Ben Ada, Ada Altuğ hayatında ailesi yokken hayatta tutunmaya çalışan bir kız.
18 yaşına gelene kadar yurtta kalmış sonrasında da kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kız.20 yaşıma kadar bir sürü iş yaptım, ev alacak para biriktirdiğim içinde şuan tek çalıştığım caffenin zemininde yatıyorum.
Ailem olmasa da arkadaşım oldu, onun ailesinin yardımı ile okula beraber gidip geliyorduk.
Ayşe kendisinde kalmamı istese de hazıra konmak istemedim, kendim evimi alıp kendim başarmak istiyordum.
Okulda ki ilk dönemim çok berbat geçti, odaklanamadım.Ayşe bu süreçte her zaman olduğu gibi yine yanımdaydı, iş yerinde fırsat buldukça konular hakkında beni çalıştırdı.
Onun sayesinde bile okulu bitirdim diyebilirim.Okulun bitmesi ile elime ev alacak para da geçti, çalıştığım yerin yakınlarında bir ev bulup aldım.
Bu benim için çok özeldi çünkü bunun için 2 senedir çalışıyordum.
Evin iç eşyalarını da aldığım da param tamı tamına yetmişti.Ayşe ile evimde ilk gece beraber kaldık beraber temizledik.
Sorun şu ki evde yemek yapacak malzemenin sadece Ocak olanından vardı.Bu yüzden de sabah Ayşe'nin çığlık sesi ile uyandım.
"TAVA BİLE YOK MU?" Dudağımı büküp uzun süre sonra rahat yattığım yatağımdan sızlana sızlana kalktım.
"Ekmek alırım ben şimdi." Ayşe kafama hafif vurdu.
"Ekmekle mi besleneceksin? Bırak şu gururu da sana tava mava getireyim kendin aldığında geri verirsin." Başımı salladım.Ayşenin evinden gidip tava alacak zamanımız olmadığı için caffede birşeyler yeriz diye konuştuk.
Üstümü rahat rahat değiştirip saçımı da bağlayarak Ayşe'ye döndüm.
"Hadi çıkalım." Ayşe hızla evden çıkarken bende kapıdaydım.Anahtarımla kapıyı kapatmadan evin içine bakıp iç çektim.
"Başardın ada." Kendi kendime gülümseyerek kapıyı kapattım ve kilitledim.Arkasına bakmadan koşan Ayşe'nin peşinden tüm enerjimle bende koştum.
Sonunda caffeye girdiğimiz de tam vaktinde gelmiştik.Önlüğümü giydikten sonra gelen müşterilerle teker teker ilgilendim.
Birisi dikkatimi çekti en uç köşede oturup sessiz sessiz beni izleyen birisi.. üstünde göz gezdirince siyah renkler hakimiyetini kurmuştu.
Orası biraz soğuk aslında üşümez mi? Gözlerimiz saniyelik birbirine değdiğinde hemen gözlerimi kaçırdım.İyiki patron bugün yoktu yoksa kovardı, soğuktan donan bir çocuğun oturmasına bile izin vermemişti.
Herkese siparişini teslim edip adamın yanına gittim.
"Birşey alır mıydınız?" Soğuk gözler tekrar gözlerimle temas etti.
"Hayır." Ya parası yoksa? Eğer biraz daha oturursa ona sıcak birşeyler verebilirim.Başımı peki anlamında sallayıp yanından uzaklaştım.
Müşteriler yavaş yavaş ödemeyi yapıp giderken adam yerinden kıpırdamadı.Mutfağa girip bir tabağa sandivic koydum ve adamın yanına ilerledim.
"Şey ne zamandır oturuyorsunuz acıkmışsınızdır." Onun sessizliği devam ederken yanından ayrılıp masaları temizledim.Ayşe de yardıma geldiğinde işler bitmişti çıkmamıza ise çok az bir zaman kalmıştı.
Diğer çalışanlar erkenden giderken bizde buraları temizliyorduk.
"Ben kaçıyorum görüşürüz." Ayşe yanağımdan öpüp giderken arkasından bağırdım.
"BU BANA HAKSIZLIK AMA." Ayşenin gülme sesi kulaklarıma ulaşırken dudağımı büktüm.Bu masaları tek başıma kaldırmaktan nefret ediyorum zaten ayaklarım beni bile kaldıramıyor.
Adama baktığımda hala oturuyordu.
"Şey birazdan kapatacağım da." Yine tepkisizlik.
Adamı kovmaya cekinip işimin başına döndüm.