Yorum ve oylarınızı bekliyorum, keyif almanız dileğimle... (:
Genç adam şarkısını bitirdiğinde, güçlü bir alkış tufanıyla insanları selamladı.
Yağmur ise hâlâ dolu gözleriyle karşısında dikiliyordu. Sahneyi terk etmeleri gerektiğinden, ona göz kırpıp, kulise gideceğini söyledi.
Enstrümanlarını alıp, kulise geçtiklerinde arkadaşlarının dilinden kurtulmak zor olmuştu Buğra için.
"Ahh aşk! Sen nelere kadirsin... Bizim buz kütlesi Buğra'ya serenat yaptırdın ya"
Sesini inceltip, triplere giren Kaan ile diğerleri arasında kahkaha tufanı koptu.
"Ne yaptığını bilemem ama popülerliğinin artacağına eminim." diye ekledi Orkun da.
Buğra onlara oflayıp,
"Daha dilinize düştük ya, söyler durursunuz." diyerek gitarını yerine bıraktı.
Tıklatılan kapı sesiyle yönünü oraya çevirdiğinde, Yağmur göründü kapıdan.
Yüzünde, deyim yerindeyse güller açan genç kız, çekinerek bir adım attıktan sonra, Buğra'nın yanına ilerleyip
"Aşkım! Çok teşekkür ederim." diyerek kollarını boynuna doladı.
Buğra ellerini onun beline götürüp sarılırken, huzur hissini tüm benliğinde yaşıyordu.
Bir süre sonra açılan kapıyla, birbirlerinden ayrıldılar. Gürkan bey içeri girdiğinde gençlere bakıp bir kaç kez alkışladı onları.
"Aferin size, müthiş bir performans sergilediniz çocuklar." dediğinde gençler duyduklarıyla mutlu olmuşlardı.
Gürkan bey, sonra Buğra'ya dönüp,
"Seninle biraz konuşalım mı Buğra?" diyerek kapıyı işaret edince ona başını sallayıp, peşinden çıktı.Yağmur o sırada Kaan'le göz göze gelince ona nezaketen gülümsediğinde, genç adam bir kaç adımda yanına geldi.
"Yağmur... Şey, Deniz nasıl? O, iyi değil mi?" diye sorarken gözlerini kaçırmıştı.
"İyi tabi. O olayı atlattığını düşünüyorum. Bilmiyorum ya da çok güzel saklıyor hislerini." derken Kaan dostça onun kolunu sıvazladı.
"Özür dilemek istiyorum ondan, içimdeki vicdan azabı dinmiyor. Aptallık ettim, tam bir salak gibi davrandım ama aklım başıma geldikten sonra çok geç olmuştu." dedi.
Yağmur onun gerçekten kötü hissettiğini biliyordu, ama arkadaşı tekrar yüz yüze gelmek istese bile bunun için erkendi."Ben henüz yüzleşmeniz için erken diye düşünüyorum Kaan. Şu sıralar kendinden bile kaçıyor ve bu akşam yanımda olmamasının sebebi de sensin zaten.
İkiniz de içinizdekileri boşaltmanız için bir buluşma ayarlayacağım, ama bunun için biraz daha zaman gerekli."Kaan'ın omuzları yenilgiyle çökerken, başını sallayıp kabullendi onu.
"Haklısın Yağmur, ne diyebilirim ki..."
*
Buğra, Gürkan beyin ardından dışarı çıktığında, adamın az önceki gülen ifadesi bir anda solmuştu.
"Buğra, sen iyisin değil mi oğlum?" diye sorduğunda, Buğra 'oğlum' kelimesiyle rahatsız oldu.
"İyiyim Gürkan abi ama, rica etsem, bana 'oğlum' demesen... Bu kelime hoş şeyler düşündürmüyor bana."
Gürkan bey başını ağır ağır sallayıp, elini onun omzuna koydu.
"Özür dilerim, Halil'i aradığım için bana kızgın mısın?
Ben, oraya gittikten sonra seni merak ettim ama, telefonlara cevap vermediğin için, Halil'i aramak zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZ
FanfictionBuğra, ünlü bir rock grubunun gitaristi ve alt vokalidir. Ancak madalyonun görünen yüzündeki ışıltılı hayatının, tam tersi karanlık bir sahne arkası vardır. Yalanlar üzerine kurulmuş hayatında, kaybettiği yönünü bulmak için, ona pusula olacak duygu...