Bunu Unutma-Bölüm 25

1.7K 74 15
                                    

Multi Hera!

Ben seni çok sevdim. Beni unut,ama bunu sakın unutma.

" Bitti mi şimdi? "
Karşımda buğulu gözlerle bakıyordu.
" Sen ne istersen o olsun Duru. Ben bu halde sana iyi bir eş olamam. "
Güldü.
" Hata yaptım belki yüzlerce,ama hatamın en büyüğü Hera'yı senin yanında dünyaya getirmekti. Kızıma hata yaptım. Bitti Araf. Sana olan tüm güvenimi yitirdim. Artık biz olamayız."
Gözünden bir damla yaş düştü. Onu elimle silmeye yeltendim ama anında ittirdi.
" Sakın bir daha bana dokunma! Sakın. "
Benim de Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ama bunla yaşayamazdım. Ben buydum. Zoru görünce kaçan sorumsuz bir adam.
" Hera'yı görmeye geleceğim haftada bir. "
Histerikçe güldü.
" Haftada bir. Hera 6 aylık Araf. Farkında mısın? "
Gözlerim dolmaya başlamıştı.
" Muğla'daki evde yaşamaya devam edin. "
Güldü.
" Hayır,orada yaşamayacağız. "
Kafamı salladım.
" Duru,her şey için özür dilerim. "
Sonra yanağımda hissettiğim acıyla irkildim,tokatın acısı değildi canımı acıtan,onun gözlerindeki nefretti.
" Önemli Araf. Önemli! Bundan sonra sakın benim yanıma yaklaşma. "
Kafamı salladım. Gözlerimden yaşlar akıyordu. Ama Duru belki ilk defa ağlamıyordu. Kapıdan çıkmaya yeltendi. Sonra bana arkasını döndü. Ve güldü.
" Sen Su'ya nasıl aşıksan ben sana öyle aşıktım. Ama senin Su'ya aşık olduğunu bile bile Göze aldım ikinci kadın olmayı. Sen Su'ya aitsin. "
Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu ama ağlamıyordu. Kesinlikle ağlamıyordu.
" Hayatta insan en çok evladını sever. Sen Hera'yı bir kalemde babasız Bıraktığın an benim için bittin. Istersen Dünya'nın en mükemmel insanı ol,benim için bittin. "
Hissetiklerim güldü. Nispet yaparcasına.
" Ben seni çok sevdim Araf. Beni unut ama sakın bunu unutma. "
Güldü. Ve gitti.
Bu söylediğiyle kalbim parçalanmıştı. Haklıydı. Ama ben bu psikolojiyle ona iyi bir Eş olamazdım. Su'yu düşünürken onla olamazdım. En iyisi buydu. Kalbimin acısı önemli değildi.
- 3 saat önce,Genel anlatım -
Çalan kapının sesiyle Araf yerinden kalktı. İçmiş,sarhoş,mutsuzdu. Yorgun adımlarla kapıyı açtı. Karşısında Duru'yu görmeyi beklemediği için Afallamıştı. Duru onu görmenin heyecanlıyla boynuna atladı ve yanağına bir öpücük kondurdu.
" Sana bir şey oldu sandım aptal. "
Araf aldırmadan koltuğa yerleşti. Yürürken sendeliyordu. Duru onun sarhoş olduğunu anlamıştı.
" Hera nerde? "
Duru hemen yanına oturdu.
" Şebnem anneye bıraktım. "
Araf sinirle ona baktı.
" 6 aylık çocuğu alıp buraya mı geldin! "
Duru anlamaz gözlerle onu süzüyordu.
" Niçin içtiğini bilmiyorum ama bunun Hesabını soracağım. Önce bir ayıl. "
Duru hemen bir kahve yaptı,İstanbul'a gelmişti çünkü merak etmişti. Evi böyle Dağınık cam parçalarını yerde bulmayı beklemiyordu. Bir saat sonra Araf ayılmıştı. Duru karşısına geçti.
" Şimdi anlat bakalım ne oldu? "
Araf nefretle ona baktı belki ilk defa bu kadar sert bakıyordu.
" Sen Su'yu ve kızımı öldürdün! "
Bu söylediğiyle Duru'nun gözleri şaşkınlıkla açıldı.
" Nası? Ben yapmadım. Valla ben yapmadım. "
Ağlamaya başlamıştı. Araf ona aldırmadan devam etti.
" O gün Derin'le kaza yaptığınız gün bizim arabamıza çarptın. Ve biz uçurumdan yuvarlandık. "
Gözleri şaşkınlıkla açıldı Duru'nun. Böyle bir şey beklemiyordu. O katildi. Çocuk katili. Duyduğu vicdan azabıyla kendini Öldürmek istedi. Ama olamazdı onun bir kızı vardı. Bir süre sadece bakıştılar. Sonra Duru mırıldandı.
" Şimdi ne olacak? "
Araf gülerek ona baktı.
" Ben senden etkilendim doğru,kızım için belki de. Ama ona aşığım. Duru ben senin her yüzüne baktığımda Su'yu göreceğim. Sen karar ver şimdi ne olsun? "
Duru kahkaha atarak ona baktı.
" Kızım ve beni bırakıyorsun yani? "
Bunun olmaması için dua ediyordu,Duru Araf'sız yaşayamazdı.
" Kızımı değil ama biz olamayız. "
Duru duyduğu şeyle dudaklarını birbirine bastırdı.
" Bitti. "
Araf anlamaz gözlerle Duru'ya bakıyordu.
" Artık ne olursa olsun sana hayatıma girme şansını vermiyorum! "
Bağırmıştı. Araf ilk defa o zaman düşündü; ' hata mı yapıyordu? ' ama bunu kendine yediremezdi bu vicdan azabıyla yaşayamazdı.
- 4 sene sonra,Duru'nun ağzından -
Hera gülerek Havaalanında koşturuyordu. Siyah gözleri parlıyordu. Araf'a çok benziyordu ama tek farkı Hera'nın Gözlerinin içi gülüyordu Araf asla gülmezdi. Demir bana döndü ve elimi kavradı.
" Çok güzel olacak Duru,korkma. "
Gülerek ona baktım.
" Güzel olacak Demir. Yüzleşmek en başta zor olacak ama yapacağım. "
Hera koşarak geldi. 4,5 Yaşında olmuştu,kocaman olmuştu.
" Anne düyştüm ben. Canım acıyo. "
Gülerek ona baktım ve kucağıma aldım.
" Burası mı acıyor? "
Dizine bir öpücük kondurdum. O da kıkırdamaya başladı,dizinden huylanıyordu.
" Ya anne yapma lüffen. "
Ben öpünce daha fazla gülmeye başladı.
" Baba yaydım et. Annem gıdıklıyo. "
Demir gülerek Hera'yı kucağına aldı.
" Annesi yapma ama. Yazık değil mi kızıma. "
Hera hemen Demir'e sokuldu.
" Ayslan babam benim. "
Demir Hera'nın başına bir öpücük kondurdu.
Araf'la o olaydan sonra Türkiye'den ayrıldım,Paris'te Hera'yla yaşamaya başladık.
Sonra Demir'le tanıştım ve ilerledi. Hera'yı aynı kızı gibi sahipleniyordu Hera'da onu çok seviyordu. Sırf onun için bile Demir'le evlenirdim ki öyle oldu. Demir bana aşıktı ben onu seviyordum. Birbirimize saygı duyuyorduk ve güveniyorduk. Artık ben de çocuk değildim fevri hareket edemezdim. 30 yaşındaydım. Demir benden 1 yaş büyüktü ve benim kızım için yaşadığımı farkındaydı. Araf ilk zamanlar bize ulaşmaya çalışmıştı ama cevap vermemiştim sonra Kesilmişti aramalar,mektuplar. Unutmuştu yani. Sonra anonsu duyduk.
" Paris-Istanbul uçağı için kapılar açılmıştır. "
Hemen kuyruğa girdik ve pasaportları onaylattık. Türkiye'ye varınca Hera'nın babası için dava açacaktık. Aslında ben böyle olsun istememiştim ama Hera Büyürken Demir hep yanındaydı. Ilk Başlarda Demir Amca diyordu sonra bir gün baba demeye başladı. Öyle devam etti. Babası Demir'i biliyordu. Demir mutluydu ben de mutluydum çünkü kızım mutluydu. Acaba Araf ne yapıyordu? Evlenmiş miydi benim gibi? Yoksa bekar mıydı? Bana neyse! Pasaportları kontrol ettirdik ve uçağa geçtik. Hera benim Yanımda,cam kenarındaydı,Demir'de diğer Yanımda. Avuçlarım terliyordu 4 sene sonra geri dönmek. Kolay değildi. Demir bunu anlamış olacak ki elimi tuttu.
" Ben yanındayım,kızımız yanında. Mutlu ol. "
Güldüm. Hera'yı sahiplenişi -Araf'ın aksine- Hoşuma gidiyordu.
" Iyi ki varsın Demir. "
Güldü ve yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.
" Sen de iyi ki varsın ama daha önemlisi Hera iyi ki var sevgilim. "
Güldüm. Hera'yı benden çok seviyordu. Kendi kızı olsa anca böyle olurdu. Hera huysuzlanmaya başladı.
" Ben babamın yayına otuyucam anne. "
Güldüm ve Hera ile yer değiştirdik. Hemen kafasını Demir'in omzuna koydu. Demir mırıldandı.
" Hadi bakalım güzel kızım. Uyu. "
Siyah Saçları vardı. Gözleri de siyahtı. Vişne rengi dudakları vardı.
" Iyi geceler anne. Iyi geceler baba. "
İşte böyle de uykucu bir çocuktu. Demir'le birlikte olduklarında ikisi de beni unuturdu. Demir Hera ile ilgili benim kadar hatta benden çok şey biliyordu,ne sever,ne yer,ne yapmaktan hoşlanır. Bir de biraz değişik konuşuyordu. Demir'le ben anlayabiliyorduk uzun cümle kurduğunda.
********
Demir evin kapısı açtı,burası Demir'in bizim için aldığı evdi. İstanbul'un en güzel semtlerinden birinde oturuyorduk. Dubleks bir evdi. Hera pembeyi hiç sevmediği için odasını Siyah-beyaz döşemiştik.
" Baba buyası bizim yeni evimiz mi? "
Gülerek konuşuyordu,bir elinde de Demir'in ne olur ne olmaz diye çantamıza koyduğu küçük Nutella kavanozu vardı,Nutella'ya bayılıyordu. Bir elinde de
kaşık vardı.
" Evet prensesim,burası bizim evimiz."
Elindeki Nutella'yla savaş veriyordu.
" Baba bu nuyellata çok inatçı. "
Sinirle elindeki kavanoza bakıyordu. Demir eline alıp kavanozun kapağını açtı.
" Bebeğim o Nutella. "
Hera Çoktan Yemeğe başlamıştı.
" Nuyellata! "
Sinirle Demir'e bakıyordu Demir güldü ve bavulları eline aldı. Yeni Hayatım başlıyordu. Ama ilk iş Araf'a Babalık için dava açmaktı.

Yorumlar çok önemli!

ARAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin