Kapı Dışarı

158 8 11
                                    

*1. kişi (yn) anlatımı*
ertesi gün gözümü Clarke'ın çadırımıza dalmasıyla açtım
'Katil piç!"
dedi Clarke gözünden yaşlar akarken
'piç diyene bak baban hangi karadelikte yuvarlanıyo sarışın' dedi abim sarkastik bir şekilde
'katil?' dedim Clarke'a anlamsız gözlerle bakarak
'Wells'i sen öldürdün!'
dedi Clarke
abimle ikimiz birbirimize baktık
hiç bi anlam verememiştik
'Bu senin bıçağın. Bu senin lanet olası bıçağın!"
dedi ve bıçağı abime fırlattı Clarke
kafasını son anda eğen abim ise hiç bir şeyi anlamamış gözlerle içeri giren Bellamy'e baktı 'prensesine aklını başına toplamasını söyle Blake'
dedi
'Bu saçmalığa inanmıyorsunuz değil mi? değil mi Bellamy' dedim onaylamasını bekleyrek
'bıçak onun' dedi her zamanki bilmiş yüz ifadesini takınıp ve ardından hep yaptığı gibi yutkundu
dışarıdan olayı duyup gelen bir grup kinli çocuk abimi döverek çadırdan çıkardı
'Gece boyu çadırdaydı!'
ağlamaya başlamıştım
'Yanımdaydı Bellamy nolur engel ol onlara'
Bellamy'nin koluna yapışmıştım
'Bellamy durdur onları... yalvarırım!'
abime baktım her yeri kan ve çamurla kaplanmıştı
'Durun!' dizimin bağının çözüldüğünü hissettim ve bellamy'nin ayağının önüne düştüm o sırada abimi asmak için ipi hazırlamış abimin boynuna geçirmişlerdi
'Yalvarırım bir şey yap!' dedim
Bellamy beni yerden kaldırdı
'o katil' dedi bana bakarak
'bunu sen yapmalısın' dedi kalabalıktan bir ses
'Hayır, hayır ,hayır bellamy bellamy, Dur! Bellamy!"dedim fakat çok geçti Bellamy abime doğru yürüyordu
ve tekmeledi
abimin altında duran tahta parçasını tekmeledi
abim asılmıştı boğuluyordu
'Ben yaptım!' dedi küçük bir kız sesi
'aman tanrım aman tanrım' diye kelimeleri yutarak konuştum
elime geçirdiğim baltayı aldım ve ipi kestim abim yere düştü
yanına koştum ve ipi çözdüm
sarıldım ve ağlamam daha da hızlandı
Clarke gerçek katili , küçük aptal Charlotte'u alıp kaçarken Bellamy buz kesmişti bana bakıyordu , Clarke'ın çekiştirmesiyle kendine geldi ikisi birden Charlotte'u alıp kaçtılar abim kendine geldi ve hemen peşlerinden koştuk
bi uçurum kenarında onları sıkıştırdık.

'kızı bize verin' dedi abim
'john o daha çocuk' dedi Bellamy
'acı ona' diye ekledi
'acıyalım mı ona?!'
'katil o diyerek asmadın mı abimi, katil o',
'verin bize gebertelim kızı , nede olsa katil o' dedim
'yn sen cani değilsin' dedi Bellamy
'abime konu gelince nasıl bir canavara dönüştüğümü görmek istemezsin, kızı ver' dedim
abim konuşmamızdan usanmıştı nasıl olduğunu anlayamadan Clarke'ı kapmış boynuna bıçağı dayamıştı
charlotte bunu görünce bellamy'nin elini bıraktı
'benim yüzümden kimse ölmeyecek' dediği gibi atladı uçurumdan
kas katı kesilmiştim
Bellamy çok keskin bir çığlık attı
ve abime doğru koşarak üstüne atladı ve yumruklarla vurdu
ben müdahale edicektim ki Bellamy bıraktı
'Kamptan sürüldün!' dedi göz yaşını silerek
'Adımını attığın an öldürürüm seni' dedi elleri titriyordu
abim sadece dizlerinin üstüne çöktü
kızın atlamasını o da beklemiyordu belli ki planında kızı öldürmek yoktu
neye uğradımı şaşırdığım için bir şey diyemeden bellamy ekledi;
'geliyor musun , kalıyor musun?'
bana bakıyordu gözleri dolu doluydu
buz kesmiştim
'yn, geliyor musun?'
cevap bekliyordu
ağlamaya çok hazırdı
'bir süre onla kalıcam' dedim
niye ona kendimi açıklıyodum
niye onun bize emir vermesine karşı çıkmıyordum bilmiyorum
'tamam, tamam bir süre kal' dedi kafası bulanmış bir şekilde
ve Clarke'a bakmadan kampa döndü
abimin yanına çöktüm
'hayatta kalamayacaksın' , 'nasıl yapıcaksın' gibi sinir bozucu şeyler söyleyip duruyordum.
'yn bulduğumuz küçük sığnakta kalırım' dedi durgun durgum
bir süre hiç konuşmadık
'bizi annemiz istememiş niye şaşırıyorsak' dedi gözleri dolu dolu
sıkı sıkı sarıldım
'seninle kalıcam' dedim
'saçmalama yn, hava kararıcak şimdi kampa bırakayım seni kalk' dedi ve ayağa kalktı beni de kaldırdı.

kampa vardık ve o beni bıraktığı gibi kamptan uzaklaştı

Tüm yalnız insanlar||The100Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin