27.Bölüm
Hatalarım varsa affola~~~~~~~~~
-----------------------------------------------------
Yarbayın odasından çıktıktan sonra önce saatimi kontrol etmiş ardından koşar adımlarla arka bahçeye çıkmıştım. Gözlerim hızlıca büyük alanı tararken Chanyeol'ün çok da uzakta olmayan sırtı bana dönük bedenini görmüş, koşarak yanına gitmeye başlamıştım. Çok vaktim yoktu, hemen onunla konuşmam lazımdı.
Yanına vardığımda hızlı ayak seslerim yüzünden askerlerimizle yaptığı konuşmayı kesmiş, şaşkınca bana bakmıştı. O an bahçede olduğumuzu, on askerimizi ve bahçedeki diğer yüzlerce askeri daha siktir edip elini kavramış tuttuğum gibi onu az önce çıktığım binaya çekiştirmeye başlamıştım.
Ne döndüğünü anlamayan sevgilim elini kurtarmaya çalışıyor aynı zamanda da bana sorularını yöneltiyordu. Onun odasına girene kadar hiçbir şekilde cevap vermemiştim. Sonunda odasının mahremiyeti bizi sarmaladığında ise ilk yaptığım iki kolumu da sıkıca göğsüne dolamak olmuştu.
"Meleğim, korkutma beni. Ne oluyor?"
"Çok vaktim yok aşkım. Biraz sarılayım, doya doya koklayayım seni."
Tüm vücudu kaskatı kesildiğinde kafamı kaldırmış, anında ıslanmış badem gözlerine çevirmiştim gözlerimi, "Vakti geldi değil mi?"
"Vakti geldi sevgilim."
Bu sefer sıkı sıkı sarılan o oldu. Bir eliyle saçlarımı severken diğeriyle de sırtımı sıvazlamaya başlamıştı, "Hiçbir şey olmayacak, uçacaksın ve geri geleceksin her zamanki gibi." Şu an kimi teskin ediyordu ben de çok anlamamıştım ama kafamı gömdüğüm yere sesli bir öpücük bırakarak geri çekilmiştim.
"Gitmem gerek, Chanyeol. Senden bir şey isteyebilir miyim?"
Bu cümleme ıslak gözleri ile şaşkın şaşkın baktığında sevimliliğine gülümsemiştim. Ondan bir şey istememiştim çünkü daha önce, en azında bu şekilde, "Ne istersen Baekhyun, elimden ne gelirse yaparım."
"Ben havalandıktan sonra, pistte beni bekler misin?"
Yutkunarak ve utana sıkıla söylediğim cümleden sonra kafamı eğmiştim. Daha önce hiç kimseden böyle bir isteğim olmamıştı. Ben zaten uçmaktan korkan çekinen biri de değildim. Havada olmak benim koskocaman bir özgürlüktü. İnsan özgürlüğünden korkup vaz geçer miydi ki?
Bugün içimde ekstra bir sıkıntı vardı, yarbayın odasına giderken bile ayaklarım geri geri gidiyordu zaten. Tam şu an görev iptal deseler kurban bile kesebilirdim.
Chanyeol hiç beklemediğim bir şekilde beni hızlıca kendine çekip göğüs kafesine sokmak istercesine sımsıkı sarıldığında ise afallamıştım, "O ne demek sevgilim." demişti bu hareketinin peşine, "Ben seni sonsuza kadar beklerim, dört beş saat de neymiş."
Rahatlayarak kollarında eridiğimde ise boynuma kokulu bir öpücük almıştım. Ben orda saatlerce kalmayı dilerken yine de gözlerim saatime kaymış, gitme vaktimin yaklaştığını görmüştüm. İstemeye istemeye geri çekilirken, "Gitmem lazım." demiştim.
Sıkıca sarıldığı bedenimden kendini kazıyarak ayırdığında ise uzanıp dudaklarına ufak bir öpücük bırakmıştım, "Sen çık önden." dedim, "Ben seni arkamda bırakıp bu kapıdan çıkabileceğimi zannetmiyorum."
"Baekhyun." diyerek az önce aramıza açtığım bir adımlık mesafeyi kapatmış yanaklarımı ellerinin arasına almıştı, "Kendine dikkat et tamam mı? Hiçbir şey senden önemli değil." kafamı salladığımda eğilmiş, alnıma sıkı bir öpücük bırakarak son kez bana o güzel gülümsemesini göstererek kapıdan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-
FanfictionOnlar öyle onurlu adamlardı ki çakılmak üzerelerken bile uçaklarını terk etmezlerdi. ChanBaek - BaekYeol Kapak: LoeyxBacon