Uçurum.
Yakup ve rüyalarında sürekli uçurumdan düşme hissi yaşaması bir gelenek gibiydi. Her on rüyasından en az birini kabusa çevirecek denli güçlüydü.
Öyle ki kendini tropik adalarda mangolu meşrubat yudumlarken de görse nirvanaya ulaşmış bir keşiş olarak da görse sonuç asla değişmiyordu.
Eninde sonunda o uçurum ile yüz yüze geliyordu.Böylece tam uçurumdan düşmek üzere bir yerlere tutunmaya çabalarken eline gelen ince bluzu çok daha sert çekiştirdiğini etti.
"Yavrum..."diye mırıldanıyordu kadın.
Ancak her seferin aksine şefkat dolu bir sesle uyandırma servisliği yapmıyordu.
Apaçık bir biçimde canı yanıyor olmalıydı tişörtünden sertçe kavradığı için.
"Yakup'um.."diye azarladı annesi sertçe.
"Oğlum kalk. Bırak yakamı!""Ha?"
Uyku sersemliği,kurumuş dudakları ve şişik gözleri ile annesinin kahvelerine baygın bir bakış atarken kaşları usulca dağıldı. Çatık kaşları biraz gevşerken akşamdan kalma böreğin sızlattığı yanık hissi ile yüzünü buruşturup burun çekti.
"Saat kaç oldu?""İşe gideceğim şimdi saat dokuz."diye yanıtladı annesi.
"Kapıda kargocu var. Ne aldın ki sen ?""Bir şey almadım ?"
"Telefonuna kod mu ne gelecekmiş dedi."diye yanıtladı tombul kadın şüpheyle.
"Bekliyor çocuk,bi bakıver selvim.""Bana değildir ya?"dedi yataktan kalkmak üzere ayaklarını şarkıya oğlan.
"Bir şey almadım ki kart limitim dolu.""Kapattıydı baban en son asgarisini."
Al yanakları tombulca sarkarken kadın yeniden kaslarını çattı.
"Hay Allah baban mı sipariş verdi acaba.""Dur."
Yakup savruk adımlarla dış kapıya doğru adımlarken kargocu çocuk sıkılgan bir edayla telefonuna göz gezdirmeyi sürdürüyordu.
Kendi yaş grubundaki sarışın oğlan bezmiş bir ifadeyle "Yakup Bey?"diye mırıldandı."Benim."dedi Yakup telefonuna gelen SMS koduna bakarken.
"33267""Şuraya bi imza."
Uyku sersemi savruk elleriyle olabilecek en çirkin imzasını savururken kutuyu teslim aldı ve yeniden yüzünü ekşitti oğlan.
Annesinin portmantodan üzerine ince bir hırka geçirdiğini ve meraklı kahvelerini kargo paketine diktiğini görebiliyordu.
"Kimdenmiş?"diye sordu çatık ince kaşları havalanırken."Bilmiyorum."diye mırıldandı Yakup paketi açarken.
Bu uzun zamandır istediği telefondu.
Değeri yaklaşık otuz beş bin liraydı ve Yakup bütün yaz tatilinde bir yerde çalışıp üstüne babası ve annesinden takviye alırsa şayet alabileceği bir maliyete sahipti."Nereden buldun bunu sen ?"dedi annesi Saniye Hanım şüpheyle.
"Ben..."dedi Yakup göz kırpıştırıp.
"Şey...Adil ile ben bir kupon tutturduk ya altılıdan. Ben o kuponun parasını Adil'e vermiştim Melahat Yenge borcu kapatsın diye. Kendi kupon tutturdu geçen ,borcunu kapatmak için yolladı herhalde. Altta kalmamak için.""Ne gerek vardı oğlum."dedi sesi yumuşayan kadın.
"Haydan gelen huya gider,koysanız kenara. Üniversite parası yaparsınız. Yer açarsınız. Kupon yap,kazan. Daha büyük oyna, kaybet. Ya da çarçur et.""Üniversite planımız yok be anne."dedi Yakup hevesle telefona bakarken.
"İş açarsak da batar.""Gençsiniz hevesiniz kırılmasın da."dedi Saniye Hanım onaylamaz bir edayla.
"İki gün sonra yenisi çıkar bunun ,bu sefer de onu kovalarsınız. Hayırlı olsun güle güle kullan.""Sen bugün kaçta döneceksin ?"dedi Yakup annesine.
"Kahvaltını hazır koydum masaya. Ben akşama gelirim ancak. Bugün hanımefendinin iş görüşmesi varmış, uzun süre olmazlar evde. Yazık sabi annesi gelene kadar meliyor kuzu gibi."
"O kadar paraları var niye el kadar çocuğu bırakıp çalışıyor ki?"dedi Yakup alayla.
"Ne yapsın kadın , çocuk oldu diye mesleğini mi bıraksın. Sen de ne zevzevksin Yakup. Elleme imkanı var ki bakıcı tutuyor."diye mırıldandı ayakkabılarını giyerken.
"Hem de bizim rızkımız çıkıyor.""Aman banane be anne de çok yoruluyorsun ondan dedim.Bok gibi paraları var isteseler Özbek , Filipinli,Rus dadı getirirler. Onca yolu sana çektiriyorlar."
"Herkese öyle çocuk bırakılmıyor işte."dedi sitemle annesi.
"Ana baba ol görürüm seni de. Parayla da olmuyor. Hem Durmuş Bey diyor ,senin oğlan üniversitesini kazansın bursu benden. Hem konuştum arkadaşların Esra,Adil...Bir de Macır bir kız vardı adını dilim dönmüyor.""Karmen."
"He ya onlara da burs sağlamış,bi denesiniz."
"Karmen hariç hiç birimiz sınava girmedik."diye yanıtladı Yakup annesini uğurlarken.
"Karmen de gururlu kızdır, parayı kabul etmez.""Akşam almaya geliyim mi kız seni?"dedi Yakup omzuyla annesine dürterken.
"Ben doğurdum dersin,havan olur...""Gel gel."diye mırıldandı kadın.
"Gelirim dersin arkadaşlarına takılır unutur gidersin nasıl olsa."Yakup odasına gidip telefona göz gezdirirken kutunun üzerine iliştirilmiş notla birlikte seslice yutkundu.
Yersiz bir şekilde panikten gözleri sulanmıştı çünkü bu kadar pahalı bir şeyi annesine yutturmuş olsa da muhtemelen babası Adil ile kupon tutturma hikayesini yemezdi.
Yine mi kupon yaptınız diye sitem edip nutuk da çekebilirdi üstüne."Seçim şansını sana bırakmadım ama bunu istediğini biliyorum."
"Hassiktir."diye mırıldandı Yakup.
Gerçekten de "dalgaya alınmıyordu." Birileri ciddi ciddi talebinin gerçek olduğunu belirtiyordu kendisine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onlyfans
Romance"Yani sadece bir kaç fotoğrafımı sana atmam için binlerce dolar mı? Yanlış mı anladım." "Sadece bir kaç fotoğraf ve ne istersen o bebeğim." diye yanıtladı karşısındaki adam. Ve ekledi. "Sadece bana özel fotoğraflar."