Tam olarak bir veya iki hafta geçti tüm günümü uzayın eğitimi ile harcadım.
Yerden kalkacak gücü bile bulamadığım zaman beni kendisi kaldırıp bir şekilde devam etmemi sağlıyordu.Uzay ise bize yansıtmadan tüm işleri halletmeye çalışıyordu, fazla başarılı olduğunu sanmıyorum hislerimden fakat buna rağmen yansıtmıyordu.
Üçüncü günden eğitime çok iyi alıştım hareketleri artık diğerlerinden daha da iyi yapıyordum.
Antrenmanlarda karşı karşıya geldiğim kişi Ayşe, gerçekten bana olması gerektiğinden de sert vuruşlar yapıyor.Diğerleri her kaybedişim de bana çok güzel destek oluyorlar sanırım bu konuda uzay bir konuşma yapmış.
Geceleri uyumak yerine kendimi geliştirmekle uğraşıyorum.
Savaş çıkmasını isteyen birisi var karşımızda ve hedefi de biz olmalıyız büyük ihtimalle bu yüzden çok çalışmam gerekiyor.
Bir kişiyi daha kaybetmeyeceğim.Tekrar Ayşe ile karşı karşıyaydık fakat karşımda ki Ayşe mi çözemedim.
Çok değişti, hemde çok fazla değişti.
Bartu başlayın komutu verdiğinde Ayşe üstüme saldırdı.
Hamlelerinden kaçarken koluma gelen tekmesi ile yere savruldum.
Şuan Ayşe'nin kazanma isteği öldürme isteğine dönüşüyor olabilir mi? Bunu düşünmenin sırası değil.Ayşe'yi bile yenemiyorsam onu nasıl yenegeceğim? Ben artık kaybetmekten çok sıkıldım.
Ayşe durmak bilmeden yere düşmemi fırsat bilerek yumruk yaptığı eliyle üstüme düşerken hemen yana yuvarlandım.
Yerimden doğrulduğumda o da doğruldu.
"Kaybedeceksin." Tekrar attığı tekmeden zıplayarak kaçarken uzayla göz göze geldim.
Gözlerinde kazanacağına dair olan güveni hiçbir zaman geçmedi şimdi nasıl kaybederim? Güvenini boşa çıkartmak istemiyorum.
Ama o senin güvenini boşa çıkarttı? Hadi ama bunu düşünmenin sırası değil.Ayşe beni duvara tutup boynumu neredeyse kıracak şekilde sıktığında bırakmasını söyledim fakat beni dinlemedi.
Gerçekten yeter.
Benim de bir sabrım var.
Onu kendimden iterek uzaklaştırdım.Tekrar yumruklarını savuşturuyordu.
Ayşeden hızla kaçarken ekstra hızlı davranıyordum.
İçimde ki öfkeyi bastırmaya çalıştıkça artıyordu.
Sonunda arkasına geçtiğimde bel kuyruğuna sert bir tekme attım.
Kemiklerin kırılma sesi kulaklarıma geldiğinde Ayşe'nin bedeni benden 10 adım ileri düştü.
Yerinden kalkacak gücü kendinde bulamazken derin bir nefes alıp boynumu ovuşturdum.Diğerleri şokla bana bakarken kendimle bir kez daha gurur duydum.
Uzaya baktığımda dudakları yana kıvrılmış hafiften gülümsüyordu, başardım..
Uzayın yanına gideceğim sırada gelen öksürük sesi ile adımlarımı durdurdum.
Bir düello uğruna arkadaşını hiçe sayamazsın.Ayşe'nin yanına gittiğimde kalkması için elimi uzattım.
O ne kadar düştüğümde beni kaldırmak yerine yanımdan geçip gitse de onun yaptığını yapmak istemedim.
"Alt tarafı bir maçtı sonuçta değil mi? Hadi kalk." Ağzından akan kanı silip uzattığım ele çarparak uzaklaştırdı ve kendisi kalktı.
Hızla eve ilerleyip kapıyı sertçe kapattı.
Havada kalan elimle öylesine dururken o eli Elena tuttu ve bana sıkıca sarıldı.
"Başaracağına emindim.." gülümseyerek ona sıkıca sarıldım."İyiki varsın.." bunu demek içimden geldi.
Boş da kalan elimi bile tutması ve sarılması çok güzeldi.
"Hadi ama bunu kutlamalıyız." Benden ayrılıp diğerlerine baktığında başımı hayır anlamında salladım.
"Ayşe zaten yeterince üzgün gereği yok." Aykut yanıma geldi.
"Hiç kimse senin mutluluğuna engel olmasın hatasını anladığı zaman kendisi de yanımıza gelir." Tekrardan hayır yanıtını verdim."Hayır fakat bir pastaya hayır demem." Ayşeyi de artık dert etmiyorum çünkü kendisi bu iyiliği hak etmiyor aykutun da dediği gibi hatasını anladığı zaman yanıma gelebilir.
Çok çalıştığım için kaslarım ağrıyordu bu yüzden evde durmak tek isteğim.
Aykut beni onaylarken uzayla göz göze geldim.
Elena ve aykuttan uzaklaşıp zıplaya zıplaya uzayın yanına ilerleyip önünde durdum.