8. Bölüm
Hatalarım varsa affola~~~~~~~
---------------------------------------------------------------------
Brifing odasında kollarımı bağlamış bir sağa bir sola volta atıyor, bazen de karşıdaki ekrana bakıp gerçekleşen operasyonu takip ediyordum. Daha dün odamda, dizimin dibinde sakin sakin oturan adam şimdi bilmem kaç kilometre ötede kurşunların arasındaydı. Asker arkadaşı olmak gerçekten çok tuhaf bir şeydi.
Sabah uyanır uyanmaz bir ekibin operasyona gittiği söylenmiş, hava ekibinin de ihtiyaç olmadığı sürece dahil olmayacağı haber verilmişti. Giden ekibin arasında Chanyeol de vardı. Kılık değiştirip kısa bir süreliğine düşman askerlerinin arasına sızacaktı. Birkaç saat önce de bunu başarmıştı zaten.
Diken üzerindeydim.
Her an biri Chanyeol'un onlardan biri olmadığını fark edebilirdi. Bu gözler gördüğü işkencelerden sonra bundan çekiniyordu maalesef.
Biz karşı taraftan bir asker yakalayınca ne yapıyorsak aynısını Chanyeol'a yaparlardı. Emin olun hiç hoş şeyler değildi. O sırada büyük ekranda fark ettiğim hareketlilikle olduğum yerde durup bir süre ne olduğunu çözmeye çalıştım. Çok geçmeden odada bilgisayar başında oturan askerler gerginlikle yerlerinde kıpırdamaya başlamıştı.
Bu beni de gererken sonunda sağımda kalan askerlerden biri kulaklığını çıkarıp bana seslenmişti.
"Komutanım, Yüzbaşı Park yakalandı."
Kulaklarım uğuldarken bir an için olduğum yerde kala kaldım. Hemen ardından iki adımda o askerin yanına gitmiş, ekrana eğilip neler olduğunu anlatmasına izin vermiştim.
"Komutanım, çatışma çıktığında Yüzbaşı Park teröristlerin yanındaydı. İyice içeri sızıp planları öğrenmek için onu yönlendiriyorduk fakat adamların arasında Yüzbaşımı daha önce bizim birliğin yanında gören biri varmış sanırım, onu fark edince işler karıştı."
Gergince konuşmaya başladım, "İyi mi şu an? Kimin yanında."
Kafasını gergince bilgisayara çevirdi, eh bir cevaba ihtiyacım kalmamış olmuştu böylece.
Chanyeol onların elindeydi.
Ona yapabilecekleri şeyler aklıma gelirken hızlıca kapıya gidip dışarı, koridora çıkmıştım. O sırada da Binbaşı Minseok oradan geçiyordu. Alelacele ona seslenip yanına koştum ve selam verdim.
"Komutanım operasyon iyiye gitmiyor."
Kaşlarını çatıp bir elini sırtıma attı ve çıktığım odaya geri ilerlemeye başladı, yüksek ihtimal neler olup bittiğini kontrol edecekti.
"Ne oldu Baekhyun. Kaybımız mı var?"
"Yok komutanım, Yüzbaşı Park'ı fark etmişler. Aralarından biri daha önce onu görmüş."
"Ne?!"
Söylediklerimden sonra o da aynı benim gibi endişelenmiş, elini sırtımdan çekerek hızlıca Brifing odasına dalmıştı. Sanırım onun da aklına Chanyeol'a orada yapabilecekleri gelmiş olmalıydı.
"Durum nedir?"
Arkasından ben de girip kapıyı kapattım ve geçen konuşmayı dinledim,
"Binbaşım, henüz Yüzbaşı Park'a ulaşamadık. Bir anda tüm iletişim koptu."
"Diğerleri ne durumda?"
"Çatışma devam ediyor komutanım."
Yumruklarımı sıktım. Kim bilir neler yapmışlardı şimdiye kadar ona. Kendi kendime düşünüp sinirlenirken bir anda Binbaşı Minseok bana dönmüş, "Her ihtimale karşı Hava ekibini hazır tut Baekhyun." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-
FanfictionOnlar öyle onurlu adamlardı ki çakılmak üzerelerken bile uçaklarını terk etmezlerdi. ChanBaek - BaekYeol Kapak: LoeyxBacon