Yorum ve oylarınızı bekliyorum :)
"Ah be Yağmur'um! Ne kadar kaçmanı istediğim şey varsa ortasında kalmışsın" diyerek içindeki üzüntüsü sesine yansıyarak konuştu Arzu hanım.
Yağmur annesinin dizlerine uzanmış ve içini yiyen tüm şeyleri anlatmıştı ona. İçindeki sıkıntı ve üzüntü hâlâ geçmese de bir nebze olsun rahatlamıştı.
Arzu hanım üzüntüyle kızına bakarken saçlarını okşadı.
"Yarın ilk iş Bükre hanımı arayıp artık çalışmayacağını söyleyeceğim. Gruptan kimseyle vedalaşmanı da istemiyorum anlaştık mı?" diye kararlı bir sesle konuştu.Yağmur annesinin sözlerine başını sallayıp tek kelime etmedi. Biliyordu annesi onun için en iyisini bilirdi.
Dark team'e yakın olmak hayal ettiği kadar mükemmel değildi. Bunu çok iyi anlamıştı genç kız. Orkun'la arkadaşlık etmek güzeldi. Hatta kendi kendinin farkında olmasa ona kapılacaktı ama, her zaman mantıklı olan yanını dinleyerek en doğru kararı vermişti.
Yine de Orkun'un Buğra'ya kendini hediye paketi gibi gibi sunduğunu düşünmeden edemiyordu. Nasıl bi düşüncesizlikti?
Biri hakkında kendi aralarında kararlar vermek, ve onları onun haberi olmadan uygulamak. Kendini kobay faresi gibi hissettirmişti. Bu yüzden Orkun'u asla affetmeyecekti.Diğer yandan Buğra içinse üzülüyordu. Zor bi hayatı olduğunu biliyordu artık ve ona yardımcı olamadığı için üzülmüştü. Ama elinden gelen bişey yoktu. Eğer Buğra'ya yardım ederse kendi üzülecekti. Çünkü onun yardımdan kastı sevgili olmaktı... Oflayıp yatağına uzandı. Telefonunu eline aldığında Buğra'dan mesaj vardı
"Evet... Yada hayır. Bana bir cevap ver lütfen"
Yorganı tepesine çekip yatağına tepinmeye başladı Yağmur. Arada kalmaktan nefret ediyordu.
Ertesi gün okula gittiğinde Deniz'in yanına gitti. Arkadaşı ona bakıp
"Bir şey mi oldu Yağmur?" dediğinde genç kız omuz silkip
"Bilmiyorum, galiba" derken Deniz ona
"Dökül bakalım" diyince Yağmur nerden başlayacağını bilmeden düşündü bir süre
"Deniz, ben artık Dark Team'le çalışmayacağım" derken arkadaşı şaşkınca
"Neee!!! Ama neden? Ben daha Kaan'la arkadaşlık kuramadım bile" dedi.Yağmur arkadaşının tepkisiyle göz devirdi.
"Burda önemli bişey anlatmaya çalışıyorum herhalde" diyip kollarını göğsünde kavuşturdu.
Deniz sonra onun omzunu sıvazlayıp
"Tamam hadi anlat, bu sefer dinleyeceğim" dedi.
"Buğra benden hoşlandığını söyledi... Üstüne üstlük Orkun'un benden uzaklaşma sebebi, Buğra'nın bizi yanlış anlamasından korkmasıymış. Nasıl sinirlendim anlatamam. Orkun'u gözümde çok büyütmüşüm galiba.
'Aaa Buğra sen Yağmur'dan mı hoşlanıyorsun? Biz onunla arkadaşız sadece al senin olsun' demiştir kendince. Ne kadar ayıp, ve benim açımdan gurur kırıcı" dedi.
Sinirle nefesini solurken Deniz'e baktı. Hâlâ sessiz kalması garip gelmişti."Orkun'un tavrı doğru değil evet ama Buğra'yla ilgili ne düşünüyorsun peki?
Üstelik Buğra'dan böyle bir adım beklemezdim desem yalan olur, çünkü onun sana bakışları fazla derindi."Deniz'in yorumuyla bir süre düşündü Yağmur, gerçekten de öyle miydi ki? Belki farklı şartlarda olsa Buğra 'dan etkilenirdi, zira yakışıklı yüzü onu çekici kılarken, umursamaz duruşuyla ulaşılmaz ve kızların ilgi odağı bir profil çiziyordu. Ama şuanda tek istediği biraz kafa dinlemekti.
"Şuanda Buğra'yı düşünecek kafada değilim gerçekten" diyerek kafasında soru işaretleriyle kalktı yerinden.Derse girerken Deniz genç kıza bakıp
"Çıkışta alışveriş yapalım mı?" diyince Yağmur hevesle başını salladı
"İyi olur, artık bi işim yok ne de olsa, o yüzden vaktim bol" diyerek arkadaşının koluna girip derse girdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZ
Fiksi PenggemarBuğra, ünlü bir rock grubunun gitaristi ve alt vokalidir. Ancak madalyonun görünen yüzündeki ışıltılı hayatının, tam tersi karanlık bir sahne arkası vardır. Yalanlar üzerine kurulmuş hayatında, kaybettiği yönünü bulmak için, ona pusula olacak duygu...