Koltukta oturur vaziyete geldi. Gözlerimi kaçırmak istiyordum ama sanki kilitlenmiş gibi gözlerinde takılı kaldı.
Jm" Birşey demeyecek misin? "
Rs" Ne dememi bekliyorsun? "
Jm" Bilmem belki bir gülümseme veya... neyse anlatsam da anlamayacaksın. "
Diyip ayağa kalktı ve lavaboya girdi.
Ben de ateşe geri döndüm ve izlemeye başladım.
Ne demek istediği çok açıktı anlıyordum aslında, ama bilerek anlamamazlıktan geliyordum.
Onun duyguları çok netti ama benimkiler öyle değil. Hem travmalardan dolayı ona yetebileceğimi sanmıyorum.
Onun yatağına düşkün biri olduğu apaçık ortada. Benim durumum da ortada olduğuna göre bizim olmamız imkansızdı. O yüzden boşu boşuna ümit vermek saçmaydı.
Bende artık hayatımda biri olmasını istiyorum ama bu kişi Jimin değil. Belki başka birisi olsam veya bu geçmişim bana ait olmasa olabilirdi ama ben ona layık değildim.
Ne kadar kendinden emin biri olsam da bu konuda zayıftım.
Etrafımı izlemeye başladım tekrar. Jimin'in uzun süre tuvaletten çıkmadığını fark edince ayaklandım. Neden çıkmamıştı.
Lavabonun önünde kapıyı çalacakken açıldı.
Elim havada asılı kaldı birsüre. Sonra hemen toparlanıp konuşmaya başladım.
Rs" Şey ben lisayı arayabilir miyim diye soracaktım. "
Jm" Haberi var burada olduğundan. "
Rs" Tamam işte merak etme... Ne? Nasıl haberi var. "
Jm" Yani seni zaten buraya getirecektim düğünden sonra. Ama sen süreyi biraz hızlandırdın diyelim. "
Rs" Nasıl yani ben bir şey anlamadım. "
Derin bir nefes alıp lavabodan çıktı ve kapıyı kapattı. Bir adım geri atıp dinlemeye devam ettim.
Jm" Seni öptüm ya terasta. Düğün bitiminde buraya gelmeyi teklif edecektim sana ama Aera geldi. Haberim yoktu onun geleceğinden hatta bilerek söylemedim bile diyebilirim. "
Jm" Her neyse sonra bir de baktım ki sen o doktor denen ş#refsiz ile kolkola içeri giriyorsun. "
Üzerime yürüyüp duvarla arasına alana kadar dibime girdi.
Jm" Sana demiştim Rosé seni herkesten kıskanıyorum diye. Yanına ben hariç kimseyi yaklaştırma diye. Sen de karşılık verince onayladın sandım. "
Rs" Öpmene karşılık vermem neyi ifade etti senin için. Şahsen bana birşey ifade etmiyor. Çünkü aradan daha yarım saat bile geçmemesine rağmen başka dudaklarda medet araman umursamadığın veya bir kerelik olduğu anlamına geliyor değil mi? "
Dudağının kenarının kıvrıldığını gördüm. Daha da yaklaşarak konuştu.
Jm" Şimdi anlaşıldı. Sana bir açıklama yapmak zorunda değilim ama ortada bir yanlış anlaşılma var. Birincisi bir kerelik olduğunu hiç sanmıyorum, yoksa şuan halâ seni öpme isteğim olmazdı. "
Bu sözleri dudaklarıma bakarak söylemesi içimde fırtınaların kopmasına sebep oluyordu. Nasıl konuşması gerektiğini ve hareketlerini çok iyi yapıyor. Çünkü ben şimdiden ikna olmuştum.
Jm" İkincisine gelecek olursak, devamını görmedin sanırım. Ama sorun değil anlatayım. Devamında ben Aera'yı ittirdim ve onunla birdaha görüşmek istemediğimi söyledim. Sonra diyeceksin ki içeri geçtiğinizde ki o tavırlar neyin nesiydi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Only Options•[♧] Jirose-Liskook (TAMAMLANDI)
FanfictionHani derler ya hayatta en çok neyden korkarsan onu yaşarmışsın diye. İşte benim de en çok korktuğum şey güvenmekti... Bir insana güvenmek daha doğrusu güvenebilmek çok mucizevi birşeymiş gibi geliyor kulağa. Şimdi ise olduğum zamana, bulunduğum orta...