"Yani sadece bir kaç fotoğrafımı sana atmam için binlerce dolar mı? Yanlış mı anladım."
"Sadece bir kaç fotoğraf ve ne istersen o bebeğim." diye yanıtladı karşısındaki adam.
Ve ekledi.
"Sadece bana özel fotoğraflar."
Duştan sonra saçlarına sprey sıkıp geriye tararken bıkkın bir nefes vermişti Yakup. Nerede çokluk orada bokluk sözünün altına imzasını ve kaşesini basabilirdi.Esra, Adil,Karmen ve kendisi dörtlü olarak gayet tabi çok eğlenebilirdi. Esra'nın salak kız arkadaşlarının iki birada yerleri yalamasını seyretmeye ihtiyacı yoktu. Ya da Karmen'in züppe arkadaşı Tuğkan'ın arz edip eğlenceye katılmasına da gerek yoktu. Fakat bu kahrolsun ki Yakup'un alabileceği bir karar değildi. Gün Karmen'in kutlama günüydü.
Yani o Tuğkan kesinlikle oraya gelecekti Karmen'i tebrik etmeye.
Gün gayet sıradan geçmişti hatta öyle ki Yakup yeni telefonundan sonra ona hediye yollayan anonimden ne mesaj almıştı ne de başka bir haber. Buna rağmen içinde telefonu tuttukça garip bir his hissediyordu. Oldukça saçma bir biçimde. Sonrasında Karmen aile eğlencesinin ardından akşama buluşmak için mekanın adresini yollamıştı.
Bingo.
Hesap diye böbrek bırakmalık bir mekan.
Eh elbette yanlarında dört tane kız varken dandirik keko mekanlarına gidemezlerdi. Doğal olarak kızlar daha elit ve steril bir barda eğlenmek istiyordu. Alevli meyve tabağı yollayan manyakların olmadığı ve etek altı görüntülerinin çekilmeyeceği kadar "nezih".Nezih olmasına nezih idi fakat hesap Alman hesabı olacaktı. Bu nedenle akşama doğru giyinirken gür bir sesle küfür savurmuştu Yakup.Annesi olabildiğince bol harçlık vermişti ama iki bira içip susarsa sussuzluktan gebermesi gerekeceği kadar yeterdi ancak. Çerezi,meyvesi siktir edilirse iki birayı zor denkliyordu. Ve sikik bir mekanda takılsalar şişe açtırabilecekken orada meyvesuyu yudumlayacak şekilde durmasına neden olacak bir mekan tercihi yapılmıştı.
Yakup sıkıntıyla telefonun ekranına tırnaklarını "çıt çıt" yaparken iç sesindeki Karmen'i susturup ,gizli hayranına ufak bir mesaj yoklaması yapması gerektiğini düşündü.
