Chan yanında uzanan Jeongin'i izledi bir süre.
Yine ve yine, Jeongin Yuqi'ye bakmak için gelip Chan'ın altında bulmuştu kendisini, daha önce hastalarına zar zor sarılmış olsa da Chan daha farklı hissettiriyordu.
Yine de ikisi de artık birbirlerine bu şekilde yaklaşmamaları gerektiğini biliyordu, Chan Jeongin'e oraya gelebilmesi için her ay para veriyordu ve bu yaptıkları etik değildi.
Chan derin bir nefes verip gözlerini kapattı, açık pencereden esen rüzgarla beraber başının altına aldığı kolunda başka birisinin baskısını hissetmişti.
Jeongin iyice büzüşüp onun koluna başını yasladı, alnı alnına değdiğinde Chan da gözlerini kapatmıştı.
Chan tekrar gözlerini açıp onu sıkıca sardı ve omzuna çekti, Jeongin onun sıcak vücuduna kendisini yasladığında Chan sırtını okşamaya başlamıştı.
Jeongin'le beraber olurken daha farklı hissediyordu, sanki sadece vücuduyla değil ruhuyla da beraber oluyordu, kalbi onunkine kenetleniyor gibi hissediyordu ve dudakları onunkine her değdiğinde içinde bir şeyler ona daha sıkı bağlanıyordu.
Jeongin'in kokusu...
Chan yüzünü onun saçlarına gömüp gözlerini kapattı, burnuna okyanus kokusu doluyordu adeta.
Rahatlatıcı bir kokusu vardı, Yuqi'nin onun yanında huzurlu hissetmesine şaşırmamak lazımdı.
Chan farkında olmadan orada gözlerini kapattı, kısa zamanda uyku kendisini esir almıştı.
~♡~
"Chan... CHAN!" Jeongin onu sertçe dürtüp Chan'ın uyanmasını sağladı, Chan Yuqi'nin sesini duyuyordu.
"Ne... Neler oluyor?"
"Yuqi'ye bakar mısın? Çok yorgunum." Chan derin bir nefes verip zoraki ayağa kalktı ve üstüne baksırıyla şortunu geçirip aşağı hızlı adımlarla ilerledi.
Yuqi'nin uyuduğu odaya girdiğinde bebeğinin çenesini titreterek ağladığını görüp yanına ulaştı hemen.
"Güzelim günaydın..." Chan hızlıca onu kucağına aldı ve kollarını sıkıca doladı bebeğine.
Yuqi'nin aç olduğunu fark edip hızlıca mutfağa geçti ve ona yemeğini yapıp hala hafif hafif ağlayan bebeğe içirdi.
Yuqi yemeğini yiyip sessizleştiğinde Chan onu Jeongin'in uyuduğu odaya çıkardı, Chan yaklaşıp onunla beraber Jeongin'in yanına oturmuştu.
Yuqi elindeki oyuncağı ısırırken Chan bacağına yaslanan başı hissetti, Jeongin onun bacağına uzanıp gözlerini açarak Yuqi'nin yanağını hafifçe okşadı ve gülümsedi.
"Sabah sabah keyfi yerinde yine."
"Evet, iyi ki öyle."
"Yuqi gördüğüm en zahmetsiz bebek resmen, normal bebeklere göre daha sık uyuyor ve annesi olmadığı için pek zorluk çıkarmıyor. Hızlı da büyüyor ayrıca." Jeongin Yuqi'nin ne yaptığını izlemeye devam etti uzun süre.
"Diş mi çıkarıyor?"
"Sanmıyorum, erken daha. Merak etmiştir." Jeongin oyuncağı bebeğin elinden alıp doğruldu ve mızmızlanmaya hazırlanan bebeği kucağına aldı. "Bu kadar uzun süre oturmasın, dişlerini kontrol edeyim bir." Jeongin parmağını nazikçe diş etine bastırdı ve kucağında mızmızlanan Yuqi'nin dişlerini kontrol etti. "Hayır, diş falan çıkarmıyor."
"Oyuncağı tutmaya başlaması iyi bir şey değil mi?"
"Ellerini kullanmayı hızlı öğrendi, bilemiyorum... Sadece birkaç hafta erken." Jeongin küçük bebeğin gözlerine baktı ve gülümsedi. "Cam gibi gözleri, gerçekten çok güzel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rockyabye~ Chanin\Jeongchan
FanfictionEskiden yattığı kız bebeği ellerine bıraktığında Chan ne yapacağını bilememişti, Jeongin gelip ikisinin sorunlarıyla ilgilenmeye başlayana kadar Not: Kitap angst ama az angst