21.bölüm

237 32 3
                                    

Yorum ve oylarınızı bekliyorum, keyif almanız dileğimle...

Zordu... İşi bilgisayar mühendisliği olan bir adamın dünyasının siyahlara bürünmesi.
Çalışmaya alışkın olan bünyesinin evde boş boş durması...

Çalıştığı yazılım şirketi aile dostlarıydı ve bu yüzden ameliyat olana kadar kendine süre vermişlerdi. Kendi ne kadar istese de işten çıkışını vermemişlerdi.

Günün çoğunu müzik dinleyerek yada uzanarak geçiriyordu. Çok büyük bir boşluktaydı. İyi ki Yağmur vardı. Son günlerde hiç aksatmadan günlük evine geliyor ve onu mutlu edecek şeylerden konuşuyorlardı.

Birde Deniz vardı... Yağmur sayesinde iki kere evine gelmişti ziyarete. Onun o tatlı dili ve her cümlesinden sonra gülüşleri;  gözünde kanatlı bir melek canlanıyordu Deniz'in sesini duyduğu anlarda.

Yine amaçsızca odasında uzanıp müzik dinliyordu. Kulağından çekilen kulaklığı annensinin aldığını düşünüp
"Anne yine ne var?" dediğinde Yağmur'un kahkahasını işitti.
"Alkan abi yengemin eli benimki kadar küçük mü?" derken Alkan gülümseyip elini boşluğa uzattı. Yağmur onun elini tutup ayağa kaldırdı adamı.
Birlikte salona geçip oturdular.

"Semih tekrar ne zaman gelir?" diye sorduğunda Alkan şakayla cevap verdi
"Ne o benden sıkıldın da Semih'e mi saracaksın?"

Yağmur onun gülüp şaka yapmasıyla mutlu oldu. En azından ilk günkü gibi sürekli surat asmıyordu.
"Alt tarafı altı aylık bir askerlik yapıyor başımıza TSK sorumlusu oldu zaten"  derken Yağmur yine güldü
"Semih her zaman abartmayı sever bilirsin" dedi ve onun için aldığı görme engelliler için üretilen kitapları adamın eline tutuşturdu 
"Abi bak bu kitapları dokunarak da okuyabilirsin" dediğinde korkarak Alkan'ın tepkisini bekledi.

Genç adam hüzünle gülümseyip
"Teşekkür ederim fıstık" dedi sadece.

Bir süre daha oturup sohbet ettikten sonra genç kızın telefonu çaldı.
"Denizciğim bitti mi işin?" derken Alkan hemen kulak misafiri oldu konuşmaya
"Tamam canım on dakikaya çıkarım bende, birlikte geçeriz eve. Görüşürüz canım"

Genç kız telefonu kapattıktan sonra abisinin elin tuttu
"Benim çıkmam gerekiyor abiciğim" dediğinde Alkan anlayışla başını salladı
"Deniz'le mi buluşacaksın?" diye sordu.
"Evet." dedi. Ama Alkan tekrar bişey soracakmış gibi ağzını açtı sonra vazgeçti. Yağmur onun elini tekrar tutup
"Bişey mi soracaktın?" dediğinde Alkan nefesini soludu
"Ben hastanedeyken yanında Buğra diye bir çocuk varmış, babamlara arkadaşım demişsin. Kim o? Ciddi misiniz?" dediğinde genç kız utandı.

Her ne kadar herşeylerini birbirleriyle paylaşsalar da, abi dediği adama erkek arkadaşından bahsetmek onu biraz germişti. Düzensiz nefes alışverişinden Alkan onun utandığını anladı.
"Şey..." diye kem küm edecek zaman adam anlayışla gülümsedi
"Tamam güzelim,  sıkma canını. Sadece mutlu olduğundan emin olmak istiyorum" dedi. Yağmur sevgiyle sarıldı abisine
"Mutluyum abiciğim, sende mutlu ol olur mu?" diyip yanağına öpücük kondurdu ve evden ayrıldı.

Alkan'a mutluyum demişti ama kendi içinde yine soru işaretleri vardı genç kızın.
Annesinin düşüncelerini yanlış anladığı için uzak durmuştu Buğra kendinden. Her ne kadar öğrendiği aile sırlarını bahane etse de buna inanmıyordu.
Orkun'la arasında birşey olduğunu düşünerek mi uzaklaşmıştı kendinden?... Yine de bişey demedi iki gündür Buğra'ya.

Aralarındaki mesafe yeni kapanmıştı zaten. Bir yenisini eklemek istemiyordu. Üstelik şu kolundan yaralandığı olaydan beri ilk defa gitar çalıp sahne alacaktı bu akşam. O yüzden bu konuyu kapattı şimdilik... Belki de hiç açmayacaktı belli olmazdı.
İnsan bu ya; bazen öyle bunalıyordu ki ufacık sorunlardan bile... Gerektiği zamanlarda da konuşası gelmiyordu. Sadece unutmak istiyordu. Boşvermek, geride bırakmak, bir daha düşünmemek ve böylece o sorunu ortadan kaldırmak...

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin