17.bölüm

215 35 3
                                    

Keyifli okumalar dilerim, yorum ve oylarınızı bekliyorum :)


Yağmur merakla bakarken, Buğra okumaya başladı kağıtta yazanları. Yağmur onun özeline saygı duyduğundan ne yazıldığına bakmadı ama Buğra'nın yüzüne yerleşen ifadeyle merakı daha da arttı...

Genç adam elindeki kağıdı bıraktığında titreyen elleri ve vücudu dikkatini çekti Yağmur'un. Buğra hücrelerinin her birinin kendinden kontrolsüz hareketiyle, kendine hakim olamazken okuduklarını sindirmeye çalışıyordu.

Yağmur korkuyla onu sakinleştirmeye çalışırken ağlamaya başlamıştı.
"Buğra, iyi misin? Bak ben yanındayım, kendine gel lütfen.." derken adamın boş bakışlarından korksa da ona yaklaşıp yüzünü ellerinin arasına aldı. Yanağına şefkatli bir öpücük kondururken dokunuşunun etkisiyle adamın sakinleştiğini farketti.

Genç kız doğru yolda olduğunu anlayınca adamın saçlarını okşayıp ona sarıldı.
"Aklındaki herşeyi unut şimdi Buğra, ben yanındayım. Şuan sadece ikimizi düşün. Seni üzen herşeyi unut." derken Buğra'nın kendini saran kollarından yavaşça uzaklaştı.
Bakışları birbirini bulurken, genç adamın gözlerindeki çaresiz ifadeyle, içinde birşeyler ezildi Yağmur'un.
"İyisin değil mi?" diye sorarken başını olumsuz anlamda salladı adam.

"Hadi kalk, şimdi hastaneye gidiyoruz tamam mı?" derken Buğra itiraz edecek oldu ama Yağmur bunu kabul etmedi tabi ki
"Lütfen Buğra, bak daha önce de asansördeyken böyle olmuştun. Artık kaçma. Seni daha fazla böyle görmek istemiyorum" diyip ayağa kalktı ve Buğra'ya da kalkması için elini uzattı.

Hastaneye geldiklerinde Buğra doktorunun odasına geçtiğinde psikolog
"Hastamla yalnız görüşmem gerekiyor" diyince Yağmur dışarı çıktı.

Bu sırada kendinde kalan Buğra'nın telefonu çalınca, ablasının aradığını gördü.
Kararsızlıkla telefonu açtı
"Alo, Göksu abla ben Yağmur"
"Yağmur eve şimdi geldim ama kapı açıktı, Buğra nerde? Kötü bişey olmadı değil mi? Yoksa babamla mı karşılaştı?"

Genç kadının telaşını gören Yağmur onu sakinleştirmek istemişti ama aklına ona yardımcı olacak bişey gelmiyordu.
"Abla biz Buğra'yla çatı katında eski eşyaları karıştırırken bir günlük bulduk ve içinden çıkan bir kağıdı okuyunca Buğra biraz kötü etkilendi..."
"Kriz mi geçirdi? Şimdi nasıl?"
"Merak etme, iyi. Doktoruyla görüşüyor bende onu bekliyorum."
"Teşekkür ederim Yağmur, lütfen onu yalnız bırakma"
"Aklın burda kalmasın Göksu abla, birazdan evde oluruz zaten"

Telefon görüşmesi bittikten sonra koridorda yürümeye başladı Yağmur.  Koridorun sonundaki pencereden dışarıyı izlerken aklına dolan soru işaretlerini düşündü.

O kağıtta ne yazıyordu da Buğra bu kadar etkilenmişti. Dağ gibi adam kriz geçirdiği anlarda küçük bir çocuk gibi sığınacak yer arıyordu.
Onun dışardan baktığında görünen güçlü ve yenilmez görüntüsünün altında yatan, sevgiye muhtaç çocuğu biliyordu Yağmur, ne yaparsa yapsın hiçbir şeyle kamufle edemeyecek kadar açıktı.

Bir süre sonra açılan kapı sesiyle oraya yöneldi Yağmur. Buğra ona hüzünle gülümseyip
"Erkan bey seninle de konuşmak istiyor" dediğinde genç kız anlayışla başını sallayarak adamın ellerini tuttu.

"Daha iyi misin peki sen?" diye sordu. Genç adam esprili bir şekilde konuşup
"Galiba... Kötü hissetmediğime göre iyiyimdir herhalde" diyince Yağmur şefkatle adamın yanağını okşadı, parmaklarınının ucunda yükselip küçük bir öpücük kondurdu yanağına,

"Daha iyi hissedeceğine söz veriyorum" diyerek içeri girdi.

Buğra az önce sevgilisinden aldığı masum öpücüğün üzerine elini koydu. Alışmaya çalıştı bu duyguya...

DENGESİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin