Elleri lateks kumaş üzerinde dolanırken tedirginlikle mekana bakındı. Burası epey büyük bir oteldi. Yakup normal vakit dilimi içerisinde burada garson yahut resepsiyonist bile çalışamayacağına emindi. Buradaki en alt rütbeli iş için bile belirli bir donanım,imaj ya da presentıbıl hal aranmaktaydı. Muhtemelen burada çalışan garsonlar bile itinayla seçilen adamlardan oluşuyordu. Devasa kuleleri olan otel göz kamaştırıcıydı. Dışarıdan bile ışık gösterisi gibi duruyordu. Otoparkının sadece ön yüzü bile neredeyse Yakup'un mahallesi kadardı.
Bu Yakup'un gözünü epeyce korkutuyor,ürkmesine ve geri basmasına neden oluyordu. Lakin içten içe hiç bitmeyen bir kaşıntı gibi içini gıdıklayıcı bu yabancıdan geri duramıyordu. Onun o ilgisi hatta kısmen umursamaz edasıyla ilgisizliği Yakup da bitmek bilmeyen bir kaşıntı hissi gibiydi. Kaşısa da kendi elleri yeterli gelmiyordu,durmaksızın aklı o kaşıntı hissindeydi. Kim olduğunu o denli merak ediyordu ki onu bulmak için neredeyse canını riske atmaya bile razıydı.
Korkmuyor değildi. Gecenin bir yarısı yarı sarhoş halde elinde lateks fantezi kıyafetleriyle lüks bir otelin girişine adımlıyordu. Üzerindeki kıyafetler bile o denli yabancıydı ki Yakup yutkunmadan edemiyordu. Önü çıkmış çakma Adidasları,arkadaşlarının dolabından çalıntı kot pantolonu ve gömleği...Buraya ait gibi duran ve yeni olan tek şey cebindeki telefondu onu da bu gizemli yabancı armağan etmişti. Hatta buraya gelmesine vesile olacak taksinin parasını bile dolaylı yoldan adamdan temin etmişti. Zira Yakup'un banka hesabı ilk defa bol sıfırlı bir şeyler gördüğünde hayatına bu adam dahil olmuştu. Hesap akış hareketinde bol sıfırların olduğu an onun hayatına girişiyle birlikte başlamıştı.
Yani özetle buraya ait olabilecek tek şey cebindeki "hediye" telefon ve sonradan sahip olduğu banka hesabının mobil bankacılık uygulamasında mevcut olan bakiyeydi.
Yakup derin bir nefesle birlikte danışmaya doğru ilerlerken tereddütlüydü. Ne demeliydi ?
Herifin biri bu gece beni çıplak görmek için servet harcamaya razı ve ben bedenimi ona sunarken nereden otelinize giriş yapmalıyım ?
hah?
Ya da şöyle bir giriş olabilirdi. Merhaba, lateks fantezi kıyafetleri giyip kendimi siktireceğim herifi nereden bulabilirim! İyi akşamlar! Size de iyi sikişler dilerim,götünüze kuvvet...
"Merhaba."dedi Yakup kanındaki alkolün verdiği son özgüvenle. "Şey,bir toplantım vardı benim ama.."
"İsim ?"
"Yakup..."dedi Yakup boş bir bakışla.
Güvenlik suratına ufak bir bakış yollarken notlarını açıp başını salladı. Hoşnutsuz bir ifadeyle telefondaki yazışmalarına geri dönerken "geç" işareti yaptı. Tamamen yapmacık ve kendinden küçük bu oğlanı baştan atmaya yönelik bir kibarlık sonrası. "Elbette efendim,içeride otelimizin girişinde resepsiyonda detayları ve oda anahtarı..."Yakup göz devirmişti. Ne bu sahte prosedürü tamamlaması için adamı zorlayacaktı ne de kendi daha fazla kasım kasım kasılacaktı. Baş selamı verip oradan hızla ayrılmak en mantıklı seçimdi,kuru bir teşekkür kondurup seğirterek içeriye adımlamıştı.
İçerisi gerçekten ürpertici derece kusursuzdu. Her şey krem ve gold renklerinde dizayn edilmişti. Sırf masa takımları ve duvardaki süslere bile milyonlar harcanmış gibi duruyordu ve bu da Yakup'un midesine giren sancılı krampları sakinleştirmemek için yeterliydi. Elindeki saçma kutuyla birlikte dikeliyor,aptalca bakışlarıyla locayı süzüyordu. Her şey olağandı.Arap turistler çim adam gibi yeni ekilmiş saçları ve dört adet burkalı eşiyle etrafta cirit atıyordu. Kafa tatilindeki Alman çiftler Türkiye'nin tadını biraz da İstanbul sınırlarında çıkarır gibiydi. Her şey tam paranın konuştuğu-ziyadesiyle euro!-bir dizayndaydı.
Oda kartını alırken ne konuştuğunu bile anımsamıyordu zira kalbi o kadar hızlı çarpmaya başlamıştı ki...
Oda kartını kapıya tuttuğunda kendisini karşılayan kral suitine uzun bir bakış attı. Kapıyı açar açmaz onu görmeyi beklemiyordu lakin tüm şehrin ayaklarının altında olduğu,tüm insanların karıncadan küçük birer ışık bulutundan ibaret olduğu manzara onu tuhaf hissettiriyordu. Göğe o kadar ermişti ki yerdekilerin ve yerde olmanın nasıl bir his olduğunu hafızasından bir anlık kazımıştı. Sanki her zaman en tepede ve bulutların üzerindeymişlik hissi içini dolduruyordu.
Yüksek tavanlı lüks eşyalarla dizayn edilmiş odanın her santimetrekaresine bakınsa da o adam burada değildi.Belki de onun hazırlanmasını bekliyordu.
"Geldim ben?" yazmıştı Yakup titrek elleriyle.
"Bunu zaten biliyorum yavrum."
"Ne yapayım ?"diye yazmıştı Yakup panikle. "Bekleyeyim mi gelecek misin ?"
"Cicilerini giy,geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onlyfans
Romance"Yani sadece bir kaç fotoğrafımı sana atmam için binlerce dolar mı? Yanlış mı anladım." "Sadece bir kaç fotoğraf ve ne istersen o bebeğim." diye yanıtladı karşısındaki adam. Ve ekledi. "Sadece bana özel fotoğraflar."