TW:BAZI OKUYUCULAR İÇİN RAHATSIZ EDİCİ OLABİLECEK UNSURLAR
Hızlıca Raven'ı odadan çıkarmak için kapıyı açtılar.
Kapıyı açtığımızda karşımızda Bellamy'i görünce hepimiz şaşırdık.
Bellamy Raven'ın halini görünce olanları anladı,
Cebinden çıkardığı bezle Raven'ın gözlerini bağladı.
"Nereye gittiğini görmemeli." dediAbim Raven'ı kucakladı.
"Arabaya götürüyorum, nereye gideceğimize karar verip öyle gelin." dedi telaşla."Ben Lincoln'u çıkartacağım." dedim ve Bellamy'e dönüp ekledim;
"Bildiğin güvenli bir yer var mı?" diye sordum.
"Nylah'ın takas yeri." dediler Clarke ile aynı anda.
"Tamam, Oraya gidin." dedim ve Octavia'ya dönüp omuzlarından onu tuttum.
"Sen de onlarla git. Söz veriyorum onu kurtaracağım."
"Dikkatli ol." dedi
Herkes arabaya binmek üzere odadan çıktı.
Luna kapıdan çıkarken beni öptü.
"Dikkatli ol çiçeğim."Kamptan gitmeden önce Bellamy ile kaldığımız odaya gittim.
Hançerimi bulmak için çekmeceleri kurcalarken kapının açılma sesiyle irkildim.Pike içeri girerek kapıyı kitledi.
"Dillerden düşmeyen yn..." dedi dudağının kenarıyla gülümseyerek.
Ve bana doğru yürümeye başladı.
"Ne istiyosun?" diye sordum sertçe.
Sinir bozucu bir şekilde güldü.
"Buraya dönerek aptallık ettin." dedi
"Ne istiyorsun diye sordum."
"Ölmeni, bu kadar basit." dedi sonra kıkırdadı.
"Gerçi onu bu kadar güzel olduğunu fark etmeden önce istemiştim..." dedi ve ağır adımlarla üzerime gelmeye başladı.
"Yaklaşma." dedim korkudan titrerken.
Ellerim bir yandan arkamda duran masanın çekmecesinde hançerimi arıyordu.Çok yakınıma kadar geldi, hızlı atan kalp atışlarımı duyacak kadar yakınımdaydı.
"Korkuyorsun." dedi kulağıma eğilip fısıldayarak.
Eliyle kolumu okşadı.
Elini tutup diğer elimde sıkıca tuttuğum hançeri sapladım.
Dehşete kapılarak yere düştü.
Belinden çıkardığı silahla bacağıma sıktı.
Acı içinde yere serildim.
Hançerimi karın boşluğuna sapladım.
Bağırarak elindeki silahı düşürdü.
"Bu babam için." dedim ve hançeri yeniden sapladım.
"Bu bana dokunmaya çalıştığın için." yeniden sapladım.
"Bu Bellamy'i bu hale getirdiğin için." yeniden...Kısa süre içerisinde yüzündeki ifade silindi.
O öldüğünde ayağa kalkarak yerdeki silahı aldım.
Havalandırmanın kapağını acı içerisinde kıvrılarak indirdim ve havalandırmaya tırmandım.Havalandırmadan kodeslere geçmek bacağım yüzünden uzun sürdü.
Lincoln'un olduğu kodese geldiğimde havalandırma kapağını yumruklayarak düşürdüm.
Lincoln ses ile korkuyla sıçradı.
"Yn!" dedi şaşkınlıkla.
"Bacağımdan vuruldum, inemiyorum." dedim
Beni kucağına alarak havalandırmadan indirdi.
Kapı kilidine bir kaç el ateş ettim.
Lincoln kapıyı açtı.
Olanları kısaca anlattım.Lincoln arka kapıdan bizi çıkardı.
Nylah'ın takas yerine gidebilmek için yola koyulduk.Lincoln beni kucağında taşıyordu.
"Teşekkür ederim yn." dedi gülümseyerek.
"Az kalsın benim için ölüyordun." diye ekledi.
"Seni seviyorum Lincoln." dedim yogun bir ses tonuyla.
Kıkırdadı.
"Ben de seni seviyorum yn."
Gözlerim kapanır gibi oldu Lincoln telaşla;
"Sakın uyuma yn! Az kaldı dayan!" dedi
"Oraya kadar ölmeyeceğim." dedim
"İnat ettiysem ölmem ben." diye ekledim tebessüm ederek.
"Oraya varınca da ölmemeye çalış, bunca yol boşuna kucağımda taşımış olmayım." dedi gülerek.Gün batımında takas yerine vardık.
İçeri girdiğimizde Luna telaşla yanıma geldi.
"Ne oldu?" diye sordu.
Lincoln yaşananları anlattı.
Clarke beni masaya yatırarak elinden geldiğince tedavi etmeye başladı.
Abim panikle geldi.
"Sana ne yaptı?" diye sordu.
Cevap vermedim.
"Çalıştı, yapamadı." dedim
"Onu öldüreceğim!" dedi sinirle.Belimden çıkardığım kanlı hançeri abimin önüne attım.
"Onun için geç kaldın." dedim.
"Benim kızım..." dedi gülümseyerek.
Birden acıyla çığlık attım.
Clarke bacağımdaki kurşunu çıkarmaya çalışıyordu bir yandan.
Abim sıkıca elimi kavradı.
Luna gelip yanağımı okşadı.
"İyi olucaksın çiçeğim." dedi gözleri dolmuştu.
Clarke bir süre sonra kurşunu çıkarıp yarayı dağladı."Raven ne durumda?" diye sordum.
"Monty elektriğin çipi kapatacağını söyledi, Jasper ile arabanın aküsünü çıkarmaya çalışıyorlar..." dedi Clarke.
Octavia ile Lincoln yanıma geldi.
"Nasıl hissediyorsun kurtarıcım?" diye sordu Lincoln.
"Yaşıyor gibi." dedim
Bir süre kıkırdadılar.
Octavia eğilip başımdan öptü.
"Teşekkür ederim."Bellamy sinirle Raven'ın olduğu odadan çıktı.
"Nöbet sende Octavia-." dedi ve beni gördüğünde aniden sustu.
"Tanrım ne oldu sana?" dedi telaşla ve yanıma geldi.
"İyiyim." dedim kısaca.
Octavia Raven'ın bulunduğu odaya girmek için bir kaç adım attı.
"Beni tanımıyor, canımı sıkacak bir şey söyleyemez. Ben gireyim." dedi.
Octavia tamam anlamında başını salladı.
Luna içeri girdiğimde Bellamy hava almam için beni dışarı çıkardı."Lunayla siz... Sevindim adına." diyordu aralarda sersemleyerek.
"Sadece anlamadığım, şu son olay olmasaydı... Birlikte güzel anılarımız vardı, ne farkım vardı ondan?" dedi.
"Sen beni boğulmaktan kurtardın, o bana yüzmeyi öğretti. Fark bu..." dedim gülümseyerek.
"Senin için gerçekten mutluyum." dedi Bellamy tebessüm ederek.
"Sonuçta haklısın, yaptığım normal değildi. Hayatına devam etmeliydin." diye ekledi.
"Seni unutmadım Bellamy." dedim ve bir süre duraksadıktan sonra devam ettim;
"Bunu duymak istiyorsun sanırım, seni unutmadım."
"Unutsan da kızamazdım." dediLuna ve Raven'ın sesi pencereden bize geliyordu.
"Sen kendini masum sanıyorsun ama bir ilişkiyi yıktın. Bellamy ve Yn çok mutlulardı." diyordu Raven.
"İstediğini diyebilirsin Raven ama Yn benim her şeyim ve ona zarar veren kimseyi ister mutlu olsun ister olmasın engellerim."Bellamy bunu duyunca ifadesi anında değişti.
"Sana zarar vermek istemezdim... Sen geleli sadece saatler oldu ona rağmen çok daha iyi hissediyorum, seni de iyi hissettirmek isterdim.""Beni zamanında çok mutlu ettin."
"Ve bundan sonra da edersin bunu biliyorum."
"Ama beni değil kendini iyileştirmelisin, kendini mutlu etmelisin çünkü ben mutluyum."
dedim arka arkaya.İçeriden Ravenların sesleri gelmeye devam ediyordu.
"Yn'i zayıf anında yakaladın yoksa seninle işi olmaz onun!" diyordu Raven öfkeyle.
"Raven ben ona aşığım, bunu anlayabiliyor musun? Aşığım. O beni istemeyebilir, benimle işi olmayabilir ama benim onunla işim var. Bu yeterince açık oldu mu?" diyordu Luna artık usanmış bir şekilde."Neden onunla olduğunu anlıyorum." dedi Bellamy bu sefer gerçekten samimi bir şekilde gülümseyerek.
"Luna çok özel biri, tam olarak hiçbir zaman anlayamazsın..." diye cevapladım onu.Birden abim tireyen ellerle kapıyı açıp; dışarı, yanımıza geldi.
"Elektrik vermek için hazırlar..."(Yazar notu: Cast yapmamı ister misiniz?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm yalnız insanlar||The100
Fiksi PenggemarY/N Murphy, 100 çocuk suçlunun bulunduğu indirme gemisine gizlice binerek dünyaya iner. Dünyayı ve kendini hiç beklemediği bir halde bulacağından haberi yoktur...