"Siz şimdi çıkıyor musunuz?" diye sordu Isa heyecanla.
"Sanırım." dedim gülümsememi gizleyemeyerek.
"Dünyaya geleli bir kaç ay oldu ve şimdiden iki sevgili yaptın- Seni yıllarca saklayarak iyi etmişiz...İnsanlara çekici geldiğin gerçeğiyle daha önce yüzleşseydim kusardım." dedi John alay ederek.Jasper buna kahkahalarla dakikalarca güldü.
"Ciddi olamazsın Jasper bu duyduğun ilk espiri miydi?" diye sordum.
"Ah tamam tamam bir şey demedim bıcırık." dedi ve bir kaç saniye geçtikten sonra yeniden kahkahalara boğuldu.Mathew kahkaha seslerinden uyandı ve ağlamaya başladı.
"Ben de aynısını düşünüyorum ufaklık." dedim ve onu yeniden uyutmak için kollarımda sallamaya başladım.Ben Mathew'ı uyutmaya çalışırken Jasper yırtılan kıyafetleri dikiyor, John yemiş ayıklıyor, Isabelle ise kılıçları keskinleştiriyordu.
Aniden odaya Theo ve Luna telaş içinde girdiler.
"Sesi duyuyor musunuz?" dedi Theo sesi titreyerek.
"Aman tanrım!" dedi Isabelle ayağa kalkarak.
Uzaklardan borazan sesi geliyordu.
"Ne oluyor?" diye sordu John anlam veremeyerek.
"Lexa-." diyebildi Luna sadece.
Bir anda dona kaldım.
Mathew olanları anlamışçasına ağlamaya başladı.
"O bizi güvende tutan tek kişiydi... Şimdi ne olucak?" diye sordum John'a dönerek.
"13. Klan olmamızı o sağlamıştı.
Şimdi ne yapıcağız?" diye ekledim panikle.
"Bak biz burda güvendeyiz." dedi abim ellerimden tutup beni sakinleştirmeye çalışarak.
"John tüm arkadaşlarımız tehlikede, ne saçmalıyosun!" dedim elimi çekerek.
"Buradan gitmeliyiz!" dedim odadan çıkmak için kapıya doğru bir kaç adım atarken.Theo önümü kesti.
"Şu an herkes güvende Trikru ne olursa olsun sizi koruyacaktır yn." dedi
"Lütfen burada kal sağlıklı düşünelim, söz veriyorum bir sorun çıkarsa gitmene müsade edeceğim hatta seninle gelirim." dedi rahatlatıcı bir ses tonuyla.
Gözlerim dolu bir halde cevap olarak sadece başımı onaylar anlamda salladım.Luna kala kalmıştı.
Başını öne eğmiş yere bakıyordu.
Birden onun ne kadar kötü bir halde olduğunu fark ettim ve ona yaklaştım.
"İyi misin?" diye sordum elimi omzuna koyarak.
Omzuna dokunmamla irkildi.
"Ha? Evet." dedi ardından ekledi; "Evet iyiyim."
Bunu dediği gibi yere çöktü.
Ona doğru eğilip yüzünü okşadım.
"Odana çıkmak ister misin?" diye sordum
Kısaca "Lütfen." dedi.
Onu olduğu yerden kaldırarak merdivenlere yöneldim.
Luna bir kaç adım önden çıkarken Isa kulağıma "Lexa ile çocuklukları birlikte geçti..." diye fısıldadı.Luna'yı odasına çıkarttığımda yalnız kalmak isteyeceğini düşündüm bu nedenle odadan çıkacaktım ki beni durdurdu.
"Yanımda kalabilir misin?"
"Elbette." dedim ve yatağa yanına oturarak ona sarıldım.Bir süre ağladıktan sonra sakinleşti.
"Lulu-."
"Evet?"
"Komutanlığı sen niye almıyorsun?" diye sordum.
"Ben yapamam- Yn eğer heda olursam beni çıktığım anda öldürürler."
"Niye?" diye sordum dehşete düşmüş bir halde.
"Kamptan kaçtım ve Conclave'e katılmadım."
"Korkmuş olman normal sadece 10 yaşındaydın." dedim
"Yn-" dedi kesik bir şekilde.
"Kazanacağımı bildiğim için kaçtım, kendi kardeşimi öldürmüştüm.
Sırada Lexa vardı, onunla dövüşmem gerekiyordu." diye ekledi.
Ona cevap veremeden öylece durdum.
Karşımda klanını yöneten Luna yoktu sanki küçük bir kız çocuğu vardı.
Ona sarıldım.
"Yn ne yapacağız?" dedi çaresizce.
"Sen yanımda oldukça hiçbir şeyden korkuyorum Luna, eğer burda kalmaya karar verirsen seninle burda kalırım, eğer ki gitmek istersen yoluna çıkan ve seni öldürmek isteyenleri öldürürüm."
"Benimle kalırsan tehlikeye girersin yn." dedi titrek bi sesle.
"Buna değersin." dedim saçlarını ellerimle tarayarak.
Gülümseyerek bana yaklaştı ve küçük bir öpücük kondurdu.
"Burada kalmam hepimiz için daha iyi olur." dedi
Onaylayarak başımı salladım.
...Haberi almamızın üstünden günler geçti.
Kahvaltı için Luna ile aşağıya indik.
"Yemişlerimiz tükeniyor." dedi Isabelle tabağımıza yemişlerden doldururken.
"Ben yemiş işinden anlamıyorum." dedim geçiştirmeye çalışarak.
"Jasper o konuda iyi." dedim
"Hiç başından savamazsın etimiz de tükeniyor her türlü ava gidiyoruz güzellik." dedi Theo tabağımdan yemiş çalarak.
Jasper "Oh kurtuldum." dedi kısık sesle.
"Ben öyle bir şey demedim, madem yemişlerden anlıyorsun bizimle geliyosun." dedi Theo.
"Kahretsin!" dedi kısaca Jasper.
"Theo saçımı örebilir misin sonrasında?" diye sordum.
"Tabii ki." diye yanıtladı.John içeri gözlerini ovuşturarak kucağında mathew'la girdi "Ateşi var, geceden beri uyumuyor!" dedi.
"Al vaftiz oğlunu." dedi ve Mathew'ı kucağıma verdi.
Arkasını dönüp odaya çıkmak için merdivenlere doğru bir kaç adım attı.
"Yemek yemeyecek misin?" diye sordum yüzümü ona dönerek.
"Geceden beri uyumuyorum!" dedi bağırarak.
Masadaki herkes gülmesini gizlemeye çalıştı.
"Bu da bi tepkiydi." dedim ve gülmemi daha fazla tutamayarak kahkaha atmaya başladım.
"Matt'ı uzun bir süre görmek istemiyorum ve uyumaya gidiyorum." dedi ve yürümeye devam etti.
"Aptallar." diye homurdandı kendi kendine.
Bu bizim daha da gülmemize sebep oldu.
Mathew'ı başından öptüm.
"Tanrım! Matt yanıyor!" dedim telaşla.
"Kekik toplayalım Jasper, çayı iyi gelir." dedi Theo.
Isabelle kucağımdan alarak Mathew'i odaya çıkardı."Karnınızı doyurduysanız çıkalım mı?" dedi Theo
Tabağımda kalanları Luna'ya doğru uzatırken Jasper adeta tabağı havada kaptı ve hızlıca kalanları ağzına tıktı.
"Tamam şimdi çıkabiliriz!" dedi ağzındakileri saçarak.
Theo iğrenerek ona baktı.
"Boğulucaksın" dedi ve kısık sesle ekledi; "Umarım."
"Kabasın!" dedi Jasper.
Luna kıkırdadı.Tekneyi platforma yaklaştırdım.
"Hadi, binin!"
Tekneye bindik ve karaya doğru yola çıktık.
"Bir geyik!" dedim heyecanla çamlığın içindeki geyiği göstererek.
"Okla vurayım mı?" diye sordu Theo.
"Ben hallederim." dedim fısıldayarak.
"Kuşburnu buldum ezikler!" diye bağırdı Jasper.
Geyik sesten ürkerek kaçmaya başladı.
"Jasper!" dedi sinirle Theo.
Kaçan geyiği kovalamaya başladım, bıçağımı çekip fırlattım.
"Düştü!" dedim sevinçle.
Theo ve Jasper koşarak yanıma geldi.
Theo "Aferim!" dedi sevinçle, omzuma dokunarak.Theo geyiği kaldırıp tekneye götürdü.
"Özür dilerim." dedi Jasper
"Şapşalığına alışkınım." dedim elimi yanağına koyarak.
Karanlık çökene kadar avlanmaya ve toplamaya devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm yalnız insanlar||The100
FanficY/N Murphy, 100 çocuk suçlunun bulunduğu indirme gemisine gizlice binerek dünyaya iner. Dünyayı ve kendini hiç beklemediği bir halde bulacağından haberi yoktur...