Gerçekler-Bölüm 24

1.7K 74 26
                                    

Şarkısıyla okuyun! Çok önemli. Bu bölüm Mihri'ye adanmıştır❤️ Sudi.

Asıl marifet buluttaydı,ama herkes yağmura şiir yazdı.

" Ne demeye çalışıyorsun? "
Güldü.
" Yani diyorum ki,siz o gün frenler patladığı için düşmediniz uçurumdan. "
Sinirle ona baktım.
" Saçmalama! Sıkılmadın mı artık Hayatımı batırmaktan. Yalan söylemekten. Niye böyle biri oldun sen! "
Güldü. histerik bir gülüştü.
" Ben! Ben niye böyle biri oldum! Niye! "
Bağırıyordu.
" Bak Araf. 2 sene önce,biz birlikte çıktık bu yola. Beraber. Ve senin hedefin Duru'yu,Ege'yi öldürmekti. Ben sana dedim ki 'emin misin! '
Gözlerindeki nefreti okuyabiliyordum o gün. "
Sandalyeye oturdu.
" Ve ben her şeye rağmen senin yanında olmak istedim. Benim evlilik hayallerim,aile hayallerim vardı Araf. Onlardan vazgeçtim senin için. Sevdiğim Kadından vazgeçtim. "
Gözleri dolmuştu. Ben de karşısındaki sandalyeye geçtim.
" Ben Duru'yu 15 yaşımdan beri seviyordum Araf. Ve 8 sene konuşamadım onla. Sadece onu izledim. Davranışlarını. Gülüşünü. Mutluluğunu. Mutluluğuyla mutlu oldum Araf ben. Ama sen geldin ve 2 dakika da tanıştın. 1 hafta da kendine aşık ettin. Sen beni çaldın. "
Gözlerimi şaşkınlıkla açtım.
" Niye söylemedin? "
Fısıldar gibi söylemiştim.
" Söylesem ne değişirdi? "
Güldüm.
" Çok şey değişebilirdi. "
Oturduğu sandalyeye vurdu.
" Ben lisedeyken. Daha doğrusu biz lisedeyken,bana sorsalardı bu hayatta kimin için Gözünü kırpmadan canını verirsin diye. Araf derdim. Araf için gözümü kırpmadan ölürüm. "
Gözünden bir damla yaş düştü. Mavi gözleri buğulanmıştı.
" Ben de sevmek istedim kardeşim,aşık olmak. Mutlu olmak. Çocuklarımın olması. "
Güldü. Ağlıyordu bir yandan da.
" Ama olmadı. "
Ona elimi uzattım anında ittirdi.
" Hala olabilirsin. "
Güldü.
" Bitti,kardeşim. Bitti. Şimdi duyacaklarından sonra senin de bitecek. Ama sana KARDEŞ sözü. Yalan söylemeyeceğim. "
Ona baktım. O da karşımdaki sandalyeye oturdu.
" 5 sene önce. Kazanın olduğu gün. 26 Mart."
O gün aklıma gelince korkuyla Gözlerim açıldı. Canım yanmaya başladı.
" Duru Derin'le kavga ediyor,ve evden hışımla çıkıyor. Birlikte yaşıyorlar o zaman. Aşıklar. "
Elimi sinirle sıktım.
" Ve bir bara gidip sarhoş olana kadar içiyor. Barmen Derin'i arıyor,Derin gelip Duru'yu arıyor. Duru koşarak arabasına atlıyor. Derin'de arkasından arabaya biniyor. "
Ne anlatıyordu ne olacaktı?
" Sonra Derin Duru'ya yavaşlaması için yalvarıyor. Duru alkollü. Sonra direksiyon hakimiyetini kaybediyor ve Karşıdan gelen arabaya 140'la çarpıyor. "
Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
" Karşıdan gelen Arabanın Sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybediyor. Ve Çarpmanın etkisiyle sağ taraflarındaki uçuruma yuvarlanıyorlar. "
Sinirle ona baktım.
" Eeee? Anlat artık! "
Güldü.
" Sakin ol. Devam edeyim. Derin kemeri takılı olmadığı için cama kafasını çarpıyor ve ölüyor."
Histerikçe güldü.
" Duru bilincini yitiriyor. Duru'nun çarptığı araba denize yuvarlanıyor. Sürücü kurtuluyor ama ne yaparsa yapsın sevgilisini ve kızını kurtaramıyor. Şansa bak sevgilisi hamile."
Bu olamazdı. Olmamıştı. Yalan söylüyordu. Duru bunu yapamazdı.
" Sonra adam sevgilisini ve kızını öldüren kadınla evleniyor. Ve bir kızları oluyor. Adı Hera. "
Kalbime Bıçak saplanıyordu.
" Ya-yalan söylüyorsun. "
Güldü.
" Adam o günle ilgili bir şey hatırlamıyor. Peki Araf sen bu hikayenin neresindesin? "
Güldü. Kahkaha attı.
" Bu hikayedeki yerin hoşuna gitti mi? "
Güldü ve kafeden çıkıp gitti. Beni elimde bir Sürü soru işaretiyle,ve aşk acısından daha keskin bir acıyla bıraktı.
Su'yu ve kızımı Duru öldürmüştü.
Karım öldürmüştü.
Karım.
Şimdi ne yapacaktım? Ne olacaktı? Daha canım ne kadar yanabilirdi? Kalbim ne kadar acıyabilirdi? Su'ya ihtiyacım vardı. Hemen Riva'daki eve gittim. Orada birlikte yaşayacaktık Su'yla. Sevgilimle. Kapıyı hışımla açtım ve odamıza çıktım. O küçük kutuyu aldım elime.
Seni seviyoruz Arsu.
Bu patiği görmemle kalbime büyük bir acı oturdu ve kalbimi kendi elleriyle sıktı. Patiği nazikçe yerine koydum. Ve duvardaki yazıya döndüm.
Beyaz'dan siyah'a,beni unutma siyahım.
Bunu Su' yazmıştı. Hamile olduğunu öğrendiğinde. Şu an yaşasaydı. O lanet kaza olmasaydı,ben Duru ile tanışmayacaktım. Hera olmayacaktı. Arsu olacaktı. Hayatım farklı olacaktı. Ama Hera olmayacaktı. Kader sen ne yaptın bana? Niye böyle yaptın hayatımı? Benim suçum neydi? Sonra kutuyu biraz daha karıştırdım ve ultrasonumu buldum. Arkasında
Araf 1 aylık,ilk fotoğrafı.
Keşke yine o kadar masum olsam. Keşke ağzı süt kokan o küçük çocuk olsam. Biraz daha karıştırdım ve onu görmemle kalbime kesintisiz bir acı saplandı. Tarifsiz. Babamın yüzüğü. Babamın deri Yüzüğü. Avcuma aldım ve babamın ölmeden önce bana bıraktığı mektubu aldım. Ve okudum. Belki 40.okuyuşumdu. Ama bu babamdan kalan bir şeydi. Sonra elime Albümü aldım ve baktım. Su'ya , anneme, Güneş'e , babama ve bana. Eski Araf'a. Güldüm. Niye böyle oluyordu? Acaba Arsu doğsaydı kime benzeyecekti? Bana. Sanmıyorum. Sonra elime bir cd geldi. Sahi bu neydi? Hiç görmemiş olmam normal miydi? Hemen aşağı indim. Ve cd'yi taktım. Karşımda o mavi gözlü küçük sevgilimi görmeyi beklemiyordum.
" Merhaba Araf. Ben Su. Tek aşkın. "
Güldü.
" Şu an sen Yanımda uyuyorsun,Hera karnımda. "
Kamerayı bana çevirdi. Uyuyordum.
" Ben seni çok seviyorum Araf. Hiç kimsenin sevemeyeceği kadar."
Gamzesi ortaya çıkmıştı. Ağlarken mırıldandım.
" Ben de seni çok seviyorum. "
Gözümden Düşen yaşa aldırmadan devam etti.
" Hayat bu belli olmaz ne olacağı. Ama biz ayrılmayacağız. Hani şarkımız vardı bizim, onda dediği gibi,
Toprağından dönsün yüzüm ölünce sevmezsem seni. "
O Şarkıyı açtı sonra fonda.
" Eğer bu videoyu senin yanında çekseydim bana kızardın. Ama hayat bu sevgilim belli olmaz. Ben biliyorum. Biz çok mutlu olacağız. Çok. "
Karşımdaki masaya bir tekme attım ve televizyonun önüne çöktüm.
" Eğer bir gün ölürsem,seni hep seni seveceğime söz veriyorum. Sen de söz veriyorsun. "
Güldü.
" Tek Aşkın olarak kalacağım. Belki bu videoyu hiç bulamazsın ama bulacağına inanıyorum. "
Gözünden bir damla yaş düştü. Televizyona Eğilip yaşı sildim.
" Seni seviyorum siyahım. Hep seveceğim. "
Videoyu kapattı. Mırıldandım.
" Ben de seni seviyorum beyazım. Hep seveceğim. "
Yere çökmüştüm. Canım çok yanıyordu. Kendimi öldürsem geçer miydi? Geçmeliydi.
Hala o Parça çalıyordu.

