları...