Mızrakla vurulduğumuz an duyduğum son şey Monty'nin çığlıkları oldu
Gözümü açtığımda barbar görünümlü bir adamın omzundaydım beni bir ağaca yasladı ve bağladı. Kafamı çevirdiğimde Jasper'ı yarı baygın bir şekilde yanımda ağaca bağlı buldum
'iyi misin?' diye zorlukla sordu jasper
konuşamıyordu, gözünü bile açamıyordu.'bilmiyorum' dedim ve karnıma doğru baktım
mızrak yoktu yerinde yeşil bir mühür vardı.'bizi iyileştirmiş' dedim şaşkınlıkla
'buna iyileştirmek mi diyos-' sözünü bitiremeden bir miktar kan kustu
'konuşma jasper' dedim onun için çok endişeleniyordum çünkü hiç iyi gözükmüyordu
*kampta*
Ekibin geri kalanı dehşete düşmüş şekilde kampa geri döndü'yn nerde?' diye sordu John Monty'e
Monty konuşamadı
John elindeki tahta parçasını düşürdü
'yn nerde?!' Bağırıp Clarke'a doğru yürüyordu
'Biriniz bir şey söyleyin kız kardeşim nerde! Size soruyor-'
'o vurldu john' dedi Clarke kafasını öne eğip
'vuruldu mu?' dedi John sersemlemiş bir şekilde
'dünyada bizden başkaları var' diye ekledi FinnMonty ağlamaya başladı John ona sarıldı
'ikisi- ikisini vurdular' diyebildi ve hıçkırıklara boğuldu
John daha da sıkı sarıldıgözleri dolu bir şekilde Monty'i bıraktı ve bağırdı;
'Onları geri getireceğiz toplanın!' çantasını ve bıçağını aldığı gibi ilerlemeye başladı
Birden Bellamy önünü kesti
'kimseyi çoktan ölmüş iki kişi için riske atmam murphy sen defolabilirsin' dediJohn bıçağını çıkarıp Bellamy'nin boynuna dayayarak 'aptal kız kardeşin yn'nin yerinde olsa meşalelerle arıyor olurduk şimdi değil mi'
Bellamy yutkunamadı john bıçağını daha da bastırarak 'Değil mi?' diye bağırdı
Bellamy kafasını onaylar biçimde salladı
'o zaman geliyorsun üç adam seç yanına' dedi ve Bellamy'i bıraktı
uzaklaşacakken kendini yerde buldu
Bellamy üstüne çıkmış onu yumrukluyordu
John Bellamy üstünden kalkınca bi süre güldü sonra yaklaşarak burnuna kafa attı
Bellamy'nin burnu kanıyordu
'Bir daha sakın böyle bir aptallık yapma, kıçını kaldır gidiyoruz!'Bellamy kan içinde Finn, Clarke ve Wells'e gelin anlamında işaret etti
onlardan önce octavia koştu
'ondan dayak yediğine inanamıyorum' dedi ve abisinin burnundan akan kanı temizledi
'defol Octavia' dedi ve uzaklaştı BellamyBir süre sonra Finn'in iz sürme yetenekleri sayesinde Ynlere ulaşmışlardı
'YN!' diye bağırarak John ağaca doğru koşarken Clarke birden tuzağa bastı ve Bellamy onu tuttu'jasper- jasper daha kötü onu kurtarın' dedi yn yarı kapalı gözlerini açmaya zorlayarak
yn ve jasperı ağaçtan kurtarıp
jasper'ı kendi tahtadan yaptıkları sedyeye bindirip
yn'i ise john kucağına alarak kampa geri döndüler*bir kaç gün sonra*
Bellamy ve bir kaç kişi ava hazırlanırlarken john yn'nin elinde bıçağı ve omuzundan beline inen eski çantasıyla gördü
'nereye hanımefendi?' diye sordu
'ava?' dedi yn
'yeni iyileştin, seni bırakacağımı falan mı düşünüyorsun?' dedi john yn'nin kolunu tutarak
yn sağına baktı ve yanlarından geçen bellamy'i gördü
Bellamy'nin kolundan tuttu ve kendine çekti
'tek gitmiyorum şapşal, Bellamy bana göz kulak olucak' dedi gülümseyerek
Bellamy sesini çıkarmazken John neyle karşı karşıya olduğunu anlamadığını belli eden bir bakışla yn ile bellamy'e baktı.
'pekala' diye bildi sadeceBellamy ve yn birlikte yürümeye başladılar
'bakıcılığını yapmayacağımı biliyorsun değil mi küçük murphy' dedi bellamy
'buna getçekten ihtiyacım olduğunu düşünecek kadar kibirli olduğunu sanmıyorum büyük blake ve lütfen öyle de kalsın' dedi yn ve bellamy'nin ani durmasıyla birlikte o da durdu
Bellamy fısıltıyla
'domuzu görüyor musun?' diye sordu
ve silahını uzattı
'al bunu domuzu vur en azından boşuna yanımda gezdirmemiş olurum seni' diye ekledi
Yn elinin tersiyle silahı itti ve bıçağını çıkardı
bıçağı fıtlatmasıyla domuzun yere yığılması bir oldu
bellamy etkilenmiş bir şekilde ona döndü
yn gülümseyerek ona baktı ve ekledi;
'onu benim taşıyacağımı düşünmüyorsun herhalde kaldır kıçını' dedi ve arkasını dönüp gülümseyerek kampa geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tüm yalnız insanlar||The100
FanfictionY/N Murphy, 100 çocuk suçlunun bulunduğu indirme gemisine gizlice binerek dünyaya iner. Dünyayı ve kendini hiç beklemediği bir halde bulacağından haberi yoktur...