7

666 67 43
                                    

Chan'ın kucağındaki bebeğin elleriyle uğraşırken duyduğu sesle Jeongin irkildi.

"Sakin." Chan hafifçe güldü. "Dalgınsın bugün, kapı çaldı sadece." Jeongin gülerek ayağa kalktı.

"Bebeğe dalmışım, ısıracağım onu şimdi. Neyse dur kapıya bakayım sonra." Jeongin ayaklanıp zıplayarak kapıya koştu, kapıyı açtığında karşılaştığı yüzle daha çok gülümsemişti.

"Ay Innie çekil çabuk CHAN HYUNG NERDESİN?!" Jisung koşturarak yukarı çıktı, Jeongin de arkasından geliyordu.

İçeri girdiğinde Jisung'un bebekle uğraştığını görüp gülerek Chan'ın yanına oturdu.

"Evli çiftler gibisiniz." Jisung bunu söyleyip ayağa kalktı. "Ben bile Minho'yla flört gibi duruyorum."

"O senin sorunun." Jeongin bebeğin ellerini okşadı nazikçe. "Altını değiştirdin mi bebeğin?" Chan olumsuz anlamda başını sallayınca Jeongin bebeği kucağına alıp ayağa kalktı. "Jisung sakın Chan hyungu sömürmeye kalkma bak Minho hyunga söylerim seni." Jeongin odadan çıkarken Jisung arkasından bağırdı.

"Seni sersem tilki!" Jisung oflayıp Chan'a döndü. "Aa ben şey için gelmiştim, bir şey için değil seni görmeye." Jisung ona sıkıca sarılıp Chan'ın koltuğa düşmesine sebep oldu.

"Jisungie, çok yılışıksın."

"Sus bak sincap dişlerimle kemiririm seni." Jisung onun saçlarını karıştırıp doğruldu. "Nasıl gidiyor?"

"Eh işte, Jeongin sağolsun toparlanmaya çalışıyorum." Jeongin kucağındaki bebekle tekrar odaya geldi.

"Channie, bizim bebeğe kimlik çıkartmamız lazım. Jisung buraya sugar daddysinin hatrına gelmedi." Jeongin bebeği ona verip Chan'ın elini tutarak onu ayağa kaldırdı.

"Ya bebek bebek!" Jisung bebeği sevmeye başlayınca Chan Jeongin'in arkasından evden çıktı.

~♡~

Sessiz geçen araba yolculuğundan sonra kimliği almış, bebeğe uygun bir beşik için bir mağazada dolanıyorlardı.

Jeongin bir beşiği incelerken yanlarına bir adam geldi.

"Beşik mi arıyorsunuz?"

"Evet ama yardıma ihtiyacımız yok." Jeongin adama bir gülümseme sunup Chan'a döndü. "Bu beşik ideal gibi, ne dersin?" Chan etrafa bakınmayı bırakıp ona döndü.

"Ben anlamıyorum bu işlerden, sen yeterli olduğunu söylüyorsan yeterlidir." Jeongin beşiğin fiyatını inceleyip dudak büzdü.

"Pek pahalı da değil, yanında para var değil mi?"

"Hm hm."

"O zaman bunu alalım, gel kasaya gidiyoruz." Jeongin onu çekiştirip ödemeyi yapmasını sağladıktan sonra birlikte arabaya binmişlerdi.

Chan arabayı yola sokarken Jeongin'e döndü.

"Innie, Seungmin'i bir ara evime çağırsam tuhaf mı kaçar?" Jeongin kaşlarını çattı.

"Nerden çıktı?"

"Changbin ile tanışmak istiyordu, o yüzden." Jeongin dudak büzdü.

"Bilemiyorum, Seungmin adına konuşamam. Ama Changbin ile tanışmak istiyorsa Minho hyungun yanına gittiğinde onu da götürüp tanışmalarını sağlayabilirsin." Chan yavaşça başını salladı.

"Öyle yaparım o zaman, akşam beraber yemek yiyelim mi? Eve git gel yapmana gerek kalmaz hem."

"Olabilir, ama haftaya sınavlarım var ve... Tanrım, bu neden bu kadar büyük bir stres?"

"Bu yollardan ben de geçtim, o kadar zor değildi sınavlar. Tabii bölümlerimiz farklıydı ama..." Jeongin başını arkaya yasladı.

"Seni hiç işe giderken görmedim, okumuyorsun da. Nasıl bu kadar paran var?" Chan burukça gülümsedi.

"Babamdan kalan şirketlere bakıyorum, iyi ki radyo şirketi."

"Nasıl bir yer?"

"Şey, müzikle ilgilenmek isteyenlere eğitim veriliyor, sesleri ve eğer isterlerse bir çalgıyı çalma yetenekleri geliştiriliyor. Sonra da çıkış yaptırılıyor falan, ben çok ilgilenmiyorum oralarla ama Changbin yerime çok da güzel idare ediyor." Jeongin başını ona çevirdi.

"Şirketlere Changbin mi bakıyor?"

"Hm hm, benden daha yatkın bu konulara. Genelde yazdığı şarkıları seslendiriyorum ben."

"Dinlemek isterdim." Chan elini arabanın tuşlarında gezdirdi, bir süre sonra arabayı bir ses doldurmuştu.

"Dinle madem." Jeongin istemsizce gülümsedi.

Sesi çok güzeldi, fazla güzel.

~♡~

"Hyung nerdesin sen?" Chan montunu asarken Jeongin'in bebekle yanına gelmesini izledi.

"Changbin'le bir şeyler kaydetmemiz lazımdı, biraz uzun sürdü."

"Keşke haber verseydin."

"Üzgünüm, fark etmedik zamanı." Chan eğilip bebeğinin yanağına kısa bir öpücük bıraktı. "Sana zorluk çıkardı mı?"

"Hayır, sadece yemek yerken biraz sorun yarattı o kadar." Chan ona gülümsedi.

"Ben ellerimi yıkadıktan sonra Yuqi'yi alırım, istersen eve dönebilirsin." Jeongin onun ardından yürürken alt dudağını ısırdı.

"Ben de sana onu diyecektim." Chan ellerini yıkayıp ona döndü. "Bugünlük burada kalsam senin için sorun olur mu?"

"Saçmalama lütfen ne sorunu? Ne oldu ki?" Jeongin omuz silkti.

"Felix ve Hyunjin hyunglar bizim evde buluşacaklar, seslerini çekemem." Chan hafifçe kıkırdayıp bebeği kucağına aldı.

"Bu kız neden bu kadar..." Chan bebeğini izlerken iç çekti. "Büyücü falan mısın sen? Cevap ver, bana büyü mü yaptın?" bebeğe küçük öpücükler bırakmaya başladığında Jeongin gülümseyip Yuqi'nin yemeğini hazırlamak adına mutfağa ilerledi.

O mamayı hazırlarken Chan arkasından mutfağa girmiş, bebeğini hafifçe sallarken söylenmeye başlamıştı.

"Sana demedim mi ben başka erkeklere aşık olma diye? Kapmışsın Felix'i..." Jeongin ona döndü.

"Bugün Felix'in yanında fazla keyifliydi, Felix bile şaşırdı."

"Şu Felix'i bir göremedim gitti." Jeongin biberonu alıp ona döndü.

"Sen Felix'i serseri olarak bil, çünkü başka türlü düşünemezsin."

"Kafamda aşırı uzun saçlı, bembeyaz solgun tenli biri canlanıyor ama böyle kaslı falan." Jeongin bir kahkaha attı.

"Felix'in bedeni benimkinden daha cılız duruyor, Jisung gibi biraz."

"Jisung'un kol kasları var."

"Felix'in de, ama Jisung'un kolları daha belirgin." Chan kıkırdayıp Jeongin'in elinden biberonu alarak kızına içirmeye başladı.

Jeongin onları izlerken istemsizce gülümsemişti.

"Bebeğe alışıyorsun, az çok toparlandın da." Chan ona bir gülümseme sundu.

"Senin sayende, ne kadar teşekkür etsem az. Okuluna rağmen gelip gidip bebekle benden fazla ilgilendin." Jeongin onun önünde diz çöküp Yuqi'nin ayağını tuttu nazikçe.

"Yuqi'nin yeri benim için diğer bebeklerden ayrı, onunla ilgilenmek keyif veriyor." Jeongin bebeğin ayağına bir öpücük bırakıp ayağa kalktı. "Akşam ne yiyelim?" Chan dudak büzdü.

"Sebzeli yemeklerle hiç aram yok, suşi yesek?"

"Yeriz, bekle sipariş verelim." Chan yavaşça başını salladı ve Yuqi'ye yemeğini yedirmeye döndü.

Rockyabye~ Chanin\JeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin