21

484 45 14
                                    

Chan belinde hissettiği kollarla irkilip elini oraya koydu.

"Korkma benim." Jeongin'in sesiyle gergin omuzları gevşedi.

"Öyle mi gelinir Innie ya!" Jeongin çenesini onun omzuna yaslayıp kollarını daha da sıkı sardı ona.

"Ben böyle geliyorum, itirazın mı var canısı?" Chan cevap vermeyip etrafı izlemeye devam etti.

Jeongin onun hala kafasına bir şeyleri taktığını fark ettiği için cevap vermemiş olmasını yadırgamadı.

"Seungmin her şeyi unutmuş."

"Huh?"

"Bayağı, anlattığına göre klinikten çıktıktan sonrasını hatırlamıyormuş ama kesik kesik hatırladığı şeyler varmış. Konuşmamıza pek müsaade etmedi ve bize gitmemizi söyledi."

"Neden gitmenizi istedi ki?" Jeongin olanları kısaca özetledi, gözleri birleşmiş ellerindeydi.

Jeongin'in konuşması bitince Chan derin bir iç çekti.

"Seungmin için endişeliyim."

"Ben de, yanında olmayı her şeyden çok istiyorum." Chan yavaşça uzaklaştı.

"Yuqi nerede?"

"Changbin'in kucağındaydı en son, yukarıdalar." Chan ona kısa bir teşekkür edip yürümeye başladı, Jeongin de arkasından geliyordu. "Biz eve dönelim mi Channie? Hem... Yuqi hala hasta, soğuk almasın."

"Döneriz, Seungmin'i de görmek istiyorum gitmeden." Jeongin onun arkasından yürüse de Chan Seungmin'in odasının önünde durduğunda geriledi.

"Kapıda mı bekleyeyim diğerlerinin yanına mı gideyim?"

"Sen git istersen, ben bulurum sizi." Jeongin sessizce uzaklaşınca Chan kapıyı tıklatıp içeri girdi.

Seungmin hafif hafif iç çekiyordu, o gelince anlık baksa da sonra tekrar yüzünü ellerine gömmüştü.

Chan arkasından kapıyı kapatıp onun yanına gitti.

"Min, nasılsın?" yanına oturup nazikçe elini kavradı.

"İyiyim, iyi olmaya çalışıyorum daha çok." Chan ona samimi bir gülümseme sunup vücudundaki yaraları inceledi.

"Sargılarını değiştirmeye gelmediler mi?"

"Geldiler ama o sırada ağladığım için sonra gelmelerini istedim."

"Sana sarılmamı ister misin?" Seungmin dudak büzdü.

"Vücudumda çok fazla yara var, daha fazla acısın istemiyorum."

"Dikkat ederim merak etme." Seungmin kollarını zoraki kaldırıp ona sarılmasını işaret edince Chan hızlıca ona sarıldı.

Bu Seungmin'in biraz canını yaksa da o kadar acıtmamıştı.

Chan ona bir süre sarıldıktan sonra başını kaldırıp ona baktı.

"Sana tatlı falan alayım mı?"

"Gerek yok hyung."

"Sen en çok neyi seviyordun..." Chan doğrulurken düşünmeye devam ediyordu. "Karamelli falan mıydı... Dur hatırlayacağım... Triliçe, değil mi?" Seungmin bakışlarını ellerine indirdi.

"Beni çok iyi tanıyorsun."

"Sadece benim seni tanımama izin verdin, sahi... Neden sadece ben?" ana karaktersin çünkü aq malı bu baş karakterler neden böle

Seungmin dudak büzdü.

"Bilmiyorum, bana daha farklı bir güven verdin çünkü. Sen gitmezsin gibi." Chan onun saçlarını karıştırdı.

Rockyabye~ Chanin\JeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin