*Yıl 2010*
Rosé 13 yaşındayken:
Herşey annemle babamın o geceki kavgası yüzünden başladı.
Anneme dair son olarak şu sözler kaldı bana. "Annecim şimdi gidiyorum ama seni almak için geri geleceğim tamam mı?"
Gelemedi malesef gidemedi de. Bindiği uçak düşmüş ve ne tesadüftür ki bir tek benim annem ölmüş.
Bu haberi alınca tek üzülen kişi ben olduğum için tören bile yapılmamıştı anneme.
Annemin de bir ailesi yoktu ve tek çocuktu. Babam ise 3 kardeşti ama onların yanında kalacağıma sokakta yatardım daha iyiydi.
Babam denen adam zaten ortalıkta yoktu. Annem ölmeden önce de gelmiyordu ama yinede arada bir görüyordum. Şimdi ise hiç görmüyorum.
Dayanamayıp bir akşam evden kaçtım. Yanıma hiçbirşey almadan. Sadece annemin bana verdiği bilekliğim ve cebime koyduğum 3 5 para ile çıktım evden.
O eve dönmeyeceğime yemin ettim. Dönmedim de, ne yapacağımı hiç bilmiyordum. 0 dan başlayacaktım.
O yaşta ne yapabilirim bilmiyordum ama büyükler ne yapıyorsa onu yapabilirdim. Sabaha kadar kendime iş aradım. Fakat hiçbir yer beni almadı, daha reşit olmadığım için ailemin onayına ihtiyaç varmış.
Hıh sordun mu acaba bir ailen varmı diye? Yoktu işte. Olsa zaten neden çalışmak isteyeyim.
Hiç bilmediğim bir sokağa girdim ve dümdüz yürüdüm. Sokağın sonunda birkaç insanın giriş yaptığı bir kapı vardı. Kenarına da bir kağıt yapıştırılmış.
Hızla oraya gittim. Kağıdı elime aldım ve ne yazdığına baktım. Eleman aranıyordu.
İçimde kötü bir his olmasına rağmen içeri girdim, bu iş benim tek seçeneğimdi.
İçeride yoğun bir koku, çok pisti burası. Kolidordan geçerken etraf öpüşen ve dans eden insanlarla doluydu. Yanıma birisi geldi.
X" Senin burada ne işin var küçük."
Rs" B-ben ş-şey iş ilanı için gelmiştim."
Adam beni baştan aşağı süzüp hafif güldü.
X" İyi gel bakalım."
Ne yani ben şimdi alınmışmıydım işe. Ne yapacaktım. Nerede çalışacaktım...
Dar bir kolidordan geçtik. Fakat benim için hiç de dar değildi. Önümdeki iri yapılı adam bir kapıya tıklattı ve içeriden gir komutu geldi.
Kapıyı açtı ve bana geç diyerek içeri ittirdi.
De" Ne istiyorsunuz lan size demedim mi beni rahatsız etmeyin. "
Km" Patron bu kız burada çalışmak istiyormuş. "
Koltukta arkası dönük olan adam yavaşça bize doğru döndü. Koruma olduğunu düşündüğüm adamın arkasında görünmüyordum ama biraz çekilince beni gördü.
Birden kahkaha atmaya başladı.
De" Ulan hiç güleceğim yoktu ha. Nerden buldunuz lan bu veleti. "
Kaşlarım çatıldı, gerçekten burada çalışmak isteyip istemediğimi sordum kendi kendime.
Rs" Benim gerçekten bu işe ihtiyacım var lütfen. "
Gülüşmeleri kesildi ve koltukta oturan adam da beni iyice süzdü.
Burası nasıl biryerdi böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Only Options•[♧] Jirose-Liskook (TAMAMLANDI)
FanfictionHani derler ya hayatta en çok neyden korkarsan onu yaşarmışsın diye. İşte benim de en çok korktuğum şey güvenmekti... Bir insana güvenmek daha doğrusu güvenebilmek çok mucizevi birşeymiş gibi geliyor kulağa. Şimdi ise olduğum zamana, bulunduğum orta...