3. BÖLÜM
Hatalarım varsa affola~~~~~~~~~~~~
--------------------------------------------------------------------------------------
Park Chanyeol
Oturduğum yerden önümde parkur koşan askerlerimi izliyordum. Şu sıralar onları daha fazla sıkmış, normalden daha fazla çalıştırmaya başlamıştım çünkü Yüzbaşı Baekhyun iki gün önce söylediği şeyde çok haklıydı.
"Sen istersen kafanı çok bunlara yorma. Uzun zamandır beraber çalıştığın askerlerini hala kendin kaldırmaya gidiyorsan, bence eşit sayılırız Park. Test uçuşlarının hepsine katılacağım, umarım senden daha iyi olduğumu gördüğün her şeyde ağlayarak odana saklanmazsın."
Bu beni biraz düşündürmüştü. Neredeyse bir yıldır çalıştırdığım askerlerimin elbette çok büyük hatalarını görmemiştim fakat Baekhyun'un sözleri beni fena halde rahatsız ediyordu.
Bu günle birlikte iddia gününe sadece on gün kalmıştı ve ben kaybedemezdim.
Aynı zamanda test onayı gelmişti ve Cumartesi ile Pazar havada olacaktık. Sonunda Yüzbaşı Byun'un o öve öve bitiremedikleri uçuşunu görebilecektim. Dümdüz uçacaktı işte neyi bu kadar abarttıklarına anlam veremiyordum.
Baekhyun'un dosyası buraya çok önceden geldiğinden birkaç söylenti yayılmıştı elbette. Çok iyi nişancılık ve pilotluğu nedeniyle terfi olduğu gün onu buraya atamışlardı söylenene göre.
Yine de çok umursamıyordum. Normal bir askerdi fakat özgüveni beni şaşırtmıştı. Daha ilk günde bana bu kadar diklenmesini yedirememiştim kendime. Aynı zamanda sanki bir iddia yokmuş gibi davranıyordu. Normalde ne yapması gerekirse onu yapıyor, asla bu konuyu açmıyordu.
İlk başta birkaç kere dediğine pişman olabileceğini düşünmüştüm fakat gayet dediğim dedik biriydi. Kişiliği taş gibiydi. (Tipi de öyle Yeol, hadi kabul et hkndlnl)
Derince bir nefes verip tekrar askerlere odaklandım. O sırada da Jongin engele takılmış, yere kapaklanmıştı. Gözlerimi kapatıp bıkmışlıkla nefes verdim,
"Kim Jong - İN!"
"Üzgünüm Komutanım."
Kafamı sallayıp ayağa kalktım ve yanına ilerledim, "Var mı bir şeyin? Yürüyen felaket."
Dudak büzüp somuttu bana, "Komutanım ama demeyin öyle şeyler." Gülüp saçlarını karıştırdım ve diğer askerlerime dönüp dikkat çekmek için güçlü bir ıslık çaldım. Saniyesinde hepsi yanımda bitmişti.
"Akşam yemeğine iki saat kaldı. Kapalı poligona gidin atış çalışalım biraz."
"Emredersiniz Komutanım!"
Onları yollamış ben de hızlıca binaya girerek odama çıkıp elimi yüzümü yıkamıştım. Temmuz ayı gerçekten felaket sıcak geçiyordu ve bu havada o kadar giysiyle hafta sonu nasıl uçacaktık bilmiyordum gerçekten.
Yine de fazla oyalanmadım ve tekrar aşağı inip birkaç dakika içinde poligona girdim. Askerlerimin hepsi kapının beş altı adım ilerisinde durmuş içeriyi izliyorlardı. Aynı zamanda art arda ateşleme sesleri geliyordu. Ben de merak edip biraz daha yaklaşmış içeri bakmıştım.
Baekhyun orta kulvarda durmuş, tek eliyle tuttuğu silahla hedef tahtasına ateş ediyordu. Kulağında da gürültü önleyici kulaklıklardan vardı.
O ateş etmeye devam ederken ben de hemen yanımdaki masadan dürbünü almış, hedef tahtasını kontrol etmiştim. Tabi gördüklerim beni bir an için olduğum yerde titretmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğü Gökyüzünde Aramak -ChanBaek-
Fiksi PenggemarOnlar öyle onurlu adamlardı ki çakılmak üzerelerken bile uçaklarını terk etmezlerdi. ChanBaek - BaekYeol Kapak: LoeyxBacon