Berk beni gördükten hemen sonra arkasını dönerek gitmeye başladığında Sacit Aslan'dan hızlıca ayrıldım.
Sacit Aslan bu yaptığıma oldukça şaşırırken ben onu umursamadan sandalyeden inerek Berk'in arkasından koşmaya başlamıştım.
Beni o halde görmüş ve yanlış anlamıştı. Bunu istemiyordum.
Dışarı çıkıp etrafta Berk'e baktığımda ilerlediğini görmem ile kolundan tutarak durmasını sağladım. Arkasından koştuğumu biliyordu çünkü topuklu ayakkabılarım fazla ses çıkartıyordu.
"Berk." dedim nefes nefese.
Berk bana döndüğünde "bak gördüğün şeyi yanlış anl-" lafımı ağzıma tıkan şey onun cümlesi olmuştu.
"Umurumda değil Çilen. Özel hayatın beni ilgilendirmez. Ben abimin bile özel hayatını bilmem seninkini de bilmeme gerek yok." dediğinde beni şaşırtmayı başarmıştı.
"Ama-" dedim yeniden.
"Çilen mekandan çıktım çünkü kız kardeşimin gözümün önünde bir başkasıyla yaşadığı şeyi görmek istemedim."
Sesi ilk cümlelerine nazaran sert çıkarken bir başkası demesiyle kaşlarını çatmıştı.
Kurduğu cümleler afallamamı sağlamıştı. Beni yargılamamış mıydı?
İlk gün beni istemeyen adam mıydı bu karşımdaki?
Berk'in gözlerinin içine bakarken sıkıca sarıldım ona. Öyle sıkı sardım ki onu bütün güvenini en derinlerimde hissettim. Kısa bir an afalladı. Elleri önce iki yanında dururken daha sonra belimi bulmuştu. Kafasını omzuma koyduğunda orada derin nefesler aldığını duyumsadım.
Yavaşça Berk'ten ayrıldığımda "teşekkür ederim." dedim fısıltı gibi çıkan sesimle.
Ben insanların beni yargılamamasına alışkın değildim. Herkesin iğneleyici laflarına, kötü bakışlarına alışkındım ben. Bana böyle davranması ilk günü bile unutmamı sağlamıştı.
Berk'in kaşları çatıldı. "Ne için?" diye sordu gergin sesiyle.
Omuz silkerek yürümeye başladım. Mekana geri dönemezdim. Aslında yakınlaşma işini bugün atlatırım diye düşünmüştüm ama hesaplayamadığım şeyler olduğundan bu durum bir gün daha uzamıştı.
Berk kocaman adımlarıyla yanımda yerini aldığında ikimizde konuşmadan uzun bir süre yürüdük.
"Evimize gidelim mi?" Berk'in sorduğu soruyla ona döndüm. Evimiz demişti. Bizim evimizdi değil mi? Bende artık o ailedendim. Uzun bir süredir kollarım önümde bağlı bir şekilde yürüyordum.
Berk üstündeki ceketi çıkartıp omuzlarıma bırakana kadar da üşüdüğümü hissetmemiştim. Kollarımı ceketten içeri geçirdikten sonra "neden olmasın." diyerek Berk'i onayladım.
Ona karşı içimde filizlenen duygulara artık istesem de engel olamazdım. O bana uzun zamandır kimsenin yapmadığı bir şey yapmış beni yargılamamış hatta saygı duymuştu. Bu benim için çok kıymetliydi.
Beraber yürümeye başladığımızda bir taksi bulmuş ve sessizce ona binmiştik. Eve gelene kadar ne Berk ne de ben konuştum. İkimizin de ağzını bıçak açmadı.
Berk'in bakışlarını arada yüzümde hissetmiştim ama ona bakmamıştım. Arada yüzüme bakarak daldığını hissediyordum.
Berk taksinin parasını ödediğinde beraber evin önünde indik. Evin kapısını doğru yürüyümeye başlayan Berk'i kolundan tutarak durdurdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DaLıYoRuM
Actionasker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben. İstese de duyamazdı ki beni. Bu konuyu es geçerek ona dürüst olmayı seçtim. Onları araştırmıştım. Ai...