22.bölüm

205 27 4
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum, keyifli okumalar :)

Başı çatlarcasına ağrırken soluna döndü genç kız, Kaan dikkatle yola bakarken dağılmış saçları dikkatini çekti.
"Sen de mi içtin Kaan?" diyerek gülmeye başladığında Kaan da güldü.

"Evet ama senin kadar değil, şu haline bak" dediğinde, Deniz, olmayan mantığını bir kenara bırakıp yola bakan adamın yanağına öpücük bıraktı.

Akşamdan beri ondan etkilenen adam bu öpücükle neye uğradığını şaşırdı.

"Çok tatlısın Kaan, bunu biliyor musun? Seninle ilk karşılaştığım günden beri içim gidiyor sana bakarken"

Kaan bu itirafla gülerken, kızın daha sonra pişman olacağını hatırlayıp sustu.

"Hangi yurtta kalıyorsun Deniz?" diye sorunca genç kız bişey hatırlar gibi oldu
"Ben yurda gidemem ki bu şekilde, hem saat gecenin ikisi olmuş almazlar beni içeri. Yağmur'a götür beni orada kalacağım" dediğinde Kaan sıkıntıyla nefesini soludu

Arabayı kendi evine sürerken amacı sadece bir an önce gidip dinlenmekti. Ama Deniz'in cahil cesaretini hesaba katmamıştı.

Evine girdiklerinde Deniz merdivenlerde tökezleyince Kaan onu tutmak istedi, ama merdivende öylece oturup kaldılar. Dip dibe, göz göze dururken Deniz aylardır bir kedinin ciğere baktığı gibi baktığı adamla bu kadar yakın olmayı hayal bile etmemişti.

Bir hareketle aralarındaki mesafeyi kapatırken, Kaan şok olmuştu ama onun da aklı başında sayılmazdı.

Bir süre sonra genç kızın masum öpücüğünü, ciddi dokunuşlara bırakmıştı Kaan. İçinde büyüyen sıkıntıyla kendini adamdan geri çekti Deniz.
Kaan ona bakarken Deniz'in farklı bir amaçla evine geldiğini düşünüyordu ve şimdi ona istediğini verecekti.

Biraz hayal kırıklığı yaşamıştı, çünkü onun duygularının,temiz ve masum olduğunu düşünüp, Deniz'le duygusal bişeyler yaşayacağını planlamıştı. Ama karşısında ilk dakikada kendini onun kucağına atan bir kız vardı.

İçindeki merhamet ve sevecenliği bir kenara bırakıp, kıza istediğini vermek için daha sert tavırlarla ona dokunurken Deniz'in kaçmaya çalıştığının farkında bile değildi.

Genç kız adamın bir anlık boşluğundan yararlanıp kendini geri çekti. Sert tokadı adamın yanağında patlarken gözlerinden süzülen yaşlarla ona baktı
"Nefret ediyorum senden!" diyerek geri geri gidip ilk bulduğu kapıdan içeri girdi ve kapıyı kilitledi.

Titreyen elleriyle çantasından telefonunu çıkarıp Yağmur'u aradı...

***

Buğra anahtarını çıkarıp kapıyı açtığında Yağmur'la birlikte eve girdi. Genç kız endişeyle etrafa bakıp
"Deniz!" diye seslendi ama etrafta ne Kaan ne de Deniz görünmüyordu.

Buğra üst kata çıkıp kendi odasına girecek zaman kapının kilitli olduğunu farketti.
"Yağmur, buraya gel." diye seslendiğinde genç kız onun yanına koşturdu.

Kapıyı tıklatıp
"Deniz orda mısın tatlım? Aç kapıyı bak ben geldim" diyip bir süre bekledi. Kapı hâlâ açılmazken, çaresizce Buğra'ya baktı.

Tam umudu kesmişken kapı yavaşça açıldı. Genç kız arkadaşına baktığı anda şok oldu. Ağlamaktan bitap düşmüş, makyajı akmış üstü başı perişan haldeydi.
"Yağ-mur" diye kekeleyerek arkadaşına sarıldığında, Yağmur bir anne şefkatiyle sarılıp göğsüne bastırdı kızı.
"Ne oldu sana Denizciğim? Ne bu halin?" diye sorduğunda hâlâ içini çeken Deniz
"Gitmek istiyorum... Sadece burdan gitmek istiyorum ben" derken Yağmur onu başıyla onayladı.
"Tamam canım, gidiyoruz hemen" diyerek Buğra'ya bakınca, genç adam başını sallayıp, gardırobuna yöneldi ve bir hırka çıkarıp Yağmur'a uzatırken, genç kız ona gözleriyle teşekkür etti.

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin