Rs" Cidden benim nerem iki yüzlü. Terasta demiyormuydun seni kıskanıyorum diye. Sana ben hariç kimse dokunmasın diyen de bendim zaten. Madem bana dokunmayacak kimse, sen kendine de dokundurtmayacaksın. "
Omzundan itip hızla salona geri dönecektim ama kolumdan tekrar tutup kendine çevirdi ve havalanmaya başladım.
Birden dünya tersine döndü ve salon uzaklaşmaya başladı.
Rs" Jimin bak indir beni bak bağırırım ha. "
Jm" İstediğini yapabilirsin. Ama beni dinlemeden gitmek yok. "
Arabaya bildireceği sırada kapıda Ju-won belirdi.
Jw" Rosé! Ne yapıyorsun lan sen? "
Rs" Kurtar beni ya manyak bu. "
Jimin daha hızlı davranarak arabaya bindirdi ve kapıyı kapatıp Ju-won'a döndü yaklaştığı an yüzüne yumruk inmesi bir oldu.
Elimle ağzımı kapatıp ağzımdan kaçan çığlığı susturdum. Kırılma sesini duymuştum.
Rs" Jimin ne yapıyorsun deli misin bin şu arabaya. "
Jm" İçimde kalmıştı. "
Elini ovuşturup arabaya bindi ve sürmeye başladı. Yerde yatan Ju-won umarım ölmemiştir.
Jm" Kafası da kalınmış. Acıdı elim. "
Rs" Ne yaptığını sanıyorsun sen. Durdur şu arabayı. "
Aklıma telefonum geldi ama çantamı salonda unutmuştum. Nerden bilebilirdim ki bu manyağın beni kaçıracağını.
Rs" Jimin durdur dedim şu arabayı. "
Kapıyı açmaya çalışsam da kilitli olduğu için olmamıştı.
Rs" Jimin diyorum duymuyor musun beni?"
Jm" Ne var nee! "
Diye bağırınca sustum ve korkuyla yerime sindim. Niye korkuyordum ki.
Rs" Bağırma bana. Durdur şu arabayı. "
Sinirle burun kemerini sıkıp ani fren yapınca uçuyordum resmen.
Rs" Hayvan. "
Arabanın kilidini açınca hızla inip kapıyı da suratına çaptım. Karanlık bir yoldaydık ama umrumda değildi. Arkamdan araba sesi de gelmiyordu.
Arkama döndüğümde gitmişti. Sinirle güldüm ve yerimde tepindim. Birde bırakıp gitmişti. Öküz işte ne olacak.
Kendi kendime konuşarak yolda yürümeye devam ettim.
Rs" Birde öpüyor ya bir de öpüyor. Hayır sen kimsin ki... ama hata bende, ne diye karşılık verdiysem. Kabahatin büyüğü bende. Ama sen görürsün Jimin bey senin burnundan fitil fitil getirmezsem, bana da Rosanne demesinler. "
Dediğim an şimşek çaktı ve koca ormanda çığlık sesim yankılandı. Normalde korkmazdım şimşekden ama beklemediğim bir anda olmuştu.
Harika bir de yağmur yağsın tam olsun.
Telefonum da yoktu ki Lisa'yı falan arasam. Of Jimin of. Durup herhangi bir araba geliyormu diye baktığımda 1 tane bile geçmiyordu.
Kullanılmayan bir yoldu sanırım. Veya bu saatte kimse geçmezdi mantîken. Oturup ağlayacaktım şimdi.
Yağmur da birden bastırınca oflayarak kollarımı birbirine bağladım ve yürümeye devam ettim. Arkamdan biraz ışık gelince hemen döndüm ama gelen araba Jimin'indi. Göz devirip daha hızlı yürüdüm. Arabayı geçemezdim tabiki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Only Options•[♧] Jirose-Liskook (TAMAMLANDI)
FanfictionHani derler ya hayatta en çok neyden korkarsan onu yaşarmışsın diye. İşte benim de en çok korktuğum şey güvenmekti... Bir insana güvenmek daha doğrusu güvenebilmek çok mucizevi birşeymiş gibi geliyor kulağa. Şimdi ise olduğum zamana, bulunduğum orta...