Köpek Yavrusu

134 12 29
                                    

9. BÖLÜM

Hatalarım varsa affola~~~

----------------------------------------------------------------------------

Gece, o saçlarımı okşarken ben ise biraz daha yatmıştım öylece göğsünde. Daha sonrasında yavaşça doğrulmuş, önce onun alnına düşen saçları geriye yatırmış ve ayaklanarak ona uyumasını söyleyip odama geri dönmüştüm.

Kendimi sarhoş gibi hissettirmişti, öyle güzel okşamıştı ki saçlarımı.

Ertesi sabah geceki bu hissimden eser kalmamıştı. Baya sinirli uyanmış, on askerimin de canına okumuştum tüm gün. Onlar için baya zorluydu fakat akşam olduğunda ben gayet mutluydum. 

Sinirimi ve stresimi onlardan çıkarmış olmuştum, bunun için biraz vicdan azabı çeksem de sonuç olarak biraz olsun sakinleşmiştim. Daha sonra aklıma yine Baş ağrım düştü. Tüm gün onu aklımdan uzak tutabilmiştim ama boş olduğum bir vakitte yine girmişti düşüncelerime.

Ayaklarım beni akşam yemeğinden sonra yavaşça revire yönlendirirken ise Binbaşı Minseok  ile karşılaşmıştım. Beni görür görmez derin bir 'Oh!' çekmişti.

"Seni yerde ararken gökte buldum Baekhyun. Depoda teçhizat sayımı bu gece Chanyeol'ündü. Yerine seni yazdırdım, geç olmadan in."

"Emredersiniz Komutanım." dedim el mahkum. Sonra da içimden saydırırken depoya inmiştim.

Baş ağrım biraz bekleyecekti.

Devam eden saatler benim için hiç zevkli geçmedi. Sabahın neredeyse dördüne kadar depoda cephaneler ve silahlar üzerine durmuştum. Sürekli operasyon üzerine devam ettiğimiz için silahlar gün içinde sürekli karışıyordu. Aynı zamanda eksik şeyleri not aldığımızdan teker teker tüm mermileri sayıp neyden ne kadar ihtiyaç varsa forma doldurmam gerekiyordu.

Delirmiştim, cidden ve cidden delirmiştim. Sonuç olarak gece saat dörtte işim bittiğinde direk depodan kaçarcasına çıkmış, elimde dosyalarla kendimi revirde, Chanyeol'un kapısının önünde dururken bulmuştum.

Şok içinde kapıya bakarken fark ettim, istemsizce ayaklarım beni buraya sürüklemişti. O kadar yorgundum ki sorgulama gereği duymadan sessizce kapıyı açıp içeri girdim. Gün içinde onun yanına hiç uğramamıştım, dün bana bu yüzde bozuk atmaya çalıştığının da farkındaydım. Eh ben de onu görmeden rahatça yastığıma kafamı koyabileceğimi sanmıyordum.

Sessizce içeri girdim. Aynı dünkü gibi yatağında yatıyor, burnundaki kanül ve kolundaki serumla huzurlu bir şekilde uyuyordu. Bir süre öylece durup nefes alıp verirken inip kalkan göğsünü seyrettim. Sonra da yine kapıyı sessizce kapatarak yanındaki sandalyeye ilerleyip oturdum.

Elimdekileri komodine koyarak arkama yaslandım ve tekrar dikkatlice onu izlemeye başladım. 

Aldığı ağrı kesiciler ona uyku yapmış olmalıydı, yoksa kapının açılma sesine uyanmış olurdu çoktan.

Yine de onu izlerken sandalyeme daha da yayıldım, zaten normal şartlarda uyandığım saate çok az kalmıştı, ayakta geçirebilirdim.

Geçiremedim.


"Baekhyun, Baekhyun uyan. Sırtın çok kötü ağrıyacak."

"Mmh" 

Beni neredeyse beş dakikadır uyandırmaya çalışan sese yine aldırmayıp, kafamı yayıldığım koltuğun sırtındaki yumuşak kumaşa gömdüm.

Çok uykum vardı, ne olurdu biraz uyusam?

Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin