Derin bir nefes alarak iyice babama yaslandım.
Eve gelmiştim ama Barın abim hala gelmemişti. Berk abim ve Emir abim benimle biraz hasret gidermişlerdi. Daha sonra annem ve babam beni zorla ortalarına alarak yatırmışlardı. Şuan ikisinin ortasına yatıyordum.
Babam kolunu bizim için açmıştı ve annemle ikimiz babamın kolunda yatıyorduk. Annem ise kolunu benim üzerimden babama doğru almış ikimizi de sarıp sarmalamıştı.
Babam başımın üzerine çenesini yaslamış ara öpüyor, kokumu içine çekiyordu. Annem de omzuma minik öpücükler bırakıyordu.
"Musa babanla tanışma fırsatımız olmadı. Onu bize biraz anlatmak ister misin?"
Annemin naif sesini işittiğimde derince yutkundum. Bana çok iyi geliyordı. Fazla iyi geliyorlardı ve onlara babamı anlatmak istiyordum.
Babamın yandan homurtusunu duyduğumda yüzümde gülümseme oluştu. Musa babamı kıskanmıştı ama bunu beni mutlu etmek için yaptığını farketmiştim. İşe de yaramıştı.
"Babam ile lisede tanıştım ben."
Geçmiş zaman (Çilen 9. Sınıfta)
Okulum daha yeni bitmişti. Herkes okulun bahçesinden ayrılırken bende tek koluma astığım çantam ile yürüyordum.
Kimsenin tercih etmediği ıssız ara sokağa saptım. Buradan geçmeme sebepleri genelede okul çıkışına gelen tiplerin ara sokaklarda onları sıkıştırmasıydı.
Yerdeki minik taşlara siyah botumla iteklerken "ver lan çantanı." diyen bir ses duydum. Kaşlarım hızla çatıldı.
Hemen ileride olan bir sokak genişliğinde boşluk vardı. Sokak kadar uzun değildi sadece iki evin arasında kalmış bir yerdi.
Adımlarımı oraya yönelttiğimde arkası bana dönük iki kişiyi gördüm. Ayaklarına inen bakışlarım önlerinde birinin durduğunu bana gösteriyordu.
Biri önlerindeki hareketlenerek çantasını sert bir şekilde çekerek aldı. Kendini duvara yaslayarak çantanın içini karıştırmaya başladı.
Arkası dönük olan bana doğru döndüğünde gözlerimiz kesişti. Bu okulun popiler çocuğu Erdem'di. 11. sınıftaydı. Daha çok torbacı tipi vardı kendisinde. Öyle pek tekinde değildi. Okulda kaç kere bıçak yakalatmıştı.
Gözlerim duvara yaslanmış olan ve çantası alınan kişiyi gördüğümde kalbim sıkıştı. Bu Serdar'dı. Serdar okulun eziği olarak görülüp her türlü zorbalığa maruz kalan biriydi.
Ortaokulda bende onun gibiydim. Bu yüzden liseye geçtiğimde kendime bu imajı seçmiş ve resmen tam bir serseri olmuştum. Ergenliğimin verdiği agresiflik ile de bu bana pek yanlış gelmemişti.
"Verin çocuğun çantasını."
Erden ellerini okul pantolonunun ceplerine sokarken sırıttı. "Vermezsek ne yaparsın küçük."
Derin bir nefes alarak tek koluma asılı duran çantamı duvarın dibine bıraktım.
"Uğraştırmayın beni de bırakın çocuğu."
Erdem'in adımları bana doğru ilerlerken yaveri ise çantada çıkardığı cüzdanı büyük bir keyifle açtı.
Ben ise bu kadar sabretmeyi çok görerek Erdem'in suratına yumruğumu indirdim. Bileklerim hala yumruk atarken acıyordu ama yapacak pek bir şeyim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DaLıYoRuM
Actionasker ve yeni aile kurgusu Barın elindeki çakıyı incelerken "fazla ses yapıyorsun. Dikkat et." diyerek konuştu. Ses falan yapmıyordum. Askerdim ben. İstese de duyamazdı ki beni. Bu konuyu es geçerek ona dürüst olmayı seçtim. Onları araştırmıştım. Ai...