Abim ile uzunca bir süre sarılıp ağlaştıktan sonra yüzüne bakmak için geriye çekildim.
Sakalları uzamıştı abimi daha önce hiç sakallı görmemiştim, sakallarını okşadım ve güldüm.
"Babamızın son dönemlerine benziyorsun." dedim gözlerim dolu şekilde.
Bir şey demedi sadece alnımdan öptü.
"Seni eve götürelim..." dedim ve ayağa kalktım.
"Yn gölü geçemeyiz...Sahi sen nasıl geçtin?" diye sordu bana.
Bir şey demeden düdüğü çaldım ve çok geçmeden Emori geldi.
"Yine sen!" dedi abim hafif gülümseyerek.
"Atla hadi sakallı!" diye yanıtladı kız.Gölün karşısına geçtiğimizde emori'ye karşılık olarak yanımda getirdiğim battaniyeyi uzattım fakat almadı
"Yolda ihtiyacımız olucak." diye yanıtladı ve önden yürümeye başladı.
"Çoğul mu konuştu o?" diye sordum abime şaşkınlıkla.
"Bizimle gelmiyor değil mi?" diye ekledim."Umarım.."dedi abim boş gözlerle Emori'ye bakarak.
Emori fısıldamamıza rağmen bizi duymuş ve gülerek arkasını dönmüştü.
"Kestirme bir yol biliyorum ezikler!" diye yanıtladı ve ekledi;
"Ve evet sizinle geliyorum, bu çöle katlanamıyorum artık!"Abim eğilerek kulağıma "Kestirme yolu sen de biliyorsan kafasına vurup bayıltabilirim" dedi
Gülerek onu ittirdim.
"Saçmalama John" dedim
Bir süre gülüştük.İki hafta sonra kamp alanına vardık
Emori'ye iyiden iyiye alışmıştık artık.Kampa girdiğimiz anda bizi ilk fark eden Octavia oldu.
Koşarak boynuma atıldı.
"Hoşgeldin!!"
Abim şakaya vurarak
"Hey! aylardır kayıp olan beniimm!" dedi ve beni ittirerek Octavia'ya sarıldı.Octavia bir süre sarıldıktan sonra çekildi
"Kokundan belli!" dedi
"Şaka bir yana dönmenize çok sevindim, her şey dağıldı..." diye ekledi ve birden yüzü düştü.Ne olduğunu soracaktım ki Raven'ın sesi uzaktan geldi.
"JOHN!"
Bacağı yüzünden koşamasa da şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde bize doğru gelmeye başladı abim ona doğru koştu ve onu kucakladı."Başına bir şey geldi sandım.." dedi Raven sesi titreyerek.
Onlar bir yandam konuşurken ben Octavia'ya gülümseyerek döndüm.
"Bell nerede?" diye sordum.
"Yn bellamy çok değişti...Görmek istemezsin." diye yanıtladı.
Duraksadım
"O nerde Octavia?" diye sordum yeniden"Odanızda..." diye yanıtladı gitmemi istemediği sesinden belli oluyordu.
Dayanamayıp odamıza gittim.
Kapıyı açtığım an Bellamy ile göz göze geldik.
hızlı adımlarla ona yaklaşıp sıkıca sarıldım.
Kolları yandaydı bana sarılmıyordu."Neden geldin?" diye sordu buz gibi bir tavırla.
Sarılmayı bırakıp gözlerinin içine baktım.
Anlamsız bir şekilde bana bakıyordu."Bellamy..." dedim anlam veremeyen bir edayla.
Bir süre öylece kaldım
Sessizliği abim içeri girerek bozdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm yalnız insanlar||The100
FanfictionY/N Murphy, 100 çocuk suçlunun bulunduğu indirme gemisine gizlice binerek dünyaya iner. Dünyayı ve kendini hiç beklemediği bir halde bulacağından haberi yoktur...