Oğlan terlemiş avuç içlerini yorgana silerken beceriksizce duvara yasladığı telefonu iyice dayandırmıştı duvara.
Ön kamerayı ayarlayıp özel yayına geçmeden önce duvar kısmını yatakta duracağı açıya göre sabitledi.
Düşmemesini umuyordu.
Daha ziyadesiyle telefonun düşmemesini de değil,heyecandan kendi düşmemeyi umut ediyordu.Omzu üzerinden telefon kamerasına bakıp dudaklarını kemirirken canlı yayın açmak üzere tıkladı butona.
Tek kişi içindi.
Tüm bu şamata,göğsünden sızan ter...
Yüzünü bilmediği fakat vücutları arzularını şelale gibi kabartan bir yabancı içindi. Üstelik yalnız yapacağı bu ufak tek kişilik gösterisinde onu tatmin etme isteği içini kemiriyordu.
Sanki kendisini ona kanıtlarsa tüm dünyaya kanıtlayacak kadar gururuna ego basacak gibiydi.
Dudaklarını kanatana kadar dişlerken irileşen erkekliği kendi karnına dokunuyor ve hareket ettikçe diken gibi batan bir ıstırap hissiyle kasılmasına neden oluyordu."Başla güzelim." yazmıştı. "İnitilerini saklama. Duymak için her şeyi verebilirim."
"Fazla ses çıkaramam."diye fısıldadı Yakup kameraya bakmaktan çekinirken. "Ailem evde."
Kameraya direkt olarak bakmaktan çekiniyordu.
Duvara bakıyordu.
Odasındaki avizeye bakıyordu,kapalı olan perdelerin yamulmuş kenarlarına bakıyordu.
Halıların püsküllerine ya da dolaba koymaya üşenip üst üste çalışma masasına yığdığı kıyafetlere göz gezdiriyordu."Utandın mı?"
Yakup yüzünü toplayıp kaşlarını çatarken loş ışıktaki kamera yansımasına baktı.
Gamzeli bir gülüşle başını eğerken olumsuz anlamda savurdu başını iki yana.
"Hayır. Ben de olan sende de var.""Senin olan benim. Onu bir kararlaştıralım."
Yakup tebessüm edip bacaklarını hafifçe aralarken kamerada sadece karın kasları,derin adonis çizgisi görünüyordu.
Göğsünden aşağı sızan bir damla ince ter kasıklarına ve adonis derinliğine doğru süzülürken heyecandan inip kalkan göğsü sıkışmış hissediyordu.
Belini hafifçe kırıp arkasını dönerken üzerindeki iç çamaşırı gerim gerim gerilmiş tüm beden hattına yapışmıştı.
Kalçasının arasına giren kumaşla birlikte omzu üzerinden kameraya bir bakış yolladı.Önce parmakları belini saran kumaşın lastiğinde gezindi.
Ona isteduğini hemen vermek istemiyordu.
Açıkçası merak güdüsünü canlı tutmak ve bu merak duygusunun verdiği dinçlikle daha büyük bir heyecan yaratmak kaygısı güdüyordu.
Buğday teninden aşağı kayan kumaşla birlikte kalçaları çıplak kalırken utancını bastırmak için gözlerini yumdu.Gözlerini görmediği birinin gözlerinden sakınır gibiydi kendi gözlerini.
Hoş,oysa ki arkası bile dönüktü. Yüzünü göremeyeceği kadar kısıtlıydı kameranın gördükleri.
Elleri önce kendi belinden aşağı kaydı.
Kendi dolgunluklarını avuçları arasında ezip aralarken yeniden kontrolsüz hissediyordu nefesini.
Şuan sadece bir kişinin gözleri önünde canlı yayındaydı.
Fakat tüm dünya onu izliyor gibi hissediyordu.Dizleri üzerinde hafifçe eğilip,emekler pozisyona geldi yatakta.
Belini kırıp kalçalarını usulca ileri doğru çıkarırken parmakları,kendi dudaklarında gezindi ve hayatında bir ilk olacak eyleme döküldü usulca.
Ağzında ıslattığı parmakları usulca kendi girişine doğru uzatırken ilk kez kendine dokunmanın verdiği etkiyle birlikte titremişti.Öyle şiddetli bir titremeydi ki dizlerinin birbirine çarpacak olduğunu hissediyordu.
Kendi girişi üzerinde parmakları gezerken tek hissettiği ıslak ve soğuk parmak uçlarının verdiği gıdıklama hissiydi.
Çırılçıplak halde kameradaki yansımasına göz gezdirirken okudu gözleri kelimeleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onlyfans
Romance"Yani sadece bir kaç fotoğrafımı sana atmam için binlerce dolar mı? Yanlış mı anladım." "Sadece bir kaç fotoğraf ve ne istersen o bebeğim." diye yanıtladı karşısındaki adam. Ve ekledi. "Sadece bana özel fotoğraflar."