Toprağından dönsün yüzüm.
Ölünce sevmezsem seni.
Kan ağlasın iki gözüm.
Ölünce sevmezsem seni.
Ölünce sevmezsem seni.

Ayağa kalktım yavaşça. Su. Karşımdaydı. Bembeyaz bir elbise vardı üzerinde. Bana gülüyordu.

Hak rahmetin görmeyin,
Goncagülün vermeyin,
Muradına etmeyin,
Ölünce sevemezsem seni.

Mavi gözleri gülüyordu. Yavaşça ona doğru Yürüdüm. Hamileydi.
" Su? "
Mırıldanır gibi söylemiştim. Dönmüştü. Benim için dönmüştü. Benim minik sevgilim aslından ölmemişti.
" Burdayım. "
Bana yaklaştı
" Yanındayım. "
Elimi Yavaşça karnına değdirdim. Soğuktu.
" O niye doğmadı? "
Güldü. Ve biraz uzaklaştı.
" Unuttun mu Araf? Büyümez ölü çocuklar. "
Gözlerim daha fazla dolmuştu. O hiç değişmemişti.
" Seni özledim. "
Mırıldanmıştım. Güldü.
" Ben de. Ben de çok özledim sevgilim. Istersen Yanımda olabilirsin. "
Güldü. Mavi gözleri çok güzeldi.

Yaşamak yıldızlarda,
Seninle olmak istiyorum.
Sevişmek hüner değil,
Yanında kalmak istiyorum.

" Gelemiyorum. Seninle olamıyorum. "
Güldü.
" Istersen yanımıza gelebilirsin sevgilim. "
Karnını okşadı.
" Seni bekleyeceğiz. "
Sonra bir anda yok oldu. Ve ben yere çöktüm belki de hiç kalkmamak üzere. Kızımı nasıl bırakıp gidecektim? Daha önemlisi bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacaktım? Çalan telefonuma aldırmadan Kafamı duvara vurmaya başladım.
Canım acıyana kadar. Hissizleşene kadar.

Yaşamak hüner değil,
seninle ölmek istiyorum.

Elime gelen cam vazoyu fırlattım.

Ben bu yerde ölsem de,
Ay yüzlüm yine elde,
Muhtaç olayım nağmerte,
Ölünce sevemezsem seni.

Vazo parçalandı,kalbim gibi.
" Ölünce sevemedim seni. Sevemedim. "

Yorumlar çok çok önemli❤️❤️❤️

ARAF Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin