Seyir

10.1K 580 49
                                    

Yakup : sadece mesajlaşsak olmaz mı?

Oğlan gözlerini kaldırıp huzursuzca yatak odasının kapısına bakındı.
İçeriden televizyon sesleri geliyordu. Muhtemelen akşam yemeği sonrasında rastgele bir televizyon yarışmasından yankılanan sesti.
Evdeki çay ve meyve faslında anne babasının sohbetinin arka planını oluşturacak bir gürültü yığınından başka bir şey değildi.

Karşındaki kişiyi tanımıyorsun diyordu iç sesi.
Gerçi iç sesinden ziyade çok bilmiş Karmen'in sesi yankılanıyordu adeta zihninin her köşesinde.
Karşısındaki kişiyi tanımadığı gibi bu kişinin ilgisine de daha önce tanımadığı bir biçimde hoşnut hissediyordu.

"Siktir."diye düşünüyordu.

Kafası allak bullaktı.
Normalde sanaldan birinin yazdığı ilgi dolu mesaja oturup tek bildirim sesinde cevap verebilecek kadar aciz biri değildi.
İstemediği kadar aşığı vardı.
Üstelik semtin ve okulun en güzel kızlarından ayrılan kendisiydi.
Hayrana ihtiyacı yoktu.
Zaten istemediği kadar ilgi alabiliyordu çevresindeki gerçek kişilerden.

Ama bu anonimde farklı bir şey vardı.
Yakup'un zihnini allak bullak eden para akışından ya da hediyelerden çok daha fazlasıydı.
Normalde asla kovalamaca oynamazdı.
Herkesin ilgisi üzerinde olduğundan buluşmak ve görüşmek için direten kişi asla kendisi olmazdı.

Peşinde pervane olmasına çokça alışmışken şimdi gecedeki kara kadar gizemli ismi cismi bilinmedik birinin ona tutumu zihnini bulandırıyordu.

Paralar ve hediyeler...

Tüm bunlara rağmen sadece fotoğraflarına ilgi gösteriyor,tanışmak ya da dokunmak gibi bir gayret gütmüyordu.
Yakup anlamsız bir biçimde dudaklarını dişleyip yumdu gözlerini.

Gereksiz ilgiden nefret edersin diye mırıldandı kendine.
Hatta ellerinde pasta böreklerle gelen kızları bile "Annem misin karım mısın..."diye alay ederek yollayacak kadar kaba olabildiği olmuştu fazla ilgiden bunaldığı için kibarca def ederek.
Kıskanılmaktan da nefret ediyordu.
Öyle ki en yakın kız arkadaşlarına bile kıskançlık güden partnerlerinden kısıtlama çabalarından yılgınlık hissedip daha başlamadan bitirdiği çok oluyordu.

Şimdi bu lanet hissin sebebi neydi ?

Niçin gereksiz ilgiye boğulmak istiyordu? Niçin kovalamaca oynamak istiyordu?
Ve niçin deli gibi kıskandırmak istiyordu onu.
Neden karışmasını istiyordu,merak etmesini ve karşısına çıkmasını bu kadar derinden arzu ediyordu anlam vermek güçtü.

Hırsla iç yanaklarını dişlerken gözlerini yumup derin bir nefes aldı.

Karşısındaki kişi oynamayı seviyorsa şayet Yakup da elinden geleni ardına koymayacak,oyunu kuralına göre oynayacaktı.

Diğerlerinden ,diğer hayran ve aşıklarından ,farkı yoktu bu yabancının.
Kovalayan Yakup olmayacaktı.
Kovalayan o olacaktı.
Madem ilgiyi azaltıyor ya da keyfine göre arttırıyordu,Yakup da tüm gün kendisini düşünmek zorunda kalıyordu ,bu manasızdı.

Bütün gün o yabancının zihninden çıkmayacak kadar sıkı bir biçimde bağlayacaktı kendine Yakup.
Tüm gün o yabancının zihninde, bilinçaltındaki saklı hudutlarda kendine ait bir alan oluşturacaktı.
İlgiyi ve iplerini kendi keyfince sıkacağı kadar düğüm atacaktı zihnine.

O pervane olacaktı.
Odasında oturup ,kara kara düşünerek dudak dişleyen Yakup değildi pervane!
Yakup kapısını iki tur kilitlerken usulca telefon kilidini açtı.
Yüzüne yerleştirdiği bilmiş bir gülümseme ile omuz silkti umursamazca.

"Kamerayı açıyorum."yazdı tez bir biçimde.
"Seyir zevki yüksek,mısır mı patlatmak istersin izlerken yoksa beni mi patlatmak istersin 😏?"







OnlyfansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin