Jisung kollarını Chan'a daha sıkı dolayıp Minho'ya baktı.
"Chan hyung senden daha yakışıklı, onu senden önce görseydim tabii Chan ile çıkardım." Minho tek kaşını kaldırınca Jisung şirince gülümsedi. "Şaka yaptım bebeğim, Chan'ın senin kadar parası yok ki, fakir lan bu." Chan'ın saçlarını karıştırıp geri çekildi ve çıkmadan önce Minho'nun dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Neyse ben gideyim de Minho'nun kartını sömüreyim, görüşürüz sürtükler." Jisung zıplayarak odadan çıkarken Chan başını Minho'ya çevirdi.
"Kartını cidden ona mı verdin?" Minho oturduğu yerde dikeldi.
"Böyle dediğine bakma, kartıma zorla el koydu. Ayrıca cidden fazla yılışık, param için olamaz bu kadarı." Minho hafifçe öksürdü. "Jisung'u boşver de, senin için birini ayarladım."
"Kim?" Minho önündeki bilgisayarı açıp Chan'a gelmesini işaret etti, Chan hızlıca kalkıp arkasına geçerek gösterdiği şeye bakmıştı.
"Adı Yang Jeongin, 21 yaşında. Henüz üniversite öğrencisi ve çocuk psikolojisine dair bir bölüm okuyor. Eğer kabul edersen Jeongin sık sık yanına gelecektir, sınavı yokken tüm gününü bile geçirebilir yanında. Gelip bebeğe alışman ve sorunlarından kurtulup her şeyi atlatman adına yardım edecek sana, bir nevi kişisel psikiyatristin gibi düşün."
"Ne yapacak?" Minho başını ona çevirdi, Jeongin'in yüzünü inceliyordu.
"Büyük ihtimalle okuluna gitmeden önce gelip bebeği kontrol edecek, okuldan sonra da gelip bebekle ve seninle ilgilenecek, akşam yemeğine kalacak ve geç saatte eve dönecek. Jeongin geçen senelerde de birileriyle çalıştı, güvenebileceğin birisi." Chan dudaklarını büzdü.
"Okula gidiyorsa onun için zor olmaz mı?" Minho arkasına yaslanıp Chan'ın yerine geçişini izledi.
"Ben Jisung'u buraya hastalarıma aşık olup bana sugar daddy muamelesi yapsın diye getirmiyorum, Jeongin işlere yetişemediğinde veya okulundan dolayı gidip gelmekte sorun yaşadığında Jisung ve Felix devreye giriyor. Merak etme, bebeğe yardım edecek birileri illa olacaktır." Chan başını yere eğdi.
"Olabilir, Changbin ile de konuşup fikrini almak iyi olacaktır. Tek başıma karar vermek istemiyorum."
"Sen bilirsin, kararını hızlı ver ki Jeongin'e haber verelim yoksa kaparlar görürsün." Chan hafifçe gülümseyip başını arkadaki koltuğa yasladı.
Uykusu vardı, iki gündür bebek için uyumayıp başında ağladığı için fazla yorgundu.
Minho bunu fark etmişti fakat Chan bir şey demediği için susmuştu.
"En son ne zaman uyudun?"
"Birkaç gün önce." Minho derince iç çekti.
"Sana ilaç verelim mi? Biraz dinlenip dönersin eve. Ya da ilaca gerek yok, direkt bir odayı sana ayırabiliriz." Chan gözünü açıp ona baktı.
"Bu, hastaları yatırmak için kullandığını bir yöntem mi?" Minho kıkırdadı.
"Jisung'un milleti yatağa atma yöntemi aslında." Chan da gülümsedi.
"Jisung sincaba benziyor, bazen böyle olması sinirimi bozmuyor değil."
"Ay hyung sen onu bir de uyurken gör, dudaklarını falan büzüyor böyle ısırasım geliyor."
"Doktor hasta ilişkisinin amına koyduk."
"Boşver böyle daha güzel, gel sana kahve ısmarlayayım." Minho ayaklanınxa Chan da ayağa kalktk.
"Çok vaktim yok, Changbin'i benekle bırakmak istemiyorum."
"O da gelsin?"
"Evden çıkmak istemiyor, bize gidelim mi? Jisung bebeği görmek istiyordu hem." Minho omuz silkti.
"Gidelim."
~♡~
Çalan kapı sesiyle Chan yataktan kalkıp kapıya yöneldi.
Saat sabahın kaçıydı?
Zoraki kapıyı açtığında gördüğü yüzle zaten kısık olan gözlerini daha da kıstı.
"Buyrun?" çocuk gülümsedi.
"Ben Yang Jeongin, çocuğa bakmaya gelmiştim. Ay ay bebek nerde?" Jeongin ayakkabılarını çıakrıp hızla içeri girdiğinde Chan yorgunca arkasından geçmişti.
"Sessiz ol, zor uyudu zaten." Jeongin duraksayıp dudak büzdü.
"Yazık oldu, neyse seninle ilgilenirim artık." Jeongin onu kolundan tutup mutfağa sürüklerken Chan sesini çıkarmayıp onun anlam veremediği tavırlarını incelemişti.
Bu çocuk sabahın köründe neden bu kadar mutlu ve heyecanlıydı?
Jeongin onu sandalyeye oturdup yorgun gözlerine baktı.
"Eminim yemek yemiyorsundur, önce sana güzelce yemek hazırlayalım, sonra da dinlenmeni sağlayalım. Bugünlük tamamen buradayım fakat diğer günlerde okulum olduğu için belirli saatlerde geleceğim." Chan yavaşça başını salladı ve onun hızlıca yemek yapışını izlemeye başladı.
Jeongin kısa sürede ona yemek hazırlamış, Chan'ın karşısına oturup ruhu emilmiş gibi zoraki yemek yiyen çocuğu izlemeye başlamıştı.
Minho'nun anlattıklarından dolayı neler yaşadığını bilse de Chan daha iyi hissedecekse ondan da dinlemek isterdi, bu yüzden kendisine hazırladığı kahveyi içerken konuşmaya başladı.
"Hyung, Minho hyung yardıma ihtiyacın olduğunu söylemişti. Sadece bebek için olduğunu sanmıyorum, konuşmak ister misin?" Chan önündeki tabağı izledi bir süre.
"Bir süredir Minho'dan tedavi alıyorum, ilaç falan da kullanıyorum."
"Ne ilacı?"
"Uyku hapları, kendime zarar vermeyeyim diye birkaç parça şey ve stresimi azaltacak ilaçlar."
"İlaçları görebilir miyim?" Chan başını sallayıp ayağa kalkıyordu ki Jeongin onun elini tutup durmasını sağladı. "Sen yemek ye, ben bulurum."
"Sağdan üçüncü oda, aslında benim odam ama dikkat et çünkü içeride arkadaşım ve bebek uyuyor." Jeongin yavaşça başını sallayıp ayağa kalktı ve Chan'ın bahsettiği odaya sessizce girdi.
İçeri girmesiyle, ayakta bebeği uyutan çocukla karşılaşması bir olmuştu.
"Selam Innie." Jeongin kaşlarını çattı.
"Sen neden bu kadar tanıdıksın ve bana Innie diye sesleniyorsun?" Changbin dudak büzdü.
"Aşk olsun, Changbin'inini hemen mi unuttun? Kucağımda uyuttum ulan ben seni!" Jeongin hatırladığı anıyla rahatladı.
"Sen Minho hyungun arkadaşı olan Changbin'sin, bir an hatırlayamadım. Ay bebeğe bakayım mı?" Changbin onu Jeongin'in kucağına verdi ve bebeği inceleyip onunla konuşmasını izledi.
"Sen neden buradasın?"
"Bebekle ve Chan hyungla ilgilenmek için, Chan hyungun kullandığı ilaçlar nerede?" Changbin sessizce onları getirmek için odadan çıktı ve elinde ilaçlarla geri döndü.
"Çoğunu nadiren kullanıyor." Jeongin kucağında uyumuş bebeği yatağa bıraktı.
"Ver bakayım, bebeğe de beşik alın bu çocuk düşer buradan." Jeongin ilaçları incelerken Changbin de bebeğin yanında duruyordu.
Jeongin sonunda başını kaldırdı.
"Bu ilaçlar fazla... Ağır, Chan hyung için bile. Tekli kullanılsa falan sorun değil ama eminim tek seferde birden fazla ilacı içiyordur." Changbin başını salladı.
"Evet öyle." Jeongin ilaçları kenara bıraktı.
"Ona bu ilaçlara ihtiyacı olmadığını göstersek iyi olacak, gidip Chan hyungu kontrol edeyim ben. Sen de uyu istersen, bebekle ben ilgileneceğim bugün." Jeongin Changbin'e iyi geceler dileyip odadan çıktı.
Chan bebekten fazla uğeaştıracak gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rockyabye~ Chanin\Jeongchan
FanfictionEskiden yattığı kız bebeği ellerine bıraktığında Chan ne yapacağını bilememişti, Jeongin gelip ikisinin sorunlarıyla ilgilenmeye başlayana kadar Not: Kitap angst ama az angst