Evde bir ileri bir geri gidiyordum. Sonra kapı çaldı. Toprak gelmişti.
" Hoşgeldin. Gel planları anlat."
" Emin misin? "
" Toprak! "
" Tamam abi. Erhan Altun. İş adamı. İlk hedefimiz bu. "
" Nerde şu an? "
" Depoda. Seni bekliyor. "
" Tamam gidiyoruz. "
Toprak benim ilkokul arkadaşımdı. Güvenebileceğim tek insan. Depoya geldim.
" Oo erhan? Napıyosun? "
" Araf. Selim'in oğlu. "
Bir yumruk geçirdim yüzüne.
" Sakın bir daha babamın adını ağzına alma. "
" Sakin ol şampiyon! "
" Bak Erhan. Ben sana benzemem. Acıtırım canını. "
" Neyine güveniyorsun? "
" Kızlarına. "
Sırıttım.
" Bak sakın kızlarımı karıştırma. Sakın! "
" Oo Erhan. Öt bakalım. "
Toprak yanımda sırıtıyordu. Mavi gözleri parlıyordu.
" Babanı öldüren Ege Üner. İş adamı. Tehditlere kanmaz. Ama tek zaafı kızı. Duru Üner. Lütfen Beni bırakın. "
" Toprak ne diyor? "
" Bırakın diyor. "
" Biz ne yapacağız? "
" Öldüreceğiz. "
Gülmeye başladım.
" Toprak yarın Ege Ünal'ın şirketinde işe gireceğiz. Kızına dokunamayacağız. Ama değişebilir. Kızını karıştırabilirim. "
" Sen bilirsin Araf."
Sonra Erhan'a döndüm. Silahımı alıp kafasına dayadım.
" Şanslısın. İlk seferde öleceksin. "
Silahı ateş ettim. Mavi gözleri söndü. Nabzını yokladım. Atmıyordu.
" Ceseti hallet. Sonra evime gel. Oyun başlıyor. Hem de hemen. "
" Tamam. Araf'ım. "
" Sapıklık yapma."
Sırıttı.
" Show must go on! "
" Geysin Toprak. "
" Hayır. "
Sırıtarak çıktım. İşte. Babamın intikamı başlıyordu.
Sadece bizin devamı :) yorumlarını bekliyorum ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
AçãoSiyah ve gri karışırsa ne olur? Ve siyah gri olana dek karışmaya devam etti. Beyaz duruluğunu yitireceğini bile bile savaşından vazgeçmedi. Duru ve Araf. Birbirlerinin ne zıttıydı ne de aynısı. Biri siyahtı biri gri. İkiside Araf'ta kalmıştı. Birle...