Zamanın durduğunu hissettiğim anlar bittiğinde uzay beni havuzun içinde giydirip belimden tutarak kayalığın üstüne bıraktı.
Kendisi de şelaleden çıkarken yüzümüz gökyüzüne dönük anın tadını çıkartıyorduk.İki aylık ayrılığın sonucunda bu mutluluğu hak ettik, korayın ölümü gerçekleştiğinde ise tam olarak herkes huzur bulacak.
Abimin katilinin cezasını kendim keseceğim.
Yani bunu diyip duruyorum fakat umarım yapabilirim.
Arkamda uzay varsa yapamama ihtimalim var mı? Hiç sanmıyorum.....
Uzay yerinden hafif doğruldu.
"Uralın evine gitmek ister misin?" Bende onun gibi doğruldum.
"Olur hem üstümüzü değiştiririz." Uzay yerinden kalktı.
Beni kaldırmak için uzattığı elini sımsıkı tuttup yerimde kalktım.
Ellerimizi ayırmadan sallana sallana eve doğru ilerledik.
Sonunda geldiğimiz de abimin öldüğü yere bakmamak için bakışlarımı yerde sabit tuttum.Eve girdiğimiz de etrafa bakındım, aklımda canlanan anılarla burukça gülümsedim.
Burayı özlemişim..
Uzay kendi odasına girerken bende kendi odama girip üstümü değiştirdim.
Odadan çıktıktan sonra abimin odasının önünde durdum.
Keşke şuan içeride olsaydın abi..
Odanın kapısını açtım ve içeri girip geri kapattım.Abimin yatağına yaklaşıp oturdum.
Çerçeveyi bıraktığım yerden titreyen ellerimle aldım.
"Seni çok özledim.." daha fazla konuşmak istedim fakat kelimeler boğazıma dizildi.
Gözümden akan yaşlar çerçeveye düştü.Çok erken ayrıldın aramızdan abi, bana ailemizi bile anlatmadan gittin..
Daha biz oturup konuşmamız gereken çok şey vardı çok geç bulduk, çok erken kaybettik birbirimizi.
Çerçevede ki yaşları elimle silip abimin yüzünde ellerimi gezdirdim.
Derin bir nefes alıp çerçeveyi eski yerine koydum.Yerimden kalkıp dolabının yanına gittim, hayır ama kim bozmuş burayı? En son bıraktığımda bu kadar dağınık değildi..
Kıyafetleri düzenlerken bir fotoğraf yere düştü.
Akan göz yaşımı silip elimde ki son tişörtü de hatırladığım gibi yerine koydum ve yerde ki fotoğrafı elime aldım.
Bir adam ve bir kadın vardı.
Adam kadını belinden tutmuş gözlerine bakıyor, kadın da onun gözlerine bakıp gülüyordu.
Yoksa..
Annem ve babam mı?
Gözümden yeni bir yaş akarken yutkunamadım.
Bu
Çok güzeller.. ölmeyi hakketmeyecek kadar güzeller.
Gözlerindeki aşk fotoğraflardan bile hissediliyor.
Yere çöküp dizlerimi kendime çektim ve elimde ki fotoğrafa baktım.
"İsminizi bile bilmiyorum.." ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.Sizinle hiç tanışamadık sanırım düzgün değil mi? Ben Ada memnun oldum..
Sizin kızınız, benim yüzümden hayatınızı kaybettiğiniz kızınız.
Ben doğmasaydım da siz mutlu kalsaydınız keşke..Odaya giren uzayla göz yaşlarımı silip gülümsedim.
Yerimden kalkıp yanına gittim.
"B-baksana ne kadar güzeller.." bu güzellik benim gibi işe yaramayan bir kız için bozuldu.
"Annene benziyorsun." Yüzümde ki gülümseme arttı.
"Gerçekten mi?" Uzay evet derken elimi annemin yanağında gezdirdim.
"Size nasıl kıydılar..?" Uzay gözümden akan yaşı sildi.
"Seni mutsuz görmek istemezler." Başımı salladım.Kendimi toparlayıp abimin resminin olduğu çerçeveyi ve bu resmi yanıma aldım.
"Gidelim mi?" Evet diyerek yanıtladığım da uzay elini uzattı.
Yüzümde ki gülümsemeyi bozmayarak uzattığı elini sımsıkı tuttum.
Uzayın evine doğru yürürken uzayın sırtına baktım.Şuan orada olmak vardı..
"Atla." Heyecanla uzaya döndüm.
"Hiç teklif etmeyeceksin sandım." Biraz uzaklaşıp sırtına atladım.
Uzay beni sımsıkı tutarken 10 saniyelik yolda uzayın saçını bozdum.Uzay beni indirir indirmez saçını düzeltirken
Kapıyı çaldım, Atakan kapıyı açar açmaz
Uzayı fark edince gülmemek için zor durduğu surat ifadesiyle baktı.
"Ben bu kız için saçımı süpürge etmedim demezsin artık." Kendimi tutamayıp kahkaha attım.
Uzay söylene söylene içeri girerken atakan'la ben kapıda gülüyorduk.
Sonunda bizde içeri girdiğimiz de herkesin yüzünde gülümseme vardı, ray dışında.