Fizik Yasaları Şaşmaz

125 17 119
                                    



15.Bölüm

Hatalarım varsa affolaa~~~~~~~~~~~~~~~~

Kontrol etmeden attım hatalar olabilir.

Sırf bölüm yazıcam diye yeğenimin yanına gitmedim :( o yüzden bol yorummm~~~~

-----------------------------------------------------------------


Güneşli bir pazar sabahı daha kargalar bokunu yemeden uyandırılmanın siniriyle hızlıca yataktan kalkıp sinirle kapıyı açmıştım. Karşımda gördüğüm sırıtan Kyungsoo ve Jongdae de beni bir miktar şaşırtmamış değildi.

"Çok sayın ağızlarına sıçtıklarım, sabahın dördü lan dördü?!"

"Demiştim size bu kadar erken olmaz diye. Bekleseniz ölürdünüz değil mi?"

Uykulu ve sinirli halimin arasında duyduğum ses ile kafamı kaldırmış Baş ağrıma bakmıştım. Ulan badem badem, engel olamadın mı şu ruh hastalarına?

"Ne ağır uykun var oğlum senin. Sen uyanana kadar tüm askeriyeyi uyandırdık."

Kaşlarımı çatıp karşımdaki cüce penguene baktım. Ulan sabahın dördüydü dördü. Benim ayağa kalkma saatime daha bir saat vardı.

"Ne diye Ukrayna sınır kapısına dayanan Rusya gibi odamın kapısına geldiniz? Umarım mantıklı bir nedeni vardır yoksa sizi F16'mın arkasına bağlar koştururum."

Gözümün kenarıyla Jongdae'nin olduğu yerde titrediğini gördüm. Tamam uykulu ben ben değildim arkadaşlar, kabul edelim.

Bu sırada Kyungsoo şakayı bırakmış, "Bugün bizim izin günümüz." demişti, "Piknik yapmaya Ulsan'a gideceğiz."

Uykudan kısık kısık bakan gözlerim duyduğum şey ile kocaman olmuştu, "Oğlum, çevrede piknik yapacak yer mi kalmadı? Ne işimiz var ya Kore'nin öteki tarafında?"

"Baekhyun, hadi ama sanki bu çevreden başka yere adım attığımız var. Bir eğlenip gelelim işte dördümüz."

Derin bir nefes verip Jongdae'yi dinledikten sonra gözlerimi Baş ağrıma çevirmiştim. Bana attığı bakıştan onunda bu duruma engel olmaya çalışıp olamadığını fark ettikten sonra omuzlarımı düşürerek arkamı dönmüş, "Üzerimi değiştirip geliyorum." demiştim.

Kot pantolon ve beyaz bir sweatshirt giymiş hızlıca elime gelen rastgele bir hırkayı da alarak odadan çıkmış kapımı kilitlemiştim. Çok kısa bir süre duraksayarak derin bir nefes almış ve gözlerimi ovalaya ovalaya dışarıda bulunan büyük otoparka gelmiştim.

Çok aramaya gerek kalmadan çoktan çıkış kapısının önünde duran beyaz arabayı görmüş yavaş adımlarla ilerleyip arka kapıyı açarak baş ağrımın yanına oturmuştum. Sürücü koltuğunda Kyungsoo vardı.

Ben bindiğimde ise Jongdae eline aldığı gözlük kutusuyla bağıra bağıra konuşmaya başlamıştı,

"Öhöm Öhöm, SooDae tur şirketi size huzurlu yolculuklar diler."

Cırtlak sesine yüz buruşturarak Baş ağrımın yanına kaymış, benim tarafımdaki koluna sarılarak omzuna yatmıştım.

"Mümkünse yolculuk bitene kadar bana dokunmayın." dedikten sonra iyice yerime yerleşip gözlerimi kapatmıştım. Arabadakiler ise buna kıkırdamakla yetinmişti.

Burnuma gelen ahşap kokusuyla da uykuya dalmam çok da zor olmamıştı zaten.


Baş Ağrısından - (Heheee süprizz)

Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin