Yakup ,Ersin'in boş valizlerini taşımaya yardım ediyordu. Açıkçası bu konuyu yaşı kendisine biraz daha denk sayılabilecek bir yetişkinlikle konuşmak onu biraz daha rahatlatabilirdi. Durmuş Bey durmaksızın Yakup'un neden hukuksal desteğe ihtiyaç duyacağını konusu didikleyebilirdi. Daha da fenası gerçekten mevzuyu öğrenebilirdi bu nedenle Yakup havuz başına adamın yanına inmeden evvel Ersin'in boş valizlerini taşımak üzere teras kata doğru adımlamıştı.
"Abi."dedi Yakup çekingeyle. "Yurtdışından geldin biliyorum,sürekli de seyahat halindesin ama...Hukukçu bir ahbabın olma olasılığı var mı?"
"Hukuk mu?"dedi Ersin tek kaşını havaya kaldırıp.
Gözleri kah yeşil tonlu bir ela kah kahve tonlarında yansıyordu. Kıstığı gözlerinde kirpikleri belirginleşmiş,bir hat oluşturmuştu. Meraklı bakışları oğlanı bulurken alaylı bir gülüşle burnunu çekti. "Hayırdır,bir mevzu mu var?"
"Başım ufacık belada olabilir."diye mırıldandı Yakup derin bir nefesle. "Yani bir arkadaşla iddiada kupon kaybettik ama yasal olmayan bahis sitesi öyle para kaptırdık."
"Kötü olmuş."dedi Ersin. Son merdiven basamağına da büyük valizini ittirdikten sonra derin bir nefes vermiş ve sarıya çalan saçlarını düzeltmişti. "Sanırım işine yarayacak kimseyi tanımıyorum,çocuk."
"Ben Durmuş Abi'ye sorayım iyisi mi.."dedi Yakup dolan gözleriyle.
"Şunu odama sokmama yardım et de birlikte ineriz."diye yanıtladı Ersin. "Ben de ne zamandır seyahatteyim malum,konar göçer olmak yoruyor."
Yakup ricayı geri kırmayarak Ersin'in odasına adımlamıştı. Ersin diğer valizleri de koluna alıp onun arkasından geldiğinde Yakup durmaksızın Adil ve Karmen tarafından arandığı için titrek bir nefes veriyordu.Karmen haklıydı hem de dibine kadar. Vicdanının hiç susmayan sesi gibiydi ve eninde sonunda kocakarı öğütleri haklı çıkmıştı. Küçük hatalar büyük bedeller olarak geleceğini engelliyordu.
Yakup,Ersin'in odasındaki balkona çıkıp derin bir nefes aldığında gözlerinden sızan yaş onu esir alıyordu. Vakit onun aleyhine işliyordu ve oğlan bunu kesinlikle hissediyordu. Gözlerinden sızan yaşla birlikte havuzu izleyen balkonda duraksadı. Havuzun başında oturan çifte bakındı.
Yaşlanmış,artık kırlaşmış saçlarıyla birlikte yanındaki kızın babası gibi duran adama boş bakışlarla bakındı. Durmuş Bey'i severdi. Babacan bir adamdı. İlk eşi talihsiz bir biçimde hayatını kaybedince ikinci baharını yaşamış olmasına seviniyordu bir nebze. Lakin küçük kızı Naz,torunu gibi duruyordu.Arkası dönük çifte bakındı Yakup. Kıpırtısız bir biçimde bahçede,havuzun yanında yan yana oturmuşlardı. Yakup cesaretini toplayıp belki de gerçekleri Durmuş Bey'e anlatırsa Yakup'un ailesi duymadan bu olay kapanabilirdi. Lakin Yakup utanıyordu.Durmuş Bey onu bir oğul gibi severken çıplak resimlerini pazarlayan aciz bir oğlan olarak gözlerinde leke kalmaktan çekiniyordu.
Bebek arabasında huzursuzca debelenen Naz ,sarı saçları ve tombul suratıyla etrafa bakışlar atıyordu. Anne ve babasına bakıp yüzünü ekşitiyor,ufak ufak hıçkırıp ağlıyordu. Pusetten çıkmak üzere kollarını kaldırıp duruyordu lakin anne ve babası kıpırtısız bir biçimde koltukta durmaya devam ediyordu.
"Özel bir şey konuşuyorlar herhalde."dedi Yakup balkondan huzursuzca bakındığında. "Naz'ı bile umursamadılar."
"Onlar artık konuşamıyor."dedi Ersin soğuk bir sesle. "İsteseler de umursayamazlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onlyfans
Romance"Yani sadece bir kaç fotoğrafımı sana atmam için binlerce dolar mı? Yanlış mı anladım." "Sadece bir kaç fotoğraf ve ne istersen o bebeğim." diye yanıtladı karşısındaki adam. Ve ekledi. "Sadece bana özel fotoğraflar."