Multimedia Araf!
Bölüm şarkısıyla okuyun!Bilmezler yalnız yaşamayanlar.
Nasıl korku verir sessizlik insana.
Insan nasıl konuşur kendisiyle,
Nasıl koşar aynalara.
Bir cana hasret,
Bilmezler.
Orhan Veli" Su'nun ölümü tesadüf değilmiş kardeşim. "
Toprak ne demişti? Tesadüf değilmiş. Hayatımda hiç böyle hissetmemiştim. Bu denli derbeder. Bu denli berbat. Bu denli kimsesiz. Benim sevgilimi ve çocuğumu kasti öldürmüşlerdi.
" Orda mısın! "
Kendimi toparladım.
" Toprak! Onun hemen adını söyle. Onu bir saniye daha yaşatmayacağım. Onu doğduğunda pişman edeceğim. "
Sesi kısılmıştı.
" Sakin ol. "
" Söyle!"
Bağırmıştım.
" Ege Üner'miş. "
Beynimden vurulmuştum.
Ege Üner'miş.
Ege Üner.
Babamın katili.
Duru'nun babası.
Belki hayatımda ilk kez kendime hakim olamıyordum. Belki hayatımda ilk kez. Ilk kez ben ağlamak istiyordum. Hıçkırarak ağlamak. Hemen annemi aradım.
" Alo oğlum! Bu saatte iyi misin? "
Gözlerim dolmuştu.
" An-anne. "
" Söyle güzel oğlum. "
" Seni seviyorum anne. "
Telefonu kapattım. Kendimi öldürmek istiyordum. Bu hayattan kurtulmak. Belki de ilk defa ölmek istiyordum üstelik kendi rızamla. Canım yanıyor anne. Canım çok acıyor. Yine ben senin kucağına yatsam eski günlerdeki gibi. Yine sen saçımı okşasan hikaye anlatsan. Beni gıdıklasan ben gülsem. Tek derdim on dakika geç uyumak olsa. Sabah erkenden kalksam çizgi film izlemek için. Anne yine ben senin oğlun olan masum Araf olsam. Annem çaldılar benden çocukluğumu. Doğmadan büyümemi istediler. Katil olmamı istediler anne. Senin oğlunu öldürdüler. Araf'ı öldürdüler.
- Duru'nun ağzından-
Araf birden içeri girdi. Gözleri kızarmıştı. Sanki,sanki ağlamış gibiydi. Hadi canım Araf ağlar mıydı hiç? Kendimi kandırıyorum.
" Hemen arabaya bin! "
Sinirle ona baktım.
" Arabayla gelmedik! "
" Kapıdaki siyah arabaya bin! "
Bağırmıştı. Hemen arabaya gittim. Sonra Araf geldi. Gözleri dolu doluydu. Bir şey olmuştu.
" Ne oldu? "
Nefes aldı.
" Eğer kaza yapmamızı istemiyorsan gidene kadar sus ve kulaklığında müzik dinle. Lütfen."
Direksiyona bir yumruk attı. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Dediğini yaptım kulaklığımı taktım. İşte Araf'ı anlatıyordu. Kendi kendine mırıldanıyordu. Gözleri dolmuştu. Berbat görünüyordu. Çökmüş. Paramparça.
(Nilüfer erkekler ağlamaz)Içinde bin pişmanlık,gözlerinde yaş.
Ve Araf'ın belki bu kadar uzun zamandır ilk defa ağladığını gördüm. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama yapamıyordu. Onu bu denli üzen şeyi merak ediyordum. O ağlıyordu. Arabayı zor kullanıyordu. Direksiyona yumruk atıyordu.
Yüzünde yasak duyguların verdiği garip telaş,
Sesinde bir burukluk ellerin soğuk.
Boğazında düğüm düğüm kelimeler.Yanağından bir yaş daha süzüldü. O parçalanmıştı. Savunması yıkılmıştı. Ve o enkaz. Sadece hayal kırıklığıydı.
Erkekler ağlamaz.
Sil gözyaşını.
Kaçırma gözlerini benden suçlu.Hadi benim sevgilim. Ağlama. Hani kahramanlar ağlamazdı. Her gözyaşın içime işliyor.
Yaşadığım o günleri unutmak zor.
Geceler boyu beklemek nedir onu bir de bana sor.
Çok istemek ve sevmediğini bilmek.Kulaklığı çıkarttım. Hıçkırarak ağlıyordu. Araf İnan. Araba kullanırken ağlıyordu. Onun sinirini bozmamak için susuyordum. Ağlaması kesildi. Ama göz yaşları ıslatmıştı tişörtünü. İyidir ağlamak. Insan olduğunu hatırlatır. Yada her şeye rağmen bir kalbin olduğunu. Bunca yaşananlara rağmen hala bir vicdanın olduğunu. Arabayı birden durdurdu. Gözleri kızarmıştı. Arabadan indi ve hemen deniz kenarındaki banka oturdu. Kafasını ellerinin arasına almıştı. Yeniden ağlıyordu.
" Iyidir ağlamak,insan olduğunu hatırlatır. "
Benim varlığımı fark edince ağlamayı kesti.
" Insan olmak derken kalbinin atması mı? "
" Hayır. Kalbinin tutkuyla atması. "
Dizine bir yumruk attı. O yumruk bana gelseydi yüzümü dağıtırdı.
" Kalbim ölen bir insan için tutkuyla atıyorsa?"
Bu söylediğiyle belki son kez kalbim parçalara ayrılmıştı. Su'ya aitti o.
" Ölenler geri gelmez belki ama kalanlar hala varlar."
Güldü.
" Kalanlar masum değilse kalmasının anlamı ne? "
Güldüm. Onun gözleri doluydu hala. Bugün soru sormayacaktım. Denize yerden bulduğu taşı attı. Taş suya girdi. Gözlerini kapattı." İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde. "Sesi kısık çıkmıştı. Böyle olması canımı yakıyordu. Ben sesimin cesur çıkacağını umut ederek devam ettim.
" Alnın sıcak mı,değil mi bilmiyorum.
Dudakların ıslak mı,değil mi bilmiyorum. "Orhan Veli'nin şiirini bilmeme şaşırmamıştı.
" Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arasından. "
Nefes aldım. Elimi kalbine koydum.
" Kalbinin vuruşundan anlıyorum. "
Benim de gözlerim dolmuştu.
" İstanbul'u dinliyorum. "
Burnunu çekti. Ve belki onun ilk ve son kez ağladığı görmüştüm. Bitmişti. Yeniden savunmasını yaptı. Ve o eski Araf oldu.
" Ne olduğunu anlatmak ister misin? "
Yanıma geldi.
" Şimdi senle vedalaşacağız. Elbet anlayacaksın ne olduğunu. Ben senin yanında sürekli acı çekmek istemiyorum."
Nefes aldı.
" Seni her gördüğümde üzülmek istemiyorum."
Sesi titremişti.
" Bana yaşattığın her şey için teşekkür ederim. Yeniden insan olduğumu hatırlattığın için teşekkür ederim ufaklık. "
Elimi tuttu.
" Dokunma bana!"
Cırlamıştım nerdeyse. Onu yumruklamaya başladım.
" Sen benimle oynadın! Sen beni aldattın! Ilkim değildin ama sonum olacaktın!"
Artık gözyaşlarımı bıraktım.
" Sana acıyorum! "
Ondan uzaklaştım ve bağırmaya başladım.
" Sen yalnızsın! Kötü çocuk! Yalnız kalacaksın. Çünkü bir ölü ile yaşıyorsun!"
Gözleri siyahlaşmıştı. Hemen ilk gördüğüm taksiye bindim. Arkamdan gelme zahmetine bile girmemişti. Taksiye biner binmez ağlamaya başladım. Kalbim güldü.
Ben sana söylemiştim Duru. O senin gibi değil canını yakacak demiştim. Sen onun büyüsüne kapıldın ama bak çabuk geçti. Her kıza yaptığı gibi seni de kullanıp bir kenara attı. Şimdi ben bile yardım edemem sana.
" Nereye abla? "
" Cihangir. "
Telefonumu elime aldım. Araf'ı sildim.
Masum sevgilim silinecek. Emin misiniz?
Ekranda evet yazısına tıkladım. Telefon bile zekamdan şüpheleniyordu. Yüzsüzlük yapmıştım değmeyecek insanlara.
Sonra bir mesaj geldi.
Kimden: +90 0535 653 ****
Eğer başka bir zaman karşılaşsaydık. Yanlış zaman,yanlış insan. Ama sana asla yalan söylemedim. Benim için değerlisin. Her zaman kalbimde kalacaksın. Ama anla beni. Sana her baktığımda acı görüyorum,nefret. Kendine iyi bak ufaklık. Ve bir daha sakın benim yüzüme bakma.
Numarasını ezberlemiştim. Araf'tı. Cevap yazma gereği duymadım. Yine bir şey yapıyordu canımı yakacak. Ama bugün belki son kez güvendim ona ve bitti. Hayat beni omuzlarımdan sarsıp gerçeğe döndürdü. Rüya bitti. Ben uyandım.
YORUMLARINIZ altın değerinde!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
ActionSiyah ve gri karışırsa ne olur? Ve siyah gri olana dek karışmaya devam etti. Beyaz duruluğunu yitireceğini bile bile savaşından vazgeçmedi. Duru ve Araf. Birbirlerinin ne zıttıydı ne de aynısı. Biri siyahtı biri gri. İkiside Araf'ta kalmıştı. Birle...