(8)

47.1K 2.1K 169
                                    

Eve geldikten sonra dinlenmiş, sabah uyandığımda ise tugaya geçmiştim. Odama girip askeri üniformamı giydikten sonra aynanın karşısına geçerek saçlarımı ördüm.

Odamdan çıkıp timin olduğu dinlenme odasına ilerledim. Koridordan geçerken beni gören askerler selam sevirirken bende onlara karşılık veriyordum.

Sonunda odanın önüne geldiğimde kapıyı açarak içeri girdim. Tim beni gördüğü gibi ayaklandığında elimle oturmalarını işaret ederek Serdar'ın yanına oturdum.

Timin gözleri benim üzerimdeyken Serdar "dün neredeydin?" diye sordu. Bana bakmıyor sadece tavanı izliyordu.

"İşlerim vardı." dedim benim tek başıma olduğum operasyonu bilmediklerinden bu konu hakkında onlarla konuşmayacaktım.

Serdar başını yasladığı koltuktan yüzünü bana doğru çevirerek baktı. İnanmış gibi görünmüyordu ama bir şey demedi. Serdar'dı o beni en iyi tanıyan kişiydi. İnanırsa şaşırırdım zaten.

Odanın kapısı açılıp albay postası kapıda göründüğünde tekmil verdikten hemen sonra bana bakmış ve "komutanım albay sizi çağırıyor." demişti.

Ben oturduğum yerden yavaşça ayağa kalktığımda Ömer heyecanla yerinde dikleşti.

"Komutanım inşallah görev çıkmıştır."

Heyecanlı sesini duyduğumda Berat da "inşallah komutanım. Uzun zaman oldu büyük göreve çıkmayalı." diyerek yakınmıştı.

Hepsine kısaca baktım. Görev çıktığını sanmıyordum. Büyük ihtimal albay bana dünün nasıl geçtiğini soracaktı.

"Bakalım, bir durun hemen heycan yaptınız." diyerek odadan çıkıp albayın odasına gittim.

Kapıyı tıklattıktan sonra 'gel' komutu ile kapıyı açtım. İçeri girerek kapıyı arkamdan kapattım.

Albay bana bakarak eliyle önündeki koltupu işaret etti. Oturmadım.

"Otur Çilen."

İkinci seferde sert sesiyle söylemesinden dolayı ceza alma korkusuyla hemen oturdum.

"Dün neler oldu. Dikkatini çekebildin mi adamımızın?"

Kafamı hafifçe salladım. "Çektiğimi düşünüyorum komutanım. Gece mekanındaydık. Oradaki kadınlarla genelde yakın temasta. Benle de iletişime geçecektir. Dün aslında yanıma geliyordu ama ben hemen kucağına düşmek istemedim. Benden kolay vazgeçmemesi lazım. O yüzden biraz zor kızı oynamam gerekiyor."

Albaya yaptığım açıklama ile derin bir nefes aldım. Albay kafasını salladıktan sonra "tamam üsteğmenim dikkatli olun. En kısa sürede de bu işi çözün." demişti. Albayı onayladıktan sonra ayağa kalkmış ve izin isteyerek ayrılmıştım odadan.

Timin odasına yeniden gitmek istemiyordum. Görevin çıkıp çıkmadığını soracaklardı. Onlara çıkmadığını söylediğimde ise bana albayın beni neden çağırdığını soracaklardı.

Ve ben eminimdim ki Serdar ben yalan söylersem direkt anlayacak ve beni sorgulayacaktı.

Bu yüzden timin odası yerine kendi odama geçerek masama bırakılan dosyalar ile ilgilenmeye başladım.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama odamın kapısı çaldığında başımı dosyadan kaldırmadan "gel." diye seslendim.

Odamın kapısı açıldığında Berat ve Ömer başları birbirinin üzerine denk gelecek şekilde kapıya dizilip bana bakmışlardı. Onalara sorgulayan bakışlar attığımda "abla yemek yemeye gidiyoruz gelsen." diyen Berat ile vücudumu esnettim.

DaLıYoRuM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin