Kazandıysan Eğer Kazanmaya Gittiğin Yol Önemli Değildir

180 16 74
                                    


20.Bölüm

Hatalarım varsa affola~~~~

--------------------------------------------------

Elimde keskin nişancı tüfeğim ile ağaçların arasında hızlıca koşarken etrafa dikkatlice bakmaya çalışıyordum. Kyungsoo ve Jongdae ile eğitim ormanına gelmiş, aynı baş ağrımla yaptığımız gibi bir oyun oynuyorduk.

Oyun başlayalı neredeyse iki saat oluyordu ve bizim dört, Kyungsoo ve Jongdae'nin ekibinde altı kişi kalmıştı. Kimin oyun dışı olduğunu da bilmiyordum ve bunu düşünmek beni biraz sinirlendiriyordu.

Ayrıca oyun başladığından beri boncuk gözlü ceylan yavrumu da hiç görmemiştim. Onun oyun dışı olma ihtimali bile aklıma gelmiyordu. Açıkçası işinde profesyonel bir casustu. Aslında şöyle bir düşününce, ondan iyi kiralık katil olurdu.

Bizim bölgenin iyice içine girdiğimden artık kendimi güvende hissediyordum. Bu yüzden adımları yavaşlatıp yürümeye devam edecekken tüfeğimi tuttuğum elimi kavrayan başka bir el beni bir miktar şaşırtmıştı.

Hızlıca yan tarafımdaki çalılara çekildiğimde, benim Badem herifle göz göze geldik, sırıtıyordu. Onu görmek beni mutlu ettiğinden ben de gülümsemiş, "Biliyordum!" demiştim,

"Chanyeol hiç kiralık katil olmayı düşündün mü?"

Şaşkın ve anlamlandırmaya çalışan bakışlarına meraklı bakışlarımla karşılık veriyordum çünkü gerçekten merak etmiştim. Ciddi olduğumu fark ettiğinde yanağındaki gamzesiyle kahkaha atmıştı.

"Ya Baekhyun, ne diyorsun Tanrı aşkına?!"

Uzanıp dudaklarını öpmüş geri çekilmiştim, "Hiç, az önce koşarken aklıma gelmişti."

Gülümseyerek bana bakıyordu şimdi, acaba oyunda olduğumuzu ve biz hariç sadece iki askerimiz kaldığını hatırlatsa mıydım? Yine de bunu ben yapmadan baş ağrım yapmış, ilk önce beni kendine çekip koklaya koklaya boynuma bir öpücük bırakmıştı.

"Hadi, oyuna devam etmemiz lazım."

Mızmızlanıp eğdiği boynuna sarılmış, dudaklarını dudaklarım arasına alıp öpemeye başlamıştım. Kısa bir süre istediğimi yapmama izin vermiş, karşılık vermişti. Ardından ise seslice dudaklarımızı ayırıp sırtımı sıvazlamış, "Hadi," Demişti, "Hadi aşkım, yenmemiz gereken iki çenesi düşük asker var."

Oflayarak arkamı dönmüş yürümeye başlamışken bir anda durup ona dönmüş,  bana sevecen bir şekilde bakan adama, "Akşam basacağım odanı." demiştim.


"Ulan Baekhyun, yine yaptın yapacağını."

Jongdae'nin kurduğu cümle ile kısaca ona bakmış, tepki vermeden sırtımdaki tüfeği diğerlerinin yanına fırlatmıştım. Bu sırada ise Kyungsoo'da rahat durmamıştı tabi,

"Oğlum bazen çok akıllı olabiliyorsun ha."

"Bazen mi?" Şaşkınlıkla ona döndüğümde yanımdaki badem oğlan keyifle kıkırdamıştı, eh güler tabi, az önce o kazansın diye kurşun yiyen bendim.

Bu sefer bir miktar sinirlenmiştim. Zekama laf ediyorlardı,

"Oğlum, sınava öylesine girip derece yaptım ben, şu anda bambaşka ülkelerde fizik ile uğraşıyor olabilirdim. Zekam hakkında söylediklerine dikkat et."

Az buçuk şaka yaptığımı bildiklerinden yine gülmeye başlamışlardı. Somurtup kollarımı göğsümde bağladığımda Chanyeol kolunu omzuma atmış, beni kendine çekerek bizim geldiğimiz arabaya doğru yürümeye başlamıştı.

Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin