Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-

Bir İddia Meselesi

2.BÖLÜM

Hatalarım varsa affola~~~~~

------------------------------------------------------------------

Kamuflajımın düğmelerini iliklerken aynı zamanda göz ucuyla saati kontrol ediyordum. Bugün resmi olarak eğitime başladığımız ilk gündü. Dün Park'ın yanından ayrıldıktan sonra bir süre odamda dinlenmiş daha sonra da Albay Junmyeon'un bana verdiği hangar ve teçhizat listelerine bakmıştım. Kısacası odama kapanmıştım.

Bunların dışında, Timdeki beş askerimin de fotoğraflarını panoya asmış ve dosyalarını teker teker incelemiştim. Her birinin altında neyde başarılı ve başarısız oldukları yazıyordu. Şu anlık elimdeki bilgiler bu kadar olduğundan ve kendi gözlemlerim olmadığından onlara çok fazla itibar etmeyecektim.

Saatim tam beş elliyi gösterdiğinde son kez üzerimi düzletmiş, küçük ajandam ve kalemimle odadan çıkmıştım. Tam eğilip kapıyı kilitlediğim sırada Yüzbaşı Park da aynı benim gibi odasından çıktı. Anlık göz göze gelmemizle sırıtmış, kilitteki anahtarı çekmiştim.

"Günaydın Park."

Konuşmamla ilk bana bakmamış odasının kapısını kilitlemişti. Hemen sonra gülümseyip konuşmaya başladı,

"Günaydın Byun. Ben de saat dörtte askerlerini aşağı dikmişsindir diye düşünmüştüm."

Burnumdan gülermiş gibi bir ses çıkararak yürümeye başlamış, aynı zamanda da ona cevap vermiştim, "Daha çok şaşıracaksın öyleyse Park." 

Dediklerimle gülmeyi kesmemiş ve kafasını sallayarak yürümeye devam etmişti. O sırda da yanağındaki kocaman gamzeyi yeni fark etmiştim. Yüzünün her detayı sanki onu daha tatlı yapmak için oluşturulmuş gibiydi.

Ve ben şu an epey saçmalamıştım

Yine de ben ona bakarken aniden kafasını çevirmiş, kocaman gözleriyle konuşmaya başlamıştı, "Dün öyle ayrılınca söylemem gereken bir kaç şey araya kaynadı. Uçakların bakım vakti geldi, havalanıp yanlış olan şeyleri kontrol etmek için bir iki günümüzü test uçuşlarına harcayacak gibiyiz."

"Eğitim uçakları dahil mi?"

"Eğitim uçağı olarak çift koltuklu olduğundan F4 kullanıyoruz. Evet o da dahil, uzun zamandır ilk kez bakıma girecekler."

Kafamı sallayıp onu onayladığımda çoktan merdivenlere gelmiştik, ikimiz de koğuşlara çıkmak için hamle yapınca hafiften sırıttım.

"F4, F16, F35, SU-25 ve daha fazlası. Sanıyorum bu uçakların hepsini iki kişi birden test edemeyiz."

"Hayır tabi ki, 18 Kişilik ekiple yapacağız testleri. Hava sahası geniş olduğundan dörder dörder kalkacağız."

"Ne zaman olacak?"

"Bu hafta içinde, haber veririm ben sana."

Yeniden onayladığımda bu sefer ikiye ayrılan koridorun tam ortasında durmuş, dalga geçtiği on kilometre öteden belli olan yüz ifadesiyle bana bakmıştı. Beni sinirlendirecek bir şeyler söyleyeceğini anlamıştım.

"Tabi belki uçuşlara katılmak istemeyebilirsin."

"Neden, Park. Senden daha iyi sürdüğümü görürsen üzülürsün diye mi?"

"İnanılmazsın Byun." Deyip sahte bir şaşkınlıkla bana bakmıştı, "Senin düşündüğümden demiştim aslında. İki hafta kısa bir süre, üstüne bir iki gün hiç eğitimlere gidemeyebilirsin. Eh, on iki ya da on üç günün o beş salağa yeteceğini sanmam."