Bölüm:17

358 32 22
                                    

Sabah boğazımın şiddetli ağrıması ile uyandım. İğrenç bir sabahtı.

Başım da çok ağrıyordu fakat bu gün işbaşı yapmam gerek.

Hem Yu-jin'e haber verip daha sonra da bir sürü imza atamam lazım.

Offf işimi seviyordum ama bir gün gitmesen bile çok şey kaçırıyorsun.

Hızla üzerime siyah crobumu, siyah dar pantolonunu ve üzerine de siyah deri ceketimi giydim.

Boğazım ağrıdığı için atkımı da boynuma sardım.

Saçlarımı dışarı atamayacak kadar yorgun hissediyordum.

Kendime gelebilmek adına mutfaktan kendime kahve yaptım. Kahvem hazır olunca alıp direkt kapıya yöneldim.

Lisa'ya bile bakmayı unutmuştum. Botlarımı giyip üzerime de kabanımı alsam mı diye düşündüm. Ama gerek yoktu.

Burnumu çekip fortmantodan sırt çantamı aldım ve tek koluma takip evden çıktım.

Kapıyı kapatınca karşı evden de kapanma sesi geldi. Kim olduğuna bakınca tabikide Jimindi.

Şaşırmıştım ama sebebi onun olması değildi bilmeyerek aynı kombini yapmamızdı.

Ama o kıyafetlerime dikkat etmeyerek hatta neredeyse beni görmeyerek. Asansöre doğru gitti.

Dalgın gibi duruyordu. Dünki olaydan kaynaklı olduğunu düşündüm. Yanına gidip asansör beklerken diğer asansöre gitti ve orada beklemeye başladı.

Kaşlarım çatıldı ve Jimin'e baktım. Ne yapmaya çalışıyordu. Kaşlarımı öyle mi der gibi havaya kaldırdım.

Sen bilirsin Park Jimin. Asansörü bekledim ve ilk benimki gelince hızlı ve sinirli bir şekilde bindim.

Demek aynı ortamda bile bulunmaya tenezzül edemiyorsun. Hayır yani bu hareketleri benim yapmam gerek.

Derin bir nefes alıp sakinleştim ve çantamdan anahtarı çıkarttım.

Tam zamanında anahtarı bulduğum an asansör kapısı açıldı. Çantamı fermuarını kapattım, arabaya doğru ilerlerken düğmeye bastım ve kilidin açılma sesi otoparkta yankılandı.

Kendinden emin adımlarla arabama bindim ve çalıştırıp gaza bastım.

Asansörün oradan geçerken Jimin'in çıktığını gördüm. Önünden geçerken aramaz verdim ve vitesi 3 e alıp son hız binadan çıktım.

Jimin'den:

Rosé'nin beni çıkarken gördüğüne emindim. Önümden geçerken aragaz verdiğinde yüzümde istemsizce gülümseme oldu.

Ellerimi cebime koydum ve arkasından izlemeye başladım.

Sanırım sinirlenmişti. Yani haksız da sayılmazdı ama ona karşı utanıyordum. Yani dünki olaylardan sonra kendimi garip hissediyordum.

İlk defa bir kıza karşı böyle duygular besliyordum ve buna hiç alışık olmadığım için hatta böyle duygularım olduğunu daha yeni keşfediyorum diyebilirim.

Saçımı arkaya atıp gözlüğümü düzelttim, arabaya binip hızla şirkete doğru yol aldım.

Lisa'dan:

Ofiste otururken istemsizce bakışlarım parmağımdaki yüzüğe takıldı.

Gülümseyip bilgisayardan düğün yeri bakmaya başladım.

Ay kır düğünü mü yapsam. Bu havada da kır düğünü çok mantıklı Lisa.

Biraz daha araştırıp şık bir düğün yapmaya karar verdim. Böyle kraliyet düğünü gibi olmalı.

The Only Options•[♧] Jirose-Liskook (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin