16.bölüm

250 37 0
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum... İyi okumalar :)

Yağmur annesinin bakışlarıyla yok olmayı dilerken Buğra çekingen bir tavırla annesine doğru bir adım attı
"Merhaba efendim, ben Buğra Bulut" dediğinde annesinin ateş saçan gözleri kendindeydi.
Yine de nezaketinden ödün vermeyip Buğra'nın kendine uzattığı eli sıktı
"Arzu... Memnun oldum demek isterdim ama... Neyse Buğra beni kızımla yalnız bırakır mısın? Seninle sonra görüşürüz" dedi.

Buğra mahcup bir ifadeyle Yağmur'a bakıp
"İyi akşamlar o zaman" diyerek motoruna bindi ve motoruna yakışmayacak bir yavaşlıkla oradan ayrıldı.

Genç kız annesiyle birlikte asansöre bindiğinde yere bakmaktan boynu ağrıyordu.

Eve girer girmez kendini mutfağa atıp yarım kalan işlerini yapmaya başladı. Annesi kapıya yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturdu
"Evet Yağmur hanım! Bana bi açıklama borçlusunuz" dediğinde Yağmur kaçacak yeri olmadığını anlayınca suçlu bi ifadeyle annesine baktı.
"Anneciğim, biz.... Buğra'yla..... " diye kem küm ediyordu kız ama bir türlü doğru cümleyi kuramıyordu. Gerçi şuanda doğru sayılacak cümle neydi onu da bilmiyordu ya.

Arzu hanım kızına soran gözlerle bakıp karşısına oturdu.
"Kızım ben daha bikaç gün önce onların seni üzdüğünü görüp işten ayrılmanı sağladım.
Buğra yla ilgili her zaman bana ağlayarak geldin ve seni her kırdığında omzumda ağladın. Üstelik sen Orkun'dan hoşlanıyorsun sanıyordum. Seni Buğra'yla sarmaş dolaş görünce neler hissettim haberin var mı senin?"

Yağmur hâlâ ne cevap vereceğini düşünürken annesi yine konuşmaya başladı
"Yoksa.... Sırf Orkun seni kıskansın diye mi böyle bişey yaptın. Böyle bir saçmalığı yapmadım de bana Yağmur" derken genç kızın ağzı açık kalmıştı
"Anne sana inanamıyorum ben o kadar basit bi kız mıyım? Orkun'dan hoşlanmıyorum anne. Sadece onun hayranıydım eskiden ama artık değilim. Üstelik Buğra'yla görüşmemin Orkun'la bir ilgisi yok.

Ben sadece.... Buğra'ya bir şans verdim" dedi
Annesi ona inanamaz gözlerle bakarken genç kız utancından yerin dibine girmek istiyordu.
"Sana defalarca onlardan uzak dur dememe rağmen sen onlardan biriyle çıkmaya başladın öyle mi Yağmur. Benim sözümü çiğnedin... " diyerek ayağa kalktı ve kızına sinirle bakıp
"Hemen ayrılacaksın ondan ve bir daha o gruptan kimseyle görüşmeyeceksin tamam mı?" dedi. Yağmur gözleri dolarak annesine baktı ve onun öfke dolu bakışlarında merhamet aradı.

Kendini olabilecek en son hızıyla odasına atıp kapıyı kilitledi. Düştüğü duruma inanamıyordu. Daha iki üç hafta öncesine kadar Buğra'nın adını duymaya bile tahammülü yokken şimdi onunla çıktığı için annesinden azar işitmişti.

Üstelik ondan ayrıl demişti. Peki genç kız Buğra'nın kendine olan bakışlarını düşündükçe bunu nasıl yapabilirdi ki... Tamam ona acıdığı için yanında olmak istiyordu ama artık ondan rahatsız olmuyordu. Üstelik onunla gerçek bir çift gibi hissetmeye başlamıştı kendini ama tam da bu duyguları hissetmeye başlayınca annesi bunu bitirmesini istiyordu.

Bir süre sessizce ağlayıp sonra odasındaki banyoya gidip yüzünü yıkadı. Hâlâ küçük bir çocuk gibi iç çekiyordu. Annesiyle hiç bu kadar açılmamıştı araları.
Yatağına uzandığı sırada çalan telefonunu eline aldı. Arayanı görünce şaşırmamıştı.
"Buğra?"
"Yağmur ben çok özür dilerim, seni annene karşı zor durumda bıraktım ama inan bana böyle olsun istemezdim. Sadece gündüz sana haksızlık ettiğim için gönlünü almak istedim ama böyle olacağını nerden bilebilirdim."

Buğra'nın telaşla söylediği şeylerle genç kız tekrardan ağlamaya başladı.
"Yağmur sen.... Ağlıyor musun?" dediğinde Yağmur iç çekti
"Annemle hiç aram bozulmamıştı Buğra. Onun bana sevgisiz bakışı çok zoruma gidiyor" derken genç adam kendini çok kötü hissediyordu.
"Keşke şuan yanında olup sana sarılabilsem seni teselli edebilsem" derken Yağmur güldü.
Şefkatli ses tonuyla ve güzel cümleleriyle şuanda onu iyi hissettirirken daha bu sabah deli etmemiş miydi aynı adam.

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin