Yeniden birlikte

132 6 0
                                    

Gözümü açtığımda bambaşka bir yerdeyim
Çok geçmeden fark ettim
ARK dünyaya inmişti!
Abby tam karşımda duruyordu
'Günaydın yn' dedi gülümseyerek
'Kendini nasıl hissediyorsun?'diye ekledi
'Midem, midem bulanıyor' dedim doğrulmaya çalışarak
'yorma kendini uzan' dedi
'Abim nerde?' diye sordum
' iki gündür başında bekliyordu, uyumaya zor ikna ettim' dedi
'iki gün mü?' dedim şoke olmuş bir şekilde
'zehir seni öldürebilirdi yn, şansılısın ki bünyen dayanıklıymış' dedi

Sonraki birkaç günüm sabahları çıkıp bellamy'i aramak sonrasında kampa gelip jasper ve monty için telaşlanmakla geçti.

Ateşin yanında otururken abim geldi
'Nasılsın?' dedi yüzüme uzun uzun bakarak, geçen son bir haftanın beni çok yorduğunu biliyordu.
'Hala hiçbirinden bir iz yok'dedim ateşe bakarak
Birden arkamdan tanıdık bir ses geldi
'Yn!' döndüğümde Octavia'yı gördüm
Koşarak sarıldım
bundan iki ay önce bana octavia'yı gördüğüm için sevineceğimi söyleseydiniz yüzünüze gülerdim
'sen nerdeydin Bellamy senin için çok endişelendi' dedim
'ben Lincoln ile gidicektim, içimden bi ses kötü bir şey olduğunu söyledi bu yüzden geri döndüm.
Abim nerde?' dedi
Durdum
hiç bir cevabım yoktu
abim olanları anlattı
gözüm doldu 'o yaşıyo octavia biliyorum' dedim
octavia '8 gün olmuş yn, ben dışarıyı biliyorum Lincoln olmasa ölürdüm.'dedi abisinin ölümünü çok hızlı sindirmişti
'Benim abim dışarıda yerlilerden işkence gördü sence ben dışarının halini bilmiyor muyum?!' dedim sinirle
'o zaman niye bu kadar önemsiyorsun?' dedi
'çünkü... çünkü bellamy benim arkadaşım ve muhtemelen kalan diğer arkadaşlarımız gibi; jasper gibi monty gibi clarke gibi o da öldü ve ben buna dayanamıyorum hepsini aynı anda kaybetmeye dayanamıyorum o yüzden özür dilerim hala imkansız bir şeye umut bağlayıp senin sinirini bozuyorsam ama umudumu elimden almana izin veremem çünkü beni ayakta tutan tek şey o!' dedim gözlerim sinirden dolmuştu daha fazla dayanamayıp gittim

john elini octavia'nın omzuna koydu
'kaybın için çok üzgünüm, yn çok sarsıldı dediklerine takılma' dedi
'teşekkürler john' dedi ve sarıldılar
'bir abin daha var artık' dedi sonra gülerek 'bellamyden daha sinir bozucu bir abiyimdir'diye ekledi
octavia göz yaşını silerek gülümsedi

11. güne gelmiştik artık yavaş yavaş umutlarım tükenip gidiyordu.
Öğlene karşıydı abim yanıma geldi
'Raven'ı bugün ameliyatta alacaklar' dedi durgun durgun
'ne bekliyorsun yanında olsana' dedim
'Ameliyata girme sebebi benim yn, sence beni ister mi? dedi tam cevap vericektim ki biri bağırarak bana koşmaya başladı
'Yn! Tanrım!"
arkamı döndüğümde yara bere içinde kalmış Bellamy'i gördüm.
Donakalmıştım koşarak bana sarıldı
'Döndüm yn! , yaşıyorsun!!!' dedi sevinçle
olayın şokunu atlattığımda ona daha sıkı sarıldım
'yaşıyorum, yaşıyorsun!!'
ikimizde ağlıyorduk
'umudumu hiç kaybetmedim, biliyodum' dedim

Abimle Bellamy sarılırken ben Octavia'ya koştum
'Bellamy döndü!' dedim heyecandan ağlayarak

herkes sarıldıktan sonra Finn abimle bana döndü
'Clarke nerde?' dedi soğuk soğuk
'Raven'ı niye sormuyorsun, kız ameliyata giricek' dedi abim sinirle
sinirlenmekte haklıydı Raven'ı çok seviyordu onun için her şeyi yapabilecekken öte yandan Finn'in değer bilmemesi çok dokunuyordu ona
'O burda güvende değil mi Murphy, hem sana noluyor' diye yanıtladı
'Değerli prensesini kaçırdılar, git bul onu' dedi sesini yükselterek
'en azından bazılarımız raven'ı önemsiyor' diye ekledi sesini alçaltarak
'Ne dedin sen?' Finn yükselmişti kavgaya hazırdı ama Bellamy atladı
'Kaçırıldı mı?'
Finn'in yüzü birden değişti
sinirden o detayı atlamıştı
Ben her şeyi onlara anlattım
Finn sinirle yola çıktı
'Onları 11 gün 7 saattir arıyorlar!' diye bağırdım duyabilsin diye
Bellamy zaman tuttuğumu duyunca yüzüme baktı
hem şaşırmış hem mutlu olmuş gibiydi
'Koskoca bir ekip var onları arayan, senin elinden bir şey gelmez!' diye ekledim
Finn umursamadan yoluna devam etti

Bellamy kendine gelmek için duş almaya gittiğinde abime döndüm
'Finn umursamadığına göre  Raven'ın yanında olması gereken biri var, ne bekliyorsun gitsene.' dedim
'Ya Finn'i hiç atlatamazsa?' dedi kırgın bir ses tonuyla
kafamı omzuna yasladım
'Raven senin ne kadar özel olduğunu anlamaya başladı abi bunadan emin olabilirsin, hem her türlü zaman tanımalısın bir ilişkiye başlamak için' dedim
'Haklısın' dedi kafama bir öpücük kondurdu ve gitti

Bir süre sonra Bellamy yanıma geldi
'seni epey sakin gördüm' dedi gülümseyerek
'Murphyler artık burdaki iyi çocuklar' diye yanıtladım
'Hmmm havalı halini tercih ederim, biraz ezik kaçmışsın' dedi ukala ukala yüzüme bakarak
bıçağımı çıkartıp ağaçtaki hedefe fırlattım ve tam hedefi vurdum
'sakin olmam yeteneklerimden bir şey kaybetmiş olduğumu göstermez' dedim pişkin bir tavırla

bıçağını çıkardı bir hamle yaptı beni ağaca kıstırmış ve boğazıma bıçağını dayamıştı
önce eline vurup bıçağı aldım sonrasında çokta sert olmayacak şekilde kafa attım yere düştü
üstüne eğilip
'bana meydan okumak için fazla toysun benim bu 'sakin' halime rağmen' dedim ve gülümseyerek doğruldum
onu da ayağa kaldırdım

uzun uzun bana baktı
askılı giymiştim gözü omzuma kaydı
oktan dolayı omzum mosmor olmuştu
benim için üzüldüğü gözünden belli olsada istifini bozmadan tişörtünü çıkartı
karnında bir sürü morluk vardı
'sana ne yaptılar?' dedim karnındaki yaralara dokunarak
'yaptın' diye düzeltti beni
'yaptım mı?' kafamı kaldırıp ona baktım bana gülümsüyordu
'john'un kaybolduğu gün attığın yumruklar bunlar' dedi
'ah bellamy, özür dilerim' dedim yaralarına bakarak
kafamı eliyle kaldırdı
'tam bir pisliktim, hepsini hak ettim' dedi ve ekledi
'yn üzülmeyi bırakır mısın nolur, bu yaraları çok daha kötü bir şekilde alabilirdim'
yüzündeki yaralara baktım yanağındaki kesiğe dokundum
'bunu ben yapmadım, ne yaptı, kim yaptı?' dedim
'bunların bir önemi yok yn düşünme bunları'
dedi

Çok tiz bir çığlık duyuldu
Bellamy endişeyle kafasını sesin geldiği yere çevirdi
'Raven' dedim
'Durumu nasıl?' dedi acıyarak
'iyi olucak' dedim

Bir süre sonra abim ağlayarak yanıma geldi
bir şey söylemeden sarıldı
'ne oldu abi ? telaşlandırma beni' dedim geri çekilip yüzüne bakarak
'bacağı- bacağını kullamamayacak'
'benim suçum yn, benim suçum' dedi ağlaması durmuyordu.
tekrardan sarıldım
'senin suçun değildi, bilemezdin' dedim

Abim bir süre daha yanımda ağladıktan sonra yeniden Raven'ın yanına döndü.

Ertesi gün olduğunda Raven'ın yanındayken Clarke koşarak geldi
Sarıldık, bize kısaca olanları anlattı;
Nasıl kaçtığını, içeride neler olduğunu, dağı...
'Bellamy?' dedi beni kontrol ederek
'Yaşıyor, bak orda' dedim başımla onu işaret edip gülümseyerek
Bellamy'e doğru koştu ve sarıldı
Bellamy çok şaşırmış görünüyordu
sıkı sıkı sarıldılar

Raven ile yavaş yavaş yanlarına gittik
Clarke'ın gözü Finn'i arıyordu
'O seni arıyor' dedim
'İki gündür ortalıkta yok' diye ekledi John
'Yakınlardaki bir köyü kontrol edeceğinden söz etti onu engellemeye çalıştığımda' dedi Octavia
'Aptal çok yanlış şeyler yapabilir, onu aramalıyız.' dedi Bellamy
'Abby yönetimi sıkılaştırdı istediğiniz gibi girip çıkamazsınız artık, sizi arkadan çıkarabilirim ama' dedi Raven

Raven dışında hepimiz Raven'ın yardımıyla arkadan çıktık ve gruplara ayrıldık

abim ve ben bir grup
Octavia, Clarke ve Bellamy bir grup oldular
ve aramaya koyulduk

'Raven sana karşı nasıl?' diye sordum abime
'Beklediğimden çok daha iyi' dedi
'Konusunu açmayacaktım ama Bellamy ile aranızda ne var?' diye sordu
'Biz.. biz arkadaşız' dedim
'evet- evet arkadaşız, niye?' diye ekledim
'O yumuşak yönünü ortaya çıkardı' dedi ve gülümseyip devam etti;
'Ancak aşk yumuşak noktanı kardeşin dışında birine göstermene sebep olur'

Ben bir şey diyemeden ardı ardına silah sesleri duyuldu.

Tüm yalnız insanlar||The100Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin