Bölüm-45

91 19 0
                                    

Buluşma noktasına gelmiştim.

İki vadinin ortasında, düzlük bir yerdi burası. Yaklaşık iki yüz metre ileride ağaçlık alan başlıyordu. Vadiden çıkmak için oradan geçmek gerekiyordu.

Elimde çanta, üzerimde çelik yelek vardı, ama tabii olduğu belli değildi. Etrafa şöyle bir göz gezdirdim.

Henüz herhangi bir hareketlilik yoktu. Elimi kulağıma götürdüm.

"Herkes yerini aldı mı ?"

"Olumlu."cevap verdiler.

"Anlaşıldı tamam, beklemede kalın. Tolga geldiklerinde haber ver."vadinin girişinde bir yere konuşlanmıştı.

"Anlaşıldı."

Eminim onlar bizden kat ve kat daha fazla kişiyle geleceklerdi. Ama sıkıntı değil, biz her halükarda hallederiz.

Aradan beş dakika kadar geçti.

"Almila sen hazır mısın görevine ?"telsizden seslendim.

"Sana inanamıyorum bana böyle bir görev verdiğine."

"Her görevin zorlukları vardır, bu da senin için bu görevin zorluğu."gülümsedim.

"Ya yapamazsam ?"

"Yapacaksın Almila yapacaksın, yapmak zorundasın."

"Sana bile bile......."Tolga'nın ikazıyla konuşması yarım kaldı.

"Komutanım geliyorlar."telsizden bilgi geçti.

"Anlaşıldı, kaç kişiler ?"

"Az önce dört pikaptı komutanım, vadinin girişinde ikisi ayrıldı, şu an iki pikap giriş yapıyor. Yalnız içleri görünmüyor."

"Tamam dikkatli olun. Belli ki dolu geldiler. Her şey konuştuğumuz gibi, plan doğrultusunda hareket ediyoruz."

"Anlaşıldı tamam."

İşte bende gördüm, geliyorlardı.

Benden elli metre uzakta durdular.

Arabaların şoför koltuklarının birinden Rêzan, diğerinden de Hector indi. Dosyadaki fotoğrafından daha yaşlı duruyordu uzaktan.

Geçip karşımda durdular.

"Erkencisin Yüzbaşım."

"Ben tam vaktinde geldim Rêzan, siz geçiktiniz. Bilirim, bekletmeyi seversin."

"Sen beklemeyi pek sevmezsin ama."

"Doğru, sevmem. Ama her şey anında olmuyor değil mi, bir şeyler için beklemek lazım. Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır(Victor Hugo). İntikam'ım için çok bekledim, en nihayetinde o gün geldi Rêzan."

"Yüzbaşı iyisin hoşsunda, birbirimize vurduğumuz darbeleri mi sayıyorsun hâlâ ? Ben oraları çoktan geçtik sanıyordum."

"Ben yapılanı unutmam Rêzan, bunu öğrenememiş olman kırdı beni doğrusu."

"Anladık çok iyi tanıyorsunuz birbinizi. Artık konumuza gelsek mi ?"

"Sana da sıra gelecek Hector, yaktığın canların hesabını vereceksin."

"Ben o kadar çok can yaktım ki, hangisinden bahsediyorsun ?"

"Yıllar önce arabasına bomba yerleştirdiğin Halit Manasoğlu ve ailesinden."afalladı.

"Halit Manasoğlu mu ?"

Oğlu olduğumu söylemedim ama anladı belki de.

"Beklemiyordun değil mi ? İşte ummadık taş baş yararmış. Şimdi uzatmadan kardeşlerimi çıkarın arabalardan."

KURTALPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin