Bellamy kan içinde kalmış yüzümü gördüğünde telaşla bana yaklaştı.
Oturduğum yatağın hemen dibine diz çökerek elini yanağıma koydu.
"Bu kanlar onun değil Bellamy." dedi Luna onu sakinleştirmeye çalışarak.
"Biliyorum, beni korkuttan da o zaten..." diye cevapladı onu.
"Sen ne yaptın?" sorduğu soruyu sinirle mi yoksa merakla mı sorduğunu anlayamadım.
"Ailemin intikamını aldım." dedim şaşkınlıkla.
"Kaç kişi?" diye sordu beni dinlemeden.
"Kaç kişiyi öldürdün?" sorusunu yinelediğinde sinirlenerek sesimi yükselttim.
"Bunun hesabını sen mi bana soruyorsun?"
Bellamy ayağa kalkarak bana baktı.
"Benim gibi bi canavar olma diye uğraşıyorum."Sinirlerimin bozulduğunu titreyen vücudumda hissettiğimde kısa bi kahkaha attım.
"Ben senin yaptığın gibi masumları öldürmedim Bellamy, değer verdiğim insanların katillerini öldürdüm."
Bellamy daha fazla tahammül edemeyerek odadan çıktı.
Luna "Sakin ol çiçeğim, gidip onla konuşucağım." dedikten hemen sonra Bellamy'nin peşine takıldı."Bellamy!"
Koridor boyunca yankılanan sesi Bellamy'nin merakla ona bakmasına sebep oldu.
Hızlı adımlarla ona yaklaşan Luna titrek gözlerle kendisine bakan Bellamy'nin yüzüne kısa bir süre baktı.
"Onun için değerlisin Bellamy, seni zar zor affetmişken böyle saçmalıklar yapıp onu kendinden daha da uzaklaştırma..."
Bellamy, Luna'nın dedikleriyle bir an donakaldı.
İçinde bastıramadığı bir duygu vardı Luna'ya karşı.
Bu nefret mi yoksa hayranlık mı çözemiyordu.
Bir yandan bağırıp çağırarak "Sen nerden bileceksin, senden önce ben vardım." demek istese de bir yandan ona sarılıp kendi yapamadıklarını yaptığı; yn'e iyi geldiği için ona teşekkür etmek istiyordu.İkisini de yapamadan sadece bakakaldı kıvırcık saçlı kıza.
"Bellamy nolur- nolur Yn'nin üstüne gitme. O sizin ilk tanıştığınız zamanlardaki güçlü olmasına rağmen senin korumana ihtiyacı olan kız değil."
Bellamy başını onaylar anlamda salladı.
"Teşekkürler..." diyerek verdiği derin soluk Luna'nın şaşırarak başını yana eğmesine sebep oldu, merakla kalkan kaşları Bellamy'nin yüzünü inceleyen gözlerine eşlik ediyordu.
"Onu bu kadar iyi anladığın için teşekkürler..." diye kendini açıkladı Bellamy.
Luna Bellamy'e kısaca sarıldı.
"Git kendini toparla, kızı da delirtme." dedi geri çekilirken.
Bellamy dudağının kenarıyla gülümsedikten sonra yeniden kendi odasına doğru yola koyuldu.
Luna ise sevdiğinin yanına döndü."Ne konuştunuz?" diye sordum merakla.
Yatağa yanıma uzanarak beni göğüsüne yatırdı.
"O ne yaptığının farkında değil, kendini toparlaması için konuştum." diye cevapladı sorumu.
"Her sorunu nasıl böyle çözebiliyorsun?" diye sordum başımı kaldırıp ona hayranlıkla bakarken.
"Sihir." diyerek gülümsedi.
Onu öpmek için yaklaştığımda beni geri ittirdi.
"Önce şu yüzünü temizleyelim." dedi ve kıkırdadı.
Tamamen unutmuş olduğum yüzümün halini Luna yeniden hatırlattığında kıkırdayarak yataktan kalktım.
Peşimden kalkan Luna eline geçirdiği ilk bezi muslukta ıslattıktan sonra duvara yasalanmış olan benim yanıma geldi.Islattığı bez ile yüzümü temizlerken benim de yaralandığımı fark etti.
Bez şakaklarımdaki yaraya takıldığında acıyla inledim.
"Ah, özür dilerim." dedi kendi canı yanmışçasına iç çekerek.
"Sorun yok Lulu." dedim saçlarımı geriye doğru çekerken.
Boynundaki kanları da temizledikten sonra gülümseyerek bana baktı.
"Diğerlerinin yanına gidelim mi?" diye sordu elindeki bezi kenara koyarken
Onaylayarak başımı salladım.
Elimi sıkıca kavrayarak kampta hızlı adınalarla ilerleyerek bir perdeyle örtülmüş kapıyı üç kere tıklattı.
Kapının kilidi yavaşça döndü, açılan kapının ardından meraklı gözlerle bize bakan Clarke'ın arkasındaki Jasper gülümseyerek "Dönmüşsün!" diye haykırdı.
Odadaki herkes yanımda duran Luna dahil olmak üzere Jasper'a susması işin "Şşş"ladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm yalnız insanlar||The100
Fiksi PenggemarY/N Murphy, 100 çocuk suçlunun bulunduğu indirme gemisine gizlice binerek dünyaya iner. Dünyayı ve kendini hiç beklemediği bir halde bulacağından haberi yoktur